Bayram, çoğu insan için artık bir tatilden ibaret... Oysa 20 yıl öncesindeki bayramların tadı hala damaklarda değil mi? Ramazan'ın bitmesine 10 gün kala her evi bayram telaşı sarardı. Arefe gelmeden tertemiz yapılan evler, açılan baklavalar, sarılan dolmalar, hazırlanan mis gibi yemekler... Günler öncesinden alınan yeni kıyafetleri baş ucumuza koyup hangimiz uyumadık ki... Büyük küçük demenden herkes yeni kıyafetle bayramı karşılardı. Bu kıyafetleri almak öyle kolay olmadığından giymek de fazlasıyla kıymetliydi.
TEKNOLOJİ ESİR ALDI
Bayram öncesinden doldurulan kolonyalar artık salgın sebebiyle, su gibi harcanırken, arefeden alınan çikolata ve şekerler, bayram sabahından itibaren kapıları aşındıran çocuklara ikram edilirdi. Avuç avuç yenen şekerler yetmez, bayram yerinde kurulan macunculara, pamuk şekercilere akın edilirdi. Hem eğlenilir hem de alerji olana kadar şeker yenilirdi. Büyükler evlerden çıkmaz, elini öptürmek, harçlıklarını vermek için çocuklarını, torunlarını beklerdi. Küçükler ise sabahtan akşama kadar ziyaret için ev ev gezerdi. Bunun yerini artık tatil yerinden yapılan görüntülü görüşmeler, bir kuru telefon ve şablon mesajlar aldı .