Sana sesleniyorum bu ülkenin eğitimde tek yetkilisi ve sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığı ellerinizi kaldırın ve teslim olun. Size artık soru sormayacağım, YGS’yi sormayacağım. Neden öğrencilerin kendi anadillerinde okuyamadığını, yorumlayamadığını sormayacağım. Türkçe dersinde sorulan 40 soruya neden ortalama 15 cevap verebildiklerini sormayacağım. Size matematik gibi geleceği yapılandırmamızda en önemli faktör olacak bilimde sorduğunuz ve adı Temel Matematik olan ve işlem yeteneği gerektiren 40 sorudan neden ortalama 5 soru yapabildiklerini sormayacağım. Sınava giren 700 bin öğrencinin yani sınava adayların 3’te birinin “1” tek soru bile yapmadıklarını sormayacağım. Size bu 700 bin öğrencinin yönettiğiniz okullarda 12 yıl okudukları ve sınıfı nasıl geçtiklerini, neden matematik öğretmediğinizi sonucunda da herkesi kandırarak onları nasıl mezun ettiğinizi sormayacağım. Teknoloji üretimi ve pozitif bilim yapmaları için fen bilimleri öğrenmemiz gerekirken sorulan 40 temel fen bilimleri sorularına ortalama 4 doğru cevap vermelerinin nedenini sormayacağım.
Bırakalım YGS’yi, size PISA gibi uluslararası geçerliliği olan ve sadece ülkelerin eğitim gidişatlarını ölçen testlerde durumumuzu da sormayacağım. PISA’da “okuma anlama” testinde sondan 6., matematikte sondan 7.ci olmamızın nedenini de sormayacağım. Bütün bunların sonucunda ülkemizin teknoloji üretiminde 53 OECD ülkesi içinde 49’uncu olmasının nedenini de sormayacağım.
Son 10 yılda bütün üniversitelerimizin toplam patent başvuru sayısının 623 (ortalama yıla 62 düşer) olduğunu Harvard Üniversitesi’nin sadece 2009 yılında 1249 patent yaptığını ve Harvard’ın bir yılda yaptığı patent toplamının bizim “10” yılda yaptığımızdan 2 kat daha fazla olmasının nedenini de sormayacağım.
Giderek eğitimden umudun kesilmesinin nedenini de sormayacağım. Resmi olarak kapatacağınızı söylediğiniz ve kapansın diye dönüşüme soktuğunuz asla beğenmediğiniz dershanelerden ortaya çıkan liselerin okullarınızı boşaltma nedenini de sormayacağım. Bu konuda bir planınız var mı diye de sormayacağım.
Çünkü bu soruları size yıllardır soruyorum ve soruyoruz. Bakanlığa, hükümete, meclise, iktidara, muhalefete sorduk. Anladık bizi ciddiye almadınız. Bize çeşitli etiketler yapıştırdınız. Ama size bugün şunu soracağım. Neden bakanlık olarak başka dersler için verdiğiniz çabanın yarısını fen dersleri için vermediniz? Neden matematik başarısı için Meclis’e bir önerge verip geçmesi için sabahlara kadar mücadele etmediniz? Neden başka şeyler için verdiğiniz kavgayı teknoloji, yazılım ve genetik gibi alanları geliştirmek için vermediniz? STEM konuşmadınız, teknoloji eğitimi konuşmadınız, yazılım dersi verelim dedik yanaşmadınız. Neden bugünü kurtarmak için yaptığınız onca uğraşın onda birini yarınlar için yapmadınız?
Size son bir şey söylemek istiyorum. Çocukları rahat bırakın, kaldırın ellerinizi ve “biz bu işi yapamıyoruz” diyerek eğitim işini ehline bırakın. Siz yapamadınız, başarısız oldunuz. Çocuklarımız artık geleceğe ve geleceğe gitme yolu olan okula güvenmiyor. Bırakın bu ülkenin geleceğini bilimle, teknolojiyle yeniden yapılandıralım. Çünkü bu dünyada söz sahibi olmanın tek yolu yetişmiş insan gücüdür. İnsan gücünü bırakın doğru yetiştirelim. Kısaca artık gölge ediyorsunuz.