F.Bahçe Yönetim Kurulu’nun yerinde olsam Diego’ya çok ağır para cezası veririm. Bir futbolcu bu kadar sorumsuz olmaz. Geçen hafta Antep maçında penaltı yaptırıyor, bu kez de takımı iyi oynarken, hakemin gözü önünde tekme atıyor. Böyle profesyonellik olmaz. Rakibi tekme attığı için isyan ediyor, sonra kendisi atıyor.
Bir de yüreği ile oynayan Gökhan Gönül’e bakın.
Haftalardır futbolunun zirvesinde. Topu rakibinin sağından atıp, solundan geçiyor. Tur bindiriyor, sonra da Markovic ‘e enfes pas veriyor. Kalecinin da hatasını affetmiyor.
Peki, bu Gökhan Gönül’e ne oldu? Nasıl bu kadar iyi futbol oynuyor. Çok basit: Şener’in gelmesi Gökhan’ın futbolunu zirveye çıkardı. Sezon başında herkes “Şener” derken o bana “Beni unutmayın, gümbür gümbür geliyorum” demişti.
Helal olsun sana Gökhan.
Celtic, İstanbul’a maç kazanmaya gelmemiş. Çok iyi defans yapan, kontrataklarla da gol arayan takım. F.Bahçe bir hafta idmanlarda kapanan takımı, defansın arkasına atılacak uzun toplarla çözme idmanları yaptı. Bunu da iyi uyguladı.
Nedeni de basit: Fizik gücü ile oynayan İskoç takımının Alper, Markovic, Diego gibi topu ayağa oynayan ve dar alanda teknik beceresi yüksek oyuncularla bozdu. Orta sahada presle top kazandılar, çok güzel hücum organizasyonları hazırladılar. Tek sıkıntı, rakip kale önündeki telaştı. Biraz sakin olsalar, çok çok gol pozisyonu üretebilirlerdi.
Josef’in kaleciden dönen topa iyi vuramaması F.Bahçe adına ne kadar şanssızlıksa, Ba’nın kurtardığı gol pozisyonu da o kadar şanstı.
F.Bahçe sahada futbol oynayarak yetmiş dakika kalitesini gösterdi. Diego’nun kırmızı kartından sonra on kişi kalan takımın oyuncuları müthiş bir enerji harcadılar. Oysa bu kadar da yorulmayacaklardı. Bakalım Diego arkadaşlarının yüzüne nasıl bakacak!