Karısını teknede bikiniyle çeken paparazzileri, mektupla Başbakan'a şikayet eden Ustura Kemal vakasını hatırlıyorsunuz. Şimdi de bir başka oyuncu Başbakan'dan yardım diledi. Ve konsept kritik bu defa... TRT 1'in alternatif ecdat dizisi 'Osmanlı Kıyam' sürpriz şekilde yayından kalktı. Başrol oyuncusu Özcan Deniz twitter'dan haykırdı bunun üzerine; 'Sayın Başbakanım, bu dizi gerçekten sahip çıkılmayı hakediyordu.' Pes. Başbakan da şaşırdı artık, her gün hangi oyuncunun derdine koşsun! Muhteşem Yüzyıl'a saplanan okların kendilerine yarayacağını düşünüp sevinmiş belli ki Özcan Deniz ve Osmanlı Kıyam ekibi son günlerde. Fakat üstüne bu darbe gelince hevesler kursakta kalmış. Dünden de hazırlarmış meğer Başbakan'ın istediği dizinin kalkıp, istediği dizinin çalmadan oynamasına. Eskiden (daha dün!) bir dizi ya da programın haksızlığa uğradığı düşünülünce kamuoyuna başvurulur, medyadan yardım istenir, TV yönetimi bu yollarla insafa davet edilirdi. 'Seyirci desteği' herşeye rağmen, herşeyden üstündü. Peki ya şimdi..? Dizisi yayından kalkan 'Başbakan'ım!' diye tutuşuyor. Gişede Skyfall'u geçtim diye sevinçten James Bond'a laf sokan da aynı Özcan Deniz'di gerçi. Kendi haline bırakmak lazım.
Bir metroyu kıskanmak
Boyunu işlevini falan geçtim, bir metronun vagonlarını bile kıskanabiliyor insan. İsveç'in başkenti Stokholm'ün metro vagonları 'kütüphane' görselleriyle giydirilmiş. Kitap rafları arasında seyahat ediyorlar artık. Dünyanın en çok okuyan milletiymiş bu arada İsveçliler. Hala daha kitaba yatırım yapıyorlar. Elinin körü sayın İsveç! Asıl bizim ihtiyacımız var böyle dizaynlara. Ucu olmayan İstanbul yollarında geçirdiğimiz ortalama vakit, günde 2-4 saatken hele... Hayati derecede önemli, okuma alışkanlığı kazanmak. Lafa gelince herkes 'eğitim eğitim' diyor da, paralı üniversite açmaktan, diplomalı işsiz enflasyonunu artırmaktan başka gelişme yok ortamda. Eğitim sadece 'diploma' sanki. Müfredat dışında tek kitap okumadan mezun oluyor çoğu üniversiteli. Yalan mı? Kimdir asıl eğitimli? İş bulmak için diploma sahibi olan mı, okuyan okuyan okuyan mı?
Kitaplar seksten daha eğlenceli
- Kitaplarla yatağa girince pişman olma ihtimaliniz yoktur.
- 'Çok mu hızlı gidiyoruz?!' kaygısı yaşamazsınız.
- Ertesi gün aramadı diye buhrana kapılmazsınız.
- En yakın arkadaşınızla seve seve paylaşabilirsiniz.
- Sarhoş anınıza geldiyse baştan alabilirsiniz.
- Uzun uzun, yavaş yavaş, dilerseniz sabaha kadar...
- Sırtını dönüp uyuduğunda kızgın değil mutlu hissedersiniz.
- Gece aniden uyanıp kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
- Pozisyon münakaşası yaşamazsınız.
- Horlamaz, terlemez, mis gibi kokar.
- 'Kilo mu aldın sen?' türü münasebetsizlikler etmez.
- Sizden önce uyanıp sabahınızı mahvetmez.
- Başka kitaplar yüzünden tribe girmez.
- Bıraktığınız yerde durur, gıkı çıkmaz.
- Sokakta başkasıyla görünce aldatılmış hissetmezsiniz.
- Özlediğiniz an elinizi uzatmanız yeterli, daha ne olsun!
Hope Tweet Hope: 'Hiçbiri ötekini sevmezdi, dedi Bilge. 'Tanısaydın sen de hiçbirini sevmezdin. En iyisi, kitaplarını okuduğun yazarları hiç tanımamak.' (@baskomsernevzat)