Ben üniversite sınavına 1989 yılında girdim. Girdiğim yıl üniversite sınavları iki basamaktı. ÖSS birinci basamak sınavıydı, bu sınavdan barajı geçip ikinci aşamaya ÖYS’ye katılırdınız. Ama ÖYS’ye girmeden önce tercihlerinizi yapıp sınav anında teslim ederdiniz. Benim tercihlerimi yapmama kimse yardımcı olmamıştı. Hoş rehber öğretmen yok, internet yok, dershane var ama kent merkezinde ben gidemiyorum. Sonuçta iş başa düşmüştü ve ben tercihlerimi kendim yapmıştım. Listem şöyleydi, birinci tercih diş hekimliği, ikinci tercihim uluslararası ilişkiler, üçüncü tercihim matematik öğretmenliği, dördüncü tercihim rehberlik ve psikolojik danışmanlık. Şunu da eklemeliyim sınavda matematikten bir net dahi yapamamıştım. Sonuçta Marmara Üniversitesi rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümüne has bel kader yerleştim.
Şimdi, öğrenciler tercih yapacaklar. Rehber öğretmen çok, internet ve bilgi çok, dershaneleri bırakın bütün üniversitelerde tercih ofisleri var, her yer bilgi kaynıyor. Üstelik tercihlerde puanlar açıklandıktan sonra veriliyor. Ama öğrenciler yinede sorun yaşıyorlar. 2010-ÖSYS’de ilk 2000’e giren öğrenciler arasında bir araştırma yapıldı, soru şuydu; “kazandığınız bölümün size uygun olduğunu düşünüyor musunuz?” Öğrencilerin %61’inin cevabı “bana uygun değil” oldu. Yine ÖSYM istatistiklerine göre öğrencilerin %35’i hatalı tercih yapıyor. Ülkemizin en önemli üniversitelerinden mezun olanların yarısına yakını kendi mesleklerini yapmıyor. Bu rakamlar çok iç açıcı değil, düşünün ülkemizin geleceği gençlerin geleceği tesadüflere bağlı.
Bugün bir öğrenciyle yaptığım tercih sohbeti oldukça ilginçti. Bir kısmını paylaşayım. “Hocam sınav beklediğimden iyi geçti. Sanırım puanım da beklediğimden fazla puan gelecek. Aslında ben endüstri mühendisliği istemiştim ama şimdi puanım fazla olduğu için tıp istiyorum. Ama tıp okumak amacım değil sadece puanım boşa gitmesin istiyorum. Ama okuduğum bölümü bitirince hemen atamam olsun istiyorum.” kendisine burslu bölüm önerdiğimde ise; “Hocam, ya bursum kesilirse” diye yanıt verdi. Şimdi bu cümlelerdeki düşüncelere bakar mısınız? Bu öğrenci tıpa gitse mutsuz bir doktorumuz olacak hem de iyi bir mühendis kaybedeceğiz. Öğrencinin üniversiteler, meslekler ve en kötüsü de kendisi hakkında hiçbir fikri yok.
Vakıf üniversitelerini tanımıyor. Ülkemizde her 100 kişiden 80’i vakıf üniversitelerini özel üniversite sanıyor. Ülkemizde özel üniversite yoktur. Vakıf üniversiteleri vakıflar tarafından kurulmuş kesinlikle kâr amacı olmayan, tamamen YÖK denetiminde olan üniversitelerdir. Vakıf üniversiteleri bu ülkede iyi ki açılmış. Düşünün başarılı bir öğrenci vakıf üniversitesini tercih ediyor. Öğrenciye cep harçlığı dahil hayatında görmediği imkânlar tanınıyor. En önemlisi ise vakıf üniversiteleri her yıl 80 bin kontenjan sağlayarak, devlet üniversiteleri üzerindeki yükü azaltıp daha fazla öğrencinin üniversiteli olmasını sağlıyorlar. Eğer vakıf üniversiteleri olmasaydı bugün ÖSYS’ye giren öğrenci sayısı 400 bin daha fazla olacaktı. Vakıf üniversitelerinde bugüne kadar burslu okuyan hiçbir öğrencinin bursu kesilmemiştir. Hatta yeni burslar eklenmiştir. Başarılı iseniz yeni burslar alabiliyorsunuz, hangi devlet üniversitesinde bu şansa sahipsiniz. Bunlar şehir efsanesidir. Ama lütfen bu kadar katkısı olan kurumları koruyalım sahip çıkalım.
