• $32,3771
  • 34,9806
  • 2325.69
  • 9061.09
7 Haziran 2021 Pazartesi 12:09 | Son Güncelleme:

Kalp sağlığını sigara ve alkol kadar olumsuz etkiliyor! İşte tedavisi

Kalp sağlığını sigara ve alkol kadar olumsuz etkiliyor! İşte tedavisi

Türkiye'de son yapılan araştırmalara göre yaklaşık 4 kişiden 1'i obeziteyle mücadele ediyor. Kadınlarda obezite hastalığı erkeklere oranla iki kat daha fazla görülüyor. Uzmanlar ise obezitenin tetiklediği hastalıkların tehlikelerine dikkat çekiyor. Obez hastalarda geceleri horlama varsa; kolestrol yüksekliği, insülin direnci, hipertansiyon ve kalp hastalığı riski oldukça yüksek görülüyor.

Obezite, beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte çağımızın gittikçe artan bir sorunu haline geliyor. Fast food yeme tarzı, hormonal bozukluklar, stres ve genetik yatkınlık obezitenin başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Obezitenin neden olduğu hastalıkların başında ise hipertansiyon ve kalp rahatsızlıkları bulunuyor. Peki obezitenin yol açtığı hastalıklar nelerdir? Uzmanlar obezliğe karşı hangi tavsiyelerde bulunuyorlar? Hepsi ve daha fazlası haberimizde...

DHA'da yer alan habere göre, obezitenin kalp üzerinde sigara ve alkol kadar zararlı etkisi var. Vücut kütlesi arttıkça kalbin iş yükü artıyor.

"HASTALARIN HAREKETSİZ OLMASI KALP RİSKİNİ ARTTIRIYOR"

Kardiyoloji Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Erhan Gönen, günümüzün önde gelen sağlık sorunlarından biri olan obezitenin kalbe etkisine dikkati çekerek uyarılarda bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Gönen, son zamanlarda yapılan çalışmalarda obezitenin sigara ve alkol kadar önemli bir risk faktörü olduğunu söylüyor. Gönen, "Obezitenin kalp üzerine birçok zararlı etkisi vardır. Bunlar mekanizmalarına göre direkt ve indirekt etkiler olabilir. En basit olarak kalp daha büyük bir vücut kitlesine kan pompalamak zorundadır ve bu kalbin iş yükünü arttırır. Kalp artan bu iş yüküne boyutlarını artırarak cevap verir ve bu fonksiyonların bozulmasının başlangıç noktasıdır. Obezite ile beraber olan insülin direnci, kolesterol yüksekliği, damar duvarı hücrelerinin fonksiyon bozukluğu gibi patolojik durumlar da tabloya eklenince kalp hastalığı riski oldukça yükselir. Obez hastaların normal kilodaki bireyler için tasarlanan tanı cihazlarına uygun olmaması, testleri değerlendirmede obez hastalarda karşılaşılan güçlükler ve hastaların hareketsiz olması da kalp hastalığı riskini artırır." diye konuştu.

"ŞİKAYETLER FAZLA KİLOYA BAĞLANDIĞI İÇİN TANI GECİKİYOR"

Obezlerde görülen kalp hastalıkları hakkında açıklamalarda bulunan Gönen şu ifadeleri kullandı:

"Fazla kilolu bireylerde risk faktörlerinin zemininde koroner arter hastalığı en korkulan kalple ilgili problemdir. Hastalar risk altında olduğu bilindiği halde tarif ettikleri göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi şikayetleri fazla kilolarına bağlanıp tanı gecikebilir. Tanı konan hastalarda yapılan işlemlerde komplikasyon gelişme oranı obez hastalarda daha yüksektir. Kalbin kötü şekillenmesi neticesinde kalp yetmezliği tablosu gelişebilir. Obez hastalarda hipertansiyon da daha sık görülür. Ve uygun olmayan ölçüm aletlerinin kullanımı sonucu tedavi etkinliğini değerlendirmek de daha güçtür. Hipertansiyonu olan obez bir hastada geceleri horlama da varsa uykuda solunum durması ile seyreden obstrüktif uyku apne sendromu (OSAS) hastalığı akla gelmelidir. Aynı kalp damarları gibi beyne ve bacaklara giden damarlarda da daralma söz konusu olabilir. Gene ritim problemlerinin görülme olasılığı da obez hastalar da daha fazladır."

"OBEZİTE CERRAHİSİ RİSKLERİ CİDDİ ORANDA AZALTIYOR"

Dr. Öğr. Üyesi Gönen, obezite cerrahisinin kalp sağlığını nasıl etkilediğine ilişkin de bilgiler vererek, "Öncelikle yanlış bilinenin aksine bu ameliyatların amacı estetik kaygılar değildir. Hem Amerikan hem de Avrupa tedavi kılavuzları belli şartlar ortaya çıktığı zaman bu ameliyatların yapılmasını öneriyor. Ameliyat olmuş ve yaşam tarzı değişikliklerine uymuş hastalarda birinci yıldan itibaren kalpteki kötü şekillenmede düzelme olduğu, kasılma ve gevşeme fonksiyonlarının normalleşmeye başladığı izlendi. Kalp krizi görülme oranında düşme ve kan basıncı kontrolünün kolaylaştığı pek çok çalışmada teyit edildi. OSAS hastalarının semptomlarının kontrol altına alınması kolaylaştı. Tüm bunları toparladığımızda bu operasyonların kalp hastalıkları ile ilgili riskleri önemli oranda düşürdüğünü söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.

"DOĞRU DEĞERLENDİRİLİRSE AMELİYAT KALP KRİZİNİ TETİKLEMEZ"

Genel kanının aksine obezite ameliyatlarının kalp krizini tetiklemediğine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Gönen, "Bu çok genel bir ifade ve bu şekilde kullanımı doğru olmaz. Öncelikle basit bir göz ameliyatında dahi düşük de olsa kalp rahatsızlığı yaşama riski vardır. Burada önemli olan elde edeceğimiz faydanın girdiğimiz riske göre çok daha fazla olmasıdır. Bu yüzden kişi bazlı değerlendirme yapmalı ve hastanın taşıdığı riskleri doğru bir şekilde yöneterek operasyona gitmeliyiz. Bu sadece obezite cerrahisi için değil tüm operasyonlar için geçerlidir. Herhangi ek bir risk faktörü taşımayan, ameliyat öncesi yapılan testlerde kötü sonuçları olmayan bir hastanın kalp açısından riski düşüktür. Obezite ameliyatları özelinde böyle bir risk artışı ancak diğer karın içi ameliyatlar kadardır, bu operasyonlara özgü bir risk artışı yoktur. Ancak ameliyat sonrası dönemde aynı normal insanlar gibi kişi hayat tarzı değişikliklerine uymaz, doktor önerilerini dikkate almazsa doğal olarak riski artar." dedi.

"SİGARADAN, İLAÇ VE GIDA DESTEKLERİNDEN UZAK DURUN"

Dr. Öğr. Üyesi Gönen, kalp sağlığı için dikkat edilmesi gereken hususları şu şekilde sıraladı:

Hayatımızdaki değiştirilebilir risk faktörleri ile mücadele etmek ilk yapmamız gereken ve en etkin olan korunma yöntemidir. Nedir değiştirilebilir risk faktörleri? Yaşımızı, cinsiyetimizi ve genetik olarak yatkınlığımızı değiştiremeyiz. Ama daha fazla hareket edebilir, sigarayı bırakabilir, diyet yaparak kilo kaybı ve kolesterol değerlerinde düşme yaşayabiliriz. Bilimsel kanıtı olmayan ilaç ve gıda desteklerini kullanmamalı hele hele bunları doktorumuzun önerdiği tedaviye tercih etmemeliyiz.
Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi
Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız
Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı