Pazar günü, Taksim'deki pati yürüyüşü sonrası Urban Festival'e yumuşak geçiş yapmak için G-Mall'un girişindeki Pop-up Cafe'ye gittim. Ve öğrendim ki, Maçka Küçükçiftlik Park'ın komşusu G-Mall terk edilmiş! Sinemalar kapanmış, kitap-müzik market kapanmış, restoran kapanmış. Aşağı kattaki spor merkezi ile Dot Tiyatro kalmış içeride sadece. En son Supernova'nın sezon finaline gelmiştim zaten ben de. Vay be, sezon başı yine oradayım ama mekan hayalete dönmüş. Bir buçuk aydır öyle bomboş duruyormuş üst kat. Spor merkezinin kendi halindeki trafiğini saymazsak, yaşayan tek kısım girişteki Pop-up Cafe... Uykucu kedi, huzur, güleryüz, şehrin hem göbeğinde hem dışında tutan o ideal, korunaklı hava... Her şey bıraktığım gibi kafede neyseki. Tamam, hiçbir zaman öyle aman aman kalabalık olmazdı zaten G-Mall da, asıl o yüzden severdim ben. Giriştiğim küçük teftiş sonucu aldığım duyuma göre, Böcek Yapım gelecekmiş boşalan üst kata. Enteresan. Bakalım neler olacak. Sinema adreslerinden silindi maalesef G-Mall.
İkonium
Açılan, kapanan, isim değiştiren mekan hızına yetişmek çok zor İstanbul'un. Yolum düşünce keşfettiğim yeni bir mekan var sırada. Etiler Nispetiye'de hemen yol üzerinde göreceğiniz İkonium'un mönüsü çok net; 'Konya tandır ve etli ekmek'. Konya mutfağını bilmeyen biri olarak mızmızlık ettim önce... Fakat 'Etiler ayarı'ndan mı o kadar hafif ve o kadar leziz o pideler bilmiyorum ancak 'Konyalım' dedikleri otlu bir tanesi var ki, ıssız adaya giderken yanıma alacağım üç şeyden biri olabilir kesinlikle! Açılışı bamya çorbası, kapanışı künefeyle yapıyor bu arada İkonium müdavimleri. Türk kahvesi servisi de on numara ayrıca mekanın. Füzyon kafasından uzak, ne yaptığını bilen bu serin duruşa nadir rastlanıyor restoran dünyasında. Konya'nın mitolojideki adıymış bu arada 'İkonium', Etiler'e yakışsın diye seçilmiş bir isim değil. Deneyin, tiryakisi olacaksınız.
İnadına hizmet!?
Kongre hakkında yazılanlar ve yorumcuların görüşlerini birbirine eklesek buradan Mars'a duble yol olur. Hiiç uzun etmeyeceğim o nedenle. 'Taksim kışlası'nı bir kez daha coşkuyla müjdeleyen Sayın Başbakan'a sadece şunu soruyorum; askeri vesayetin bitişini kutlamak ile kışla açmak tezat değil mi? Kültür-sanatın kalbi Taksim'e, şanına layık değerler kazandırmak yerine, bu devirde niye 'inadına' kışla?
Berkant...
Kötü haberini aldım şimdi. Hafif müziğin altın isimlerinden Berkant... Uzun zamandır geçirdiği zor günlerin vadesi dolmuş. Dostlarından biliyorum ki, onların desteği ve önderliğiyle Memorial Hastanesi ve Bingür Sönmez hoca büyük emek verdi ağır hastalık sürecinde. Devletin sağlayamadığı olanakları sağladı, çabayı gösterdi. Tek teselli bu belki de. Başta ailesi ve dostları olmak üzere, tüm sevenlerinin başı sağolsun. Üzgünüm çok...
Taksim yürüyüşünden hisler
Beklediğim kadar kalabalıktı protesto yürüyüşü. Tünel'den başlayıp meydana yürüdüğüm için ne zamandır görmediğim arkadaşlarımla da karşılaştım uzun yol boyu. Kırgın insanlar. Yorgun. Gözler dolu. Niye bu kadar üzücü oldu sahi hayat artık bu ülkede? Niye bu kadar endişe dolu her yanımız? Hayvanları sevmek bile savunulması gereken bir dava haline geldi. Savunuruz. Savunuruz ama bu işte büyük bir yalnışlık var. Her şey mi halka 'rağmen' yapılır bir ülkede? Her şey mi ötekileştirmeye yönelik olur? Lafa gelince de demokrasi. Şaka gibi.
Hope Tweet Hope:
'Hayvanseverler diye ayrı bir kategori olması ne acıklı. Her insan yaradılışı gereği mahlukata merhamet etmek, yaradılanı sevmek durumunda.' (@hetenketenabi)