G.Saray bu formunu kaybetmemeli... Sarı-Kırmızılı ekip, dün akşam Liverpool karşısında yeni kurulmuş bir takım olmasına rağmen fevkalade oynadı. Futbolcular sanki uzun zamandır birbirlerini tanıyormuş gibi paslaştı, yardımlaştı ve çok da güzel goller kaydetti.
Esas memnun olduğum taraf Baros'un attığı iki gol. 'Neden' diye sorarsanız hemen anlatayım;
G.Saray'ın geçen sezonki kötü zamanında kötünün de kötüsü bir isim vardı o da Baros'tu. Herkes ülkesine ne zaman dönecek diye bekledi ama dün akşam gördük ki Baros iyi bir gol adamı ve G.Saray'ın ona ihtiyacı var.
G.Saray'ın Uruguay Milli Takımı'nda oynayan yeni kalecisini izleyemedik ama şampiyon oldukları maçta ve finale kadar oynadığı tüm karşılaşmalarda gördük ki gerçekten iyi bir kaleci...
Defansın ortasında Galatasaray ilk yarıda büyük hatalar yaptı. Özellikle Gökhan Zan, ayağına gelen topu bıraktı; rakibine bir tek topa vurup gol atmak kaldı. Ama çok şükür ki olmadı.
FUTBOLUMUZ ACİZ DEĞİL
G.Saray'ın orta sahasına diyecek yok. Melo, Selçuk ve Sabri, görevlerini çok iyi yaptılar. İleride daha iyi olacaklarının da sinyalini verdiler. Ujfalusi çok iyi bir sağ bek... Hücuma katılmasının yanı sıra gol pozisyonundaki arkadaşlarına güzel paslar verdi. Pas verip de durduğunu zannetmeyin. Çabuk olduğu için defanstaki görevine de koştu. Oyunun sonlarında takıma dahil olan Elmander nefis bir golle skoru 3-0 yaptı. Topa öylesine güzel bir vole vurdu ki; rakip kalede iki kaleci birden olsa bile bu topu kurtamazdı.
G.Saray için umutlu bir gece geçirdik... Zaten Fatih Terim'in teknik direktör olmasıyla geçtiğimiz sezonun takımında pek çok değişiklik olacağını biliyorduk. Aksi cehalet olur...
Liverpool eksik kadroyla geldi denebilir. Ama ne olursa olsun sen Liverpool formasıyla sahaya çıkmışsan oynayacaksın. G.Saray bu galibiyetle hem taraftara umut verdi hem de Türk futbolunun Liverpool karşısında aciz olmadığını gösterdi. Bravo Fatih Terim'e bravo G.Saray'a...