Beşiktaş, 10 kişi kalmasa F.Bahçe bu maçı kazanamazdı. Çünkü;
O dakikaya kadar sahada futbol oynayan, 2-1 önde olmasına rağmen fark arayan taraf Beşiktaş'tı... Fenerbahçe 'İyi oynadığı ilk 30 dakikada' şansını kullanamadı. Aykut Kocaman'ın Hilbert'in oynamadığını duyunca bütün oyun planını Dia ve Santos'un üzerine kurması görüntü olarak sahada 'cuk' oturmuştu.
Alex'in de desteği ile bu üçlü ayağa çabuk paslarla Ekrem'i devre dışı bırakıp, hücum zenginliğini ele alarak bol pozisyon üreten takım görünümüne girmişlerdi.
Dia'nın son vuruşlarda etkisizliğine rağmen tek kale oynayan taraftı.
Niang'ın Necip ile Toraman'ı vücut çalımı ile geçip 50 metre sürdüğü bir topu ve Rüştü'nün kurtarışını taraflı tarafsız herkes alkışlamıştı.
Ama sonra...
Fener durdu, Beşiktaş coştu.
Bunun da nedeni, Dia'nın Niang'ın yorulması, Santos'un takımına hücum zenginliği katmasının yanında, bireyselliği tercih edip kaptırdığı topların kontratağa dönüşmesi bir anda takım oyununun akordunu bozmuştu.
Ama Ferrari'nin kırmızı kartından sonra roller bir kez daha yer değiştirdi. Necip çıkınca rahatlayan Alex oyuna ağırlığı koymaya başladı. 10 kişi kalan Beşiktaş karşısında Emre, Selçuk, Mehmet Topuz üçlüsü oyunun kontrolünü eline alınca tekrar hücum zenginliğini ortaya koymaya başladılar.
Rahatlayan Alex de bir kez daha klasını göstererek skor üzerinde etkili oldu.
Soru şu:
Ferrari, Lugano'ya o dirseği atmasa ne olurdu!
Tersten bakalım.
Lugano, hırsı ve inadı ile Ferrari'den topu alma mücadelesine girmese, maçın kaderini etkileyen o pozisyon ne olurdu.
İşte Alex'in 'Büyük maçların sonucunu detayla belirler' sözünün açılımı.
BAŞKAN ÇOK HAKLI
Lugano'ya kızıyoruz, kimilerine göre saatli bomba ama yüreği ile oynuyor.
Ben Gökhan Gönül'ü de beğendim. Santos kadar kanat bindirmesi yapmadı, takıma tempo getiren oyuncu olmadı ama, 'Kendini riske atarak oynaması', 'Sakatım ne yapayım' diye kolayı seçmesi takımdaşlık adına önemli adım. Bu da Fenerbahçe'de futbolcuların birbirlerine kenetlendiğinin, aile olduğunu işareti.
Yani Malatya maçı sonrası silkenişin, özüne dönmenin karşılığı.
Atılan, yenilen gollerle şaibesiz, temiz bir maç oldu. Beşiktaş'a 15 puan fark atarak Aziz Yıldırım'ın 'Devre arası transfer yapılmaz' sözü doğru çıktı. Bursa'yı üç puan geçerek zirveye pençe attı. Galibiyet serisini de beşledi.