TEHDİT DEĞİL AMA
ABD Kongresi bir süredir Rusya’dan alınan S-400’ler nedeniyle Türkiye’ye yaptırım seçeneğini tartışıyor. Kongredeki görüşmelerinizde S-400’ler konusunda nasıl bir mesaj verdiler?
Amerika’da bu çok önem verilen bir konu. Özellikle Kongre’de bunu F-35 satışlarıyla bağlamak niyeti hissediliyor. ‘S-400’leri alırsanız biz de Kongre’den karar çıkartır, size F-35’i satmayız’ gibi bir havadalar.
Bazı parçaları Türkiye’de üretilen ve ilk partisinin bu yıl teslim edilmesi öngörülen F-35’leri vermeyeceklerini mi söylüyorlar?
Vermeyiz demeye getiriyorlar. Kongre’den geçmez diyorlar. Senatörler bunu tam olarak kendileri dile getirmedi ama danışmanlarıyla konuştuğumuzda mesaj olarak geldi. Ben de dedim ki; F-35 projesi iki tarafın menfaatine çok büyük bir projedir, çok büyük rakamlar ödenecek ve iki ülkenin ilişkilerinde de önemli bir boyut teşkil edecek, bunu ona bağlamanın hiçbir anlamı yok. S-400’ler ve F-35’ler bambaşka iki konu. F-35 projesini birlikte yürütmemiz Türk-Amerikan işbirliğinin ve Türkiye’nin güvenliğinin, NATO’nun güvenliğinin çok daha fazla ileri götürülmesini sağlayacak. Ama belli ki, böyle bir hava dönüyor. Tehdit değil ama aba altından sopa gösterme psikolojisiyle bunu yapıyorlar.
Biz de bütün konuşmalarımızda şunu anlattık. Türkiye’de 10 senedir dört firma ve dört teknoloji yarışıyordu. Fiyat olarak ilk sırada Çinliler vardı, ikinci sırada Amerikan-Fransız konsorsiyumu, üçüncü sırada Patriot ve dördüncü sırada S-400’ler vardı. Bütün bu yıllar süren müzakereler sonrasında Çin tasfiye oldu. ABD’nin Patriot projesi bizim teknoloji transferini gerçekleştirmeyi kabul etmedi. Ve de Kongre’den geçmesinde tehlikede olduğu için şu anda gündemde değil. Ruslar çok cazip bir teklifle geldiler. Teknoloji transferi de anlaşmada var.