• $32,4144
  • 35,6091
  • 2325.82
  • 9079.97
21 Mayıs 2019 Salı 08:00 | Son Güncelleme:

Tevekkül edip sadece Allah'a güvenmeliyiz

Tevekkül edip sadece Allah'a güvenmeliyiz

Tevekkül, herhangi bir işin, dinen, örfen sebeplerine yapışarak gayret gösterip, neticeye ihlasla teslim olmaktır. Sonucu Allah’tan beklemek ve bu sonucun kendisi için mutlaka hayırlı olduğuna inanmaktır. 

Tevekkül, Müslümanların kader inancının bir sonucudur. Tevekkül eden bir kimse Allah’a kayıtsız şartsız teslim olmuş, kaderine razı bir kimsedir. Fakat kadere inanmak da tevekkül etmek de tembellik ve gevşeklik olmadığı gibi, çalışmaya ve ilerlemeye de mani değildir. Çünkü her Müslüman olayların ilahi düzenin ve kanunların çerçevesinde sebep-sonuç ilişkisi içerisinde olup bittiğinin bilincindedir. Yani tohum ekilmeden ürün elde edilmez, ilaç kullanmadan şifa bulunmaz, salih ameller işlenmedikçe de cennete girilmez. Ancak şu da bir gerçektir ki; her ekilen tohumun ürün vereceği, yine kullanılan her ilacın tedavi edeceği de kesin değildir, tüm bunlar Allah’ın iznine ve takdirine bağlıdır. Öyleyse tevekkül, bizi hayra götürecek sebeplere sarılıp çalışmak, Allah’ın bizim yardımcımız olduğunu unutmamak ve işin sonucunu Allah’a bırakmak ve nihayetinde meydana gelen kazaya da rıza göstermektir. 

ÖNCE TEDBİR ALINMALI

Allah Teâlâ bir ayette; “…Kararını verdiğin zaman, artık Allah’a dayan ve güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.” (Âli İmrân, 159) buyurmuş, mü’minlerin bir başka varlığa değil, yalnızca kendisine güvenmelerini emretmiş, bir başka ayette de tevekkül edene kendisinin yeteceğini bildirmiştir. (Âli İmrân, 122, 160; Mâide, 11; Tevbe, 51; İbrahim, 11; Teğabün, 13; Talak, 3) Peygamber de devesini salarak tevekkül ettiğini söyleyen bedeviye “Önce deveni bağla, Allah’a öyle tevekkül et.” (Tirmizî, Kıyamet, 60) buyurarak, onu Allah’a tevekkül etmeden önce tedbirini alması için uyarmıştır. 

SEBEPLER YARATMIŞTIR

Allahü teâlâ, insanların, ihtiyaçlarına kavuşmak için bu sebepler kapısını yaratmış ve açık bırakmıştır. Tesiri kesin olan ilaçları kullanmamak tevekkül değil, ahmaklıktır, haramdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Her hastalığın ilacı vardır. Yalnız ölüme çare yoktur.) [Taberani] Hazret-i Musa, hastalanınca, “İlaçsız da Allahü teâlâ şifa verir” diyerek ilaç kullanmadı. Allahü teâlâ (İlaç kullanmazsan şifa ihsan etmem) buyurdu. İlacı kullanınca iyi oldu. Fakat sebebini merak etti. Allahü teâlâ, (Tevekkül etmek için, benim âdetimi, hikmetimi değiştirmek mi istiyorsun? İlaçlara tesir veren kimdir? Elbette tesirleri yaratan benim) buyurdu. (K. Saadet) 

KALP İŞİDİR, İMANDAN GELİR

Tevekkül, kalp işidir, imandan meydana gelir. Yüce Allah’ın lütuf ve ihsanının pek çok olduğuna iman etmekle hasıl olur. Bu hâl, kalbin vekile itimat etmesi, güvenmesi, ona inanması ve onun ile rahat etmesidir. Böyle bir insan dünya malına gönül bağlamaz. Dünya işlerinin bozulmasından dolayı üzülmez. Rızkından endişe etmez. 

NEDEN TESLİM OLMALIYIZ

M. Masum-i Faruki Hazretleri buyuruyor ki: Sebeplere yapışmak tevekküle zıt değildir. Sebeplerin tesir etmesinin Allahü teâlâdan olduğunu bilen, tesiri Allahü teâlâdan bekleyen ve tecrübe edilmiş sebepleri kullanan kimse, Allahü teâlâya tevekkül etmiş, yalnız O’na güvenmiş olur. Tesir etmeyen, hayâli sebepleri kullanmak, tevekkül olmaz. Tesiri çok görülmüş olan sebepleri kullanmak gerekir. Ateş yakar, fakat, ateşe yakma kuvvetini veren, Allahü teâlâdır. Aç olan, bir şey yer; bu şeye doyurma kuvveti veren O’dur. Gerektiği zaman, böyle sebepleri kullanmadığı için zarar gören kimse, Allahü teâlâya asi olur. Tecrübe edilmiş sebepleri kullanmak gerekir. Allahü teâlâ, meşveret etmeyi, bilenlere danışmayı emretti. Meşveret de, sebebe yapışmaktır. Meşveretten sonra tevekkülü emretti. Ahiret işlerinde tevekkül olamaz, çalışmak emrolundu. Burada, azabından korkmak ve merhametinden ümitli olmak gerekir. Allahü teâlânın keremine, ihsanına güvenmeli ve emrolunan ibadetleri yapmalı, yasak edilenlerden sakınmalıdır! Tevekkül budur ve kulluk böyle olur. (1/182) 

BU DUAYI OKUYUN

“Allah'ım! Sana teslim oldum, sana inandım, sana güvendim. Yüzümü, gönlümü sana çevirdim, senin yardımınla düşmanlara karşı mücâdele ettim. Kitabın ile hükmettim. Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım, gizlediğim, açığa vurduğum ve senin benden daha iyi bildiğin günahlarımı affeyle! Öne geçiren de sen, geride bırakan da sensin. Senden başka ilâh yoktur.” (Buhârî, Teheccüd 1, Daavât 10, Tevhîd 8, 24; 35)  

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür