1-2019 Yerel Seçimi yaklaştıkça (kimilerine göre henüz erken sayılabilir, ancak altı aylık bir süre seçim ortamına girilmesi için yeterlidir) partilerden adaylarla ve kazanmayla ilgili çeşitli açıklamalar gelmeye başlamış bulunmaktadır.
Bunların en bilineni; ister açıktan söylesin, ister ima etsin; CHP Genel Başkanı’nın HDP oylarına talip olmasıdır.
Anlaşılan o ki; CHP Genel Başkanı HDP oyları ile (sayesinde) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı alabileceklerine inanmaktadır.
2-Özellikle son genel seçimlere baktığımızda CHP ile HDP oyları arasında bir geçirgenlik olduğunu söylemek, mümkündür.
Dolayısıyla, aritmetik bir hesapla, İstanbul’da CHP oyları ile HDP oyları toplandığında böyle bir sonuç elde edileceğini görüp heyecanlanabilirsiniz.
Ancak; CHP ile HDP arasındaki geçirgenlik; daha çok CHP’den HDP’ye doğrudur.
Hiçbir zaman HDP’den CHP’ye doğru aynı oranda ve/veya aynı büyüklükte bir kayma söz konusu değildir.
Hatta; HDP’li seçmenin çoğunluğu, özellikle İstanbul’dakiler için ikinci parti CHP değil Ak Parti’dir.
Anketler ve araştırmalar değil, bir çok seçim, en sonda 2015 Haziran ve Kasım seçimleri buna örnektir, kanıttır.
Son referandumda Güneydoğu ve Doğu Anadolu oylarının önceki seçimlerle kıyası buna örnektir/kanıttır.
Özellikle İstanbul’da aidiyet dürtüsüyle HDP’ye oy veren Kürt seçmenin üzerinden aidiyet baskısı kalktığında çoğunluğun yöneldiği yön Ak Parti olmaktadır.
3-Hal böyleyken;
Kılıçdaroğlu’nun arayışları bir çaresizliğin tezahürlerinden başkası değildir;
De; Ak Parti’nin durumunun parlak olduğunu söylemek te devekuşunun başını kuma gömmesi gibi bir şeydir…
Bu meseleler daha çok konuşulacak doğal olarak…