Üstat Necip Fazıl, 1968’de yazmış...
İdeolocya Örgüsü’nde kayıtlı...
Diyor ki:
“ABD’nin bizden yardımını büsbütün keseceği gün geldiğinde...
Devleti yönetenler hâlâ dünkü ölçüde ise...
Halimiz duman olacaktır...”
Üstadın işaret ettiği gün bugün...
Çok şükür devleti yönetenler hâlâ dünkü ölçüde değil...
Daha da önemlisi ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ile devletin kendisi de eski ve hareket kabiliyetini sınırlayan dar ölçüsünden kurtuluyor.
15 Temmuz işgal girişimi ve terörle yoğun mücadele sürecine rağmen Türkiye 2017’de %7’den fazla büyüme kaydetti.
Görünen o ki; 2018’de Türkiye ekonomisi daha da güçlenecek.
Her türlü saldırıya karşı bağışıklık kazanmış bir Türkiye var.
Bunu dost düşman herkes anlayacak.
Aslında 15 Temmuz büyük bir dersti.
Almadılar...
Afrin’deki karanlık hesapları da tutmadı.
ABD arka çıkacaktı.
PKK devlet kuracaktı.
Türkiye’yi vuracaktı.
Yapamadılar ama durmayacaklar.
Asıl hedefleri işgal...
Ezik, silik, cesaretsiz tipleri protez olarak kullanıp Türkiye’yi yönetmek...
Ekonomik işgal...
Kültürel işgal...
Dertleri bu...
Bunca yaşanandan sonra...
Aksini düşünmek abesle iştigal...
Bile bile lades diyecek halimiz yok.
Cinsler de ortada cibiliyetler de...
PKK ve FETÖ gibi piyonların işleri bitiyor, fişleri çekiliyor...
İçerideki maşalar kırılıyor...
Ama...
Maskelerin ardına gizlenen asıl aktörler yüzlerini çıkarıyor.
Yani asıl büyük mücadele yeni başlıyor.
Dünya hızla büyük bir kriz sarmalına doğru sürüklenirken İngiltere ve Rusya arasındaki “casus” geriliminin sadece