Yıllarca yöneticilik yaptı. Tek başına futbol takımını yönetti. Evini, iş yerini, arabasını kaybetti. O dev gibi adam eridi, mum gibi oldu
AHMET Erol'u, namıdiğer Bego Ahmet'i tanır mısınız! Yıllarca Fenerbahçe'de top oynadı. O dönemlerde Cihat, Ahmet, Murat üçlüsüne 'Majino hattı' denirdi. Sol bek de oynardı, santrfor da.
Takım sıkıntıya düştüğü vakit forvete geçer golü atardı. Öyle iyi futbolcuydu.
Uzun yıllar yöneticilik yaptı. Futbol takımında menajerlik, şube kaptanlığı görevinde bulundu.
1945 yılından beri, 65 senedir kulüp üyesi. Sicil numarası 00139.
Şimdi nerede biliyor musunuz!
Huzurevinde.
Kadıköy'deki meşhur Olimpiyat Birahanesi'ni, yanındaki ganyan bayiini, Bahariye'deki evini, arabasını, her şeyini kaybetti.
HİÇ EVLENMEDİ
F.Bahçe Kulübü bakıyor.
Her ay ödenen 3 bin lira ile Kartal'daki özel Elele Huzurevi'nde kalıyor. Fenerbahçe aşkı uğruna hiç evlenmedi. Çoluğu, çocuğu kimsesi yok. Ama dostu çok. Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay, herkesin yardımına koşan Serkan Acar, bir dediğini iki etmiyorlar.
YA FENER OLMASA
Alzheimer hastası. Bazen tanıyor, bazen tanımıyor.
Dostlarını görünce, o gün sağlığı iyiyse gülüyor, sohbet ediyor. Eski günleri anıp, F.Bahçe'yi konuşuyor. Kötüyse, ağzını bıçak açmıyor.
89 yaşıdaki o iri yarı Ahmet Erol, erimiş erimiş, ufacık kalmış. Çok üzüldüm.
Lefter'i sordu. Ellerini havaya kaldırıp dua etti. Ve F.Bahçe Kulübü'ndeki bütün dostlarına selam gönderdi.
İyi ki Fenerbahçe var.
Helal olsun Başkan Aziz Yıldırım ve yönetim kurulundaki arkadaşlarına. Onlar olmasa ne olurdu!
Erol Togay'ın sağlığı kötü
AynI huzur evinde Erol Togay da kalıyor... Sağlığı iyi olmadığı için kimse ile görüştürülmüyor. Rahmetli babası Nuri Togay bir zamanlar Türkiye'nin ünlü politikacısı ve spor adamıydı. Beşiktaş Kulübü'nde başkanlık yaptı. Erol Togay da Türk futbol tarihinde önemli ismi olan bir futbolcuydu.
Ne var ki o da kendine bakmadı. Zor durumlara düştü. Herkes elinden gelen desteği verdi. Bastonla da olsa Fenerbahçe'nin maçlarına geliyordu. Şimdi yataktan kalkamıyor.
Aradaki puan farkını hakemler belirledi
3 kulübün yöneticileri takımları kötü olduğu için konuşmuyorlar ama belge topluyorlar. Ve diyorlar ki, 'Trabzon'un penaltılarla kazandığı 3 maçın puanlarını Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'a verin, bakın o zaman zirve nasıl oluyor.'
Fenerbahçe kötü... İyi top oynamıyor. G.Saray dökülüyor... Perişan durumda. Beşiktaş'ın da durumu iç açıcı değil.
Bunların hepsi doğru.
Ama hakemlerin görevi, takımlar kötü diye sahada ezmek mi, yoksa maçları adaletli yönetmek mi!
Üç büyük de hakemlerden şikayetçi. Futbol takımları iyi olmadığı için konuşamıyorlar. Ama her hafta maçlardaki hakem hatalarını toplayıp dosya yapıyorlar.
KOCAMAN'A KIZDIK AMA
Ligin ikinci yarısında kıyamet kopabilir.
Aykut Kocaman'ın 'Penaltılarla kazandığı 3 maça bakın' sözüne kızdık. Birçoğumuz 'Senin takımın çok mu iyi' dedik.
Oysa Kocaman verilen penaltıların maçlarda kırılma noktasında olduğuna dikkat çekiyordu.
Yani bir penaltının strese giren takımı rahatlattığını, karşısındakinin ise gardını düşürdüğünü söylüyordu.
EŞİTLİK Mİ?
Şimdi düşünün. Trabzonspor'un 3 maçta penaltılarla kazandığı maçlara bakın. O puanları, Beşiktaş'a, Galatasaray'a, Fenerbahçe'ye verin, bakın ligin zirvesi nasıl oluyor.
Sizce hakem yorumlarında çifte standart yok mu!
Her futbolcuya, her takıma davranışları, düdük sesleri aynı mı!
Kulislerde hakemlerin siyasiler tarafından baskı altında olduğu, hatta Trabzonspor'a örtülü ödenekten para yardımı bile yapıldığı konuşuluyor. Doğru mu!
Bunları spor yazarları değil, Ankara kulislerini bilen siyasi yazarlar yazdı.
Transferde kim kimi alır?
Varsayalım, Karun kadar zenginsiniz. Masanın üstüne de milyon dolarları koydunuz. Devre arasında transfer yapacaksınız.
Galatasaray'dan kimi alırsınız?
Arda'yı mı?
Başka...
Yok.
Peki Beşiktaş'tan!
Guti derseniz, Alex var. Her sene 15 golü garanti. Bir o kadar da attırıyor.
Quaresma...
Çok sakatlanmasına rağmen, 'Hadi olur' diyelim.
Trabzon'dan!
Umut mu, Selçuk mu! Bursa'dan Sercan veya Volkan Şen mi!
Sende Niang, Dia var...
Soruyu ters çevirelim.
Bu saydığımız takımlar, F.Bahçe'den kimi alırlar?
Alex'i hepsi almak ister... Beşiktaş, G.Saray yarışa girer. En son Trabzon Başkanı, 'Alex bizde olsa çok farklı yerde oluruz' dedi.
Başka!
Emre'yi, Gökhan Gönül'ü, Niang'ı, Dia'yı, kaleci Volkan'ı havada kaparlar....
O vakit, Fenerbahçe'nin kadrosu iyi.
ÇÜRÜKLER TEMİZLENMELİ
Peki sezonun ilk yarısında 9 puan fark nasıl oldu!
60. dakikadan sonra sahada gücü kalmayan bu kaliteli takımda kondisyon sorunu mu var, yoksa kullanım hatası mı!
Veya doğru teşhis sezon başında Aykut Kocaman'ın 'Bana kulübünü seven, büyüklüğünü hisseden oyuncular lazım' sözünde mi! Öyleyse çürük elmaların temizlenme zamanı gelmedi mi!