Geleneksel şehirli inanışımız, 'Okullar tatil olunca İstanbul boşalır'dır. Ancak son yıllarda bu güzide fırsatı keşfeden belediye sayesinde işkencenin göbek adıdır 'yaz'. Gerçi bu yıl bonus olarak, seçim öncesi humması sayesinde kış da kabus oldu ya - bkz. Çağlayan'da trafik yerin altına alındı (dile kolay!). Efenim, tamam her şey vatandaş için... Eyvallah da, bu tadilat işleri evin içinde insan varken yapılınca nasıl bir bezdirgeçtir herkes bilir. Yıllar süren münakaşalar sonunda mutfak yenilemeye karar verilir misal, ev halkı küçük tüpte kaynayan tencere çağına ışınlanır neye uğradığını anlamadan. Bin bir heves jakuzili duşa kabin hayallerini gerçeğe dönüştürme çabasına girişilir, fakat şapkadan bir anda komşu ve akrabalarda duş, tuvalet sırası bekleyen ezik ve mağdur aile yaşantısı çıkar. İstanbullu'nun makus talihi tam da budur işte! Yaz gelsin de İstanbul boşalsın diye bekleyen her İstanbullu işkenceyi düzenli olarak tadacaktır. Kurtuluş yoktur. İlkokulun kaygısız günlerine gömdüğümüz 'yaz tatili' konseptinden uzakta geçen şu ömrü hayatımızda, yaz kış çalışan sıradan İstanbullunun adı 'Feriha' konsa yeridir yani sayın dert dinleyen... O biçim bir çile. Yazlıkçılar tatilden döndüğünde şehri pırıl bulsun diye ha babam çile çeker Feriha, güzel gözlerine keder sine sine. Yollara dubleler çekilir, kavşaklar, kaldırımlar, asfaltlar yenilenir, apartmanlar yalıtılır, dış cepheler kaplanır, çatılar aktarılır, binalar iyileştirilir, kapı cam çerçeve değiştirilir. Bitmez oğlu bitmez bir inşaat...
AMA UMDUĞUMUZDAN GÜZEL GEÇECEK YAZ
Ferah ve neşeli atraksiyonlar bulmak her şeyden önemlidir bu yüzden yazları İstanbul'da. Günü yazlığa çevirmeye, şehri unutmaya ihtiyacımız vardır çünkü en çok. Mangal ve çizgili pijamadan söz etmiyorum. Sıradaki iyi haberimiz şu ki; müthiş bir şey keşfettim: SUP! Stand up Paddle boarding diyorlar uzunlamasına... Hani Miami, Florida sahillerinde filan üçgen vücutlu, bir içim su abilerin dalgalarla dans ettiği sörf hadisesi yok mu? Onu dalgasız denizde, kürekle yapıyorsunuz... Oldu size mis gibi SUP! 'Kürek sörfü' deniyor Türkçe'de. Faydaları saymakla bitmez en bir yeni su sporumuz. Tüm vücut şahane çalışıyor zaten de ne videolar var, çocuklu köpekli filan maaile biniyor, kürekle doyulmaz serüvenlere açılıyor millet inanamazsınız (örnek videolar youtube'da sebil gibi).
CADDEBOSTAN'DA 'KÜREK SÖRFÜ'!
Vee işte 'kürek sörfü' artık Caddebostan'da! Türk Balıkadamlar Spor Kulübü bünyesindeki İstanbul Windsurf Center'da cereyan ediyor hadise (www.istanbulwindsurf.com). İstanbul'a böyle bir yar gelir de ben hiç kusur kalır mıyım? Gittim, ilk teftişi yaptım bile. Su buz gibiydi gerçi ama ortam süper, abiler hem cool, hem de acayip misafirperver. Fiyatlar da sanılanın aksine çok makul: Beş kişi Nevizade'de vasat bir akşam için ödeyeceğiniz paraya, aynı kadro Caddebostan'da sörf dersi alabiliyorsunuz. Tüm araç-gereç ve güvenliğiniz de fiyata dahil. Ben feci tuttum bu sörf açılımını. İlerleyen aşamaları aktarmaya devam edeceğimden şüpheniz olmasın.
Home Tweet Home:
Behzat Ç.'nin etkisinden hala kurtulamamış olanlara iyi haberi vereyim. Yeni sezonda Behzat devam, RTÜK'sel bir sıkıntı yok şimdilik... (twitter.com/nihatsirdar)