F.Bahçe oyuna aşırı gergin başladı. Bunun iki nedeni vardı: 1. Büyükşehir'in ters gelmesi. 2. Maç kazanma hırsının yarattığı baskı.
Ben bu maçta Niang'ı anlayamadım. Yağmur yağmış, zemin kaygan. Güçlü fiziği ve sert şutları olan Niang için her şey mükemmel ama sahada Niang yok.
Çok değil, biraz oynasa, maç ilk 15 dakikada 3-0 olurdu. Kaleci ile karşı karşıya kaldı, atamadı. Altı pasta topa kafa vuramadı. Ve maç boyunca bir tek olumlu hareket yapmadı.
Anlayamadığım bu kadar kötü gününde olan Niang'a nasıl penaltı attırılır? Eğer futbolcuyu kazanmak adına yapıldıysa, hangisi önemli maç mı, futbolcu mu!
3-0 önde olursun aklım erer de 1-0'da risk değil mi!
Niang'ın penaltıyı kaçıracağını tribünden Serkan Acar ve Cemil Turan ile birlikte gördük.
Üç kişiyi beğendim.
CRISTIAN EMRE GİBİ
1. Biyonik adam Gökhan Gönül. Mangal gibi yüreği var. Düşüyor, kalkıyor, tekme yiyor 'Bana mısın' demiyor. Atlet gibi süratli. Deparda kalktığı vakit yanındakine fark atıyor. İnatçılığı, hırsı, top kazanma hüneri ile bir başka güzel. Bek de oynar, kanat da. Gözünü kapat istediğin yere koy.
2. Cristian mükemmeldi. Ön liberoda kusursuz oynadı. Gökay'ın yanında kafası rahat olunca hücuma katıldı, Emre gibi ilerde pres yaparak top kazandı. Alex'in attığı golün baş kaharamanı oldu.
3. Kınalı kuzu Gökay.
F.Bahçe pırıl pırıl bir genç kazandı. Ön liberoda kusursuzdu. Alex çıktıktan sonra onun bölgesine geçerek rakip atakları durdurmakta da başarılıydı.
ALEX'İN ELİNİ SIKTI
Stoch'u, Yobo'yu da beğendim. Hatta Mehmet Topuz da kusursuzdu. F.Bahçe'nin sıkıntısı savunmada Yobo ve orta sahada Cristian'ın yanında onların oynadığı futbolu anlayacak oyuncuların olmaması.
Aykut Kocaman'ın en büyük avantajı ise genç kadrosu. Mesela Senegalli Dia... Oyuna girdi, takımın havası değişti.
Alex çıkarken dikkat ettim, bu kez Aykut Kocaman saha kenarına gelerek elini sıktı ve alkışladı. Geç de olsa güzel bir hareket.
Not: Eğer bu maçta olay çıkmadıysa sahadaki 22 futbolcunun iyi niyetindendir.
Hakem çok kötü bir yönetim gösterdi.