İşte bütün mesele bu... Utanç verici bir futbol ligi ancak bu kadar utanç verici bir finale erebilirdi. Nitekim öyle de oldu. 'Güvenlik' adına mundar edilen bir stadyum dolusu taraftar, alacakaranlıkta alınan bir kupa ve kelle koltukta geçirilen bir şampiyonluk gecesi! Sonuç; Fenerbahçe taraftarı da 'one minüt'ü yedi, lanetlendi ve oturdu aşağı.
EZELİ BASİRETSİZLİK
Başbakan Erdoğan'sız hiçbir iş halledilemez oldu artık ülkede. Sanattan spora her şey, Başbakan'ın iki dudak arasına bakıyor. Topluca çocukluğumuza ışınlandık da sanki, annemize her bir arzumuzdan söz ettiğimizde aynı gıcık cevabı alıyoruz: "Baban gelsin ona sor, ben karışmam!"... Ama şehir tiyatrosu ama şampiyonluk kupası fark etmez. 'Babalar' her şeyin en doğrusunu bilir!
STADYUM HAMARATLIĞI
Herkes "olayların sorumlusu polis" diyor ama Başbakan tek kelime etmiyor ne hikmetse. Ona göre olayların yegane sorumlusu taraftar, ve hatta da kadın taraftar. Ne diyor; "Erkekleri kadınlar ıslah edecek diye beklerken baktık ki aman Yarabbi hanımlarda da felaket bir tablo..." Stadyumda da iş buyuruldu kadına, haydi bakalım sıvayın kolları. Erkekleri ıslah etmeye hazır mısınız kızlar!? Öyle vız vız vız tezahürata, maça kaptırın diye koymadı gördüğünüz gibi kimse sizi o stadyuma. Hamaratlığınızı gösterin! Islah olmak isteyen var mı bilemem ama Başbakan ödevi verdi bir kere.
FANATİZMİN HİÇ Mİ SUÇU YOK?
Bu kadar kirli bir lig ve bu kadar sicili kabarık yönetimler karşısında hala bu kadar safça, bu kadar çocukça 'taraftarlık' oynamak saçma değil mi artık sayın fanatik? Ne zaman uyanıp da kendine geleceksin? Vay Saracoğlu'ndan Galatasaray nasıl şampiyon çıkarmış? Bu mudur dert, gerçekten? Futbol değil mi alt tarafı? Bu sene o alır, seneye öbürü. Nolmuş yani? Bir şampiyonluk gecesinden sağ çıkmak bu kadar zor mu olmalı?
GÜVENDE MİYİZ?
Saatlerdir bilgisayarla savaşıyorum bu arada. Neler olduğu hakkında fikrim yok. Word kilit, explorer kilit, chrome göçtü. Ve ben yazıyı öyle ya da böyle finale erdirmek zorundayım. Hiç güvende hissetmiyorum şu an. Sadece bilgisayar ortamında değil, adalet ve güvenlikten söz edilen her alanda aynı endişeyi duyuyorum ayrıca. En fanatik taraftardan daha fanatik artık bu kurumlar. Polisin tırmandırdığı iddia edilen son olayların otopsisi yapılacak mı asıl onu merak ediyorum. Yoksa, taraftara kesildiğiyle mi kalacak bu fatura?
Cımbız
ÖYLE BİR SEVMEK: "Bir kahkahasıyla güneşi açtırırdı onun karısı, saçlarını beline döktü mü kuşlar öterdi. Aslında ne güneşin açtığı vardı, ne de kuşların öttüğü ama işte öyle severdi Erdoğan, Ümmühan'ı..." (Hande ALTAYLI'nın son romanı 'Kahperengi'nden.)
Home Tweet Home: "Bir babanın çocuklarına yapabileceği en büyük iyilik onların annelerini sevmektir." (@ErdalOzyagcilar)