Beydağ Kerem Akgüç 9 yaşında. Gözleri ışıl ışıl. Kaşları simsiyah. Melek gibi yüzü var. Bakmaya kıyamazsın. 9 yaşında lösemi hastası olmuş. Hayatında F.Bahçe'den başka bir şey yok. Annesi Beşiktaşlıymış. G.Saraylı olan babası, takım değiştirmesi için neler yapmış. Ama her hediyeyi aldıktan sonra gururla 'Ben F.Bahçeliyim' demiş.
Stoch'un direkten dönenen topunda 'Gol' diye ayağa fırladı. Olmayınca, isyan etti, gözleri doldu. Şaşırdım. Sordum. Stoch hayranıymış.
Sanki Stoch bu çocuğu görmüş, tribünde isyanını anlamış gibi devamlı kaleye şut attı. Bu, şu demektir, Stoch kendine geliyor, güveni artıyor.
Aykut Kocaman 'Geç form tutuyor' demişti. Özgüvenini kazanması için de iki maçtır ısrarla ilk 11'de oynatıyor. Belki de Kerem ona uğurlu geldi.
Sadece Stoch'un değil, diğer futbolcuların da özgüvenleri geri gelmeye başladı. Sahada sakin ama ne yapmak istediğini bilen bir F.Bahçe vardı.
BİR-İKİ HAFTA SABIR...
Bu farkın çok nedeni var. Sakatların iyileşmesi. Topu kazanmak ilk hamleleri F.Bahçe futbolcuların yapması. Geriye dönen topları kazanması. Alan daraltarak rakibini baskı altına alması. Kaleye çok şut atması. Daha da önemlisi.
Yobo'nun ilerde baskı kurması. Daha önce F.Bahçe defansı geriye yaslanıyordu. Bu kez tam tersini yaptı. Bekir, F.Bahçe'deki en iyi futbolunu oynadı. 4 kez atağa çıktı. 3 de kaleye şut attı.
Farkı ise Meireles yaratıyor. Topun ayağına çok yakışması dışında dinamo gibi bir ileri, bir geri gidiyor. Onu izlerken gözlerim yoruldu. Bir baktım, F.Bahçe kalesinin önünde. Bir baktım hücumda. Takımın ateşleyicisi olmuş.
F.Bahçe, Ordu karşısında 'Bu sezon en çok gol pozisyona girdiği' maçı oynadı. Orduspor'un bir net pozisyonuna karşı F.Bahçe'nin düzinelerce vardı. Direkten dönen topları saymıyorum.
Sonuç olarak: F.Bahçe, F.Bahçe gibi oynamaya başladı. Sezer'i de kazandı. Maçtan sonra teknik kadrodan bir dostum ile konuşurken, 'Takım oturdu, F.Bahçe kendisine geldi' dedim. Güldü. 'Daha değil' dedi. Şaşırdığımı görünce de 'Daha da iyi olacağız. Bir-iki hafta daha sabır. O zaman herkes gerçek F.Bahçe'yi görecek' dedi. Taraftarlara baktım. Maçtan sonra herkes mutluydu.