Birkaç tercih önerisi
Tercih yapmaya hak kazanan öğrenci sayısı 2013’e göre 2014’de 95 bin kişi daha fazla
MF de tercih yapacak kişi sayısı 34 bin, TM de 86 bin, TS de 114 bin kişi artmış.
Devlet üniversitelerinin lisans kontenjanları 18 bin azaldı. Önlisans kontenjanları 110 bin arttı.
Puan aralıkları pek değişmedi.
Alternatifli bir tercih listesi oluşturulmalıdır. Tek bir üniversite ya da bölüm üzerine odaklanılmamalıdır.
Bir bölüme takılıp kalmayın. İstediğiniz bölümle ortak özelliklere sahip, başka bölümlerin de olup olmadığını da araştırıp, geçişli bölümleri de göz önünde bulundurarak tercih listenizde alternatif yaratın.
Tercih listenizi puanınıza bakarak değil, başarı sıranızı göz önünde tutarak hazırlayın. Zira puanlar her yıl farklılık göstermektedir bu nedenle bir önceki yıl, sizin bu sene sahip olduğunuz puanla öğrenci alan bir bölümün başarı sırası, sizin bu yıl ki başarı sıranızdan farklı olabilir. Bu yıl edindiğiniz başarı sırasıyla alternatifli olarak oluşturduğunuz listedeki bölümlerin başarı sırasını karşılaştırmak size doğru tercih yapmanız noktasında en sağlıklı bilgiyi verecektir.
Alternatifli olarak oluşturduğunuz tercih listesinden, önceliklerinizi göz önünde bulundurarak ve uzman yardımı alarak, eleme yöntemiyle listenizi son haline getirin.
Tercihlerinizi yaparken ilk altı tercihinizin kendi başarı sıranızdan yukarıda ve en çok istediğiniz üniversite ve bölümler olmasına dikkat etmelisiniz.
Tercih listenizde kendi başarı sıranızdan yüksek tercihlere yer verdikten sonra ise, kendi başarı sıranıza yakın ve denk on ya da on iki tane tercih yapmalısınız.
Önemli olan tercih sırası değil, puan sıralamasıdır (Örneğin, puanı birbirinden farklı iki öğrenciden, ilgili bölümü önce tercih eden kişi değil; puanı yüksek olan kişi yerleştirilir.)
Son olarak da son altı veya sekiz tercihinizde girmek istediğiniz bölüm ve üniversiteleri göz ardı etmeden, inebildiğiniz başarı sırasına kadar tercihlerinizde yer vermelisiniz. Yazdığınız son tercih, sizin gitmeyi tercih ettiğiniz son üniversite ve bölüm olmalıdır.
Özel Yetenek Sınavı’yla öğrenci alan lisans programları, tercih kılavuzunda ayrı Tablo’da yer alır. Tercih listesinde ise Özel Yetenek Sınavı’yla öğrenci alan programlara yer verilmez. Bu programlara başvuru yapmak için, bizzat okula sınav sonucunuzla başvuru tarihlerinde gidebilirsiniz. Hem merkezi yerleştirmeyle yerleştirildiğinizde ve hem de Özel Yetenek Sınav sonucunda başarılı olarak okula giriş imkânına sahip olduğunuzda, ikisinden birini tercih etmek size kalmıştır.
2014 ÖSYS’ de tercih yapıp, yerleştirilmediğiniz takdirde, 2015 ÖSYS’ de herhangi bir puan kaybına uğramazsınız. Ancak 2014 ÖSYS’ de merkezi yerleştirme ile yerleştirilirseniz, 2015 ÖSYS’ de puan kaybı yaşarsınız.
Tercih dönemini, açıklanan tarihleri göz önünde bulundurarak, son gününe kadar kullanınız.
Yurtdışında eğitim almayı tercih ediyorsanız, YÖK Denklik Bürosu’ndan alacağınız diplomanın denkliği olup olmadığını öğreniniz. Türkiye’ de geçerliliği olmayan üniversiteleri tercih ederken iyi araştırma yapınız.