Cristian, Trabzon maçında sahanın yıldızı. G.Saray maçında hiç yok. Bursa maçında ise takımın en iyisi. Bir maç kapasitesinin üstüne çıkıp, oyuna damgasını vuruyor, 2. maçta ise ya vasat veya vasatın altında. Tıpkı F.Bahçe takımı gibi.
Nerede G.Saray maçı, nerede dünkü karşılaşma. Cristian orta sahayı organize etti. Kazandığı toplarla ileri çıkıp, Alex'i hareketlendirdi. Kaptan usta paslarla pozisyon üretti, gol attırdı. Güzel futbolunu attığı golle taçlandırdı.
Cristian, Alex, Topuz, zaman zaman Caner ve Gökhan ile ayağa çabuk, kısa paslarla güzel üçgenler kurup, Bursa orta sahasını hem çökertti hem de az oyuncu ile kaleye gitmelerine rağmen çok pozisyona girdiler.
HELAL OLSUN SİZE
Kenarlarda oynayan Gökhan ve Caner'i uzun toplarla atağa çıkardılar.
Futbol adına yapılması gereken ne varsa hepsini yaptılar. G.Saray maçında kaybedilen şampiyonluk hırsı bu maçta tavan yaptı. Oyunun başında atılan gol de morallerini yükseltti.
Alex ve Cristian'ın yıldızlaştığı maçta F.Bahçe, takım olarak mükemmel oynadı.
İleride baskı kurdular, yardımlaştılar. Yobo sakatlandı çıktı, yerine Serdar girdi, fark etmedi.
Gökhan haftalardır sakat oynuyor. Doğru dürüst idman bile yapmıyor. Maçlarda yüreğini ortaya koyuyor. Tıpkı, Volkan, Emre, Caner, Cristian, Ziegler gibi.
29 yıl önce Mersin'de kazanılan kupayı da, dünkünü de yaşayan bir gazeteciyim.
Ama bu seneki kupa çok geç gelmesine rağmen çok anlamlı.
10 aydır ezilen F.Bahçe, camia olarak yıkılmadı. Futbolcusu, taraftarı, yönetimi kenetlendi. Onur mücadelesinde Süper Final etabını birinci, ligi ikinci, kupayı da şampiyon olarak bitirdi. Futbolcular, Topuk Yaylası'nda verdikleri sözlerinin arkasında durdu.
Helal olsun Aykut Kocaman ve talebelerine.
Bu sezon yaşadığınız sıkıntıya rağmen fedakarlığınızla yalnız F.Bahçeliler'in değil, diğer takım taraftarlarının da takdirini kazandınız.
Futbolcular sahadaki başarıları, yönetim, kongre üyeleri ve taraftarlar da onurlu duruşları ile tarihe geçtiler.