İki gündür dershanelerin okula dönüşmesi sonucunda ortaya çıkan durumlar konuşuluyor. Bazı okulların üniversite hazırlık programları yapması, bazı okulların ABD’de olduğu gibi öğrencilerini üniversitelere hazırlamak için profesyonel destek aldıkları ama bunu yapmayan okulların öğrencilerinin ise bunu yapan okullara ve dershaneden dönüşen okullara geçiş yaptıkları anlatılıyor. Birincisi bu oldukça sağlıklı bir durum. Tabii ki okullar öğrencilerine destek olacak ve tabii ki profesyonel destek alacak ve bunlar içinde tabii ki öğrenciler kendilerine en iyi imkanı sunacak olan okullara geçiş yapacak. Bunda sağlıksız olan hiçbir durum yok. Ama ilginç olan bu konular sorulduğunda Sayın Bakan mikrofonlara “Arkadaşlar bu gayet doğaldır. Öğrenciler ve velilerin özgürce tercihlerini kullanması bizim için mutluluk verir. Bu kurumların hepsi bizim okullarımız. Bazı okulların öğrencileri için yeni programlar yapması da gayet olumlu ve başarılı bir çalışmadır” demesi yerine “Gerekli önlemleri alacağız. Bu sınavlardan okula odaklı sorular soracağız” gibi ilginç bir cevap vermesidir.
Sayın Bakanım; birincisi bu kurumların hepsi bu ülkenin kurumlarıdır. Başarıları bu ülkenin, başarısızlıkları bu ülkenindir. Öğrencileri için ek çalışmalar yapan kurumları desteklemeniz hatta cesaretlendirmeniz gerekirken siz onların yaptığı sanki yanlışmış gibi ifade ediyorsunuz. İkincisi dershanelere bu dönemde sizin yapmak istediklerinizi doğru bulmasa da büyük bir olgunluk göstererek hem çalışanlarına hem de ülkeye karşı sorumluluklarını düşünerek. Sizin bakanlık olarak gösterdiğiniz “temel lise” olma çalışmasına uydular ve okullarını açtılar. Tüm riskleri alarak size kolaylık sağladılar. Peki size soralım bu kurumlar öğrencilere ne diyecek, nasıl öğrenci alacaklar? Tabii ki sınava hazırlık diyecekler, kariyer planlama diyecekler, okul eğitiminizi sınava hazırlıkla birlikte yapacağız diyecekler. Bundan daha doğal bir ifade olur mu?
Sizin bakanlık olarak yapmanız gereken size bu büyük dönüşüm kararında destek olan kurumları korumaktır. Onlar içinde tabii ki yanlış yapanlar vardır. Onları ayırmak ve onlara yaptırım uygulamak sizin görevinizdir.
Okullarını öğrencilerini bir üst okula hazırlamak kariyer planlamak gibi çok doğal bir görevleri vardır. Bu görevi yerine getirmeye çalışanı değil çalışmayanı korumak pek hakkaniyetli bir iş olmasa gerek. Bence sizin yapmanız gereken bütün il milli eğitim müdürlerini toplayıp öğrencilere en iyi hizmet sağlayan okul olmaları için de devlet okullarını teşvik etmektir. Dünyanın süper gücü ABD’deki okullarda öğrencilerini üniversitelere hazırlamak için kıyasıya rekabet ederler ve bu rekabet okul tercihlerini belirleyen en önemli kriterdir. Ayrıca bunu iyi yapamayan okullara kamu bütçesinde pay da az verilir.
Sözün özü yine geldik aynı yere. Amaç eğer bu dönüşümden ülkeyi kârlı çıkarmaksa bu rekabetin önünü açın öğrenci ve veliler bu işten kârlı çıksın sonuçta ülkemiz kârlı çıkar. Ama bu işi yapmayan okulları koruma gayretine düşerseniz bu durumdan kârlı çıkmamız maalesef mümkün değil. Kısacası son yaşananlar kötü değil iyiye işarettir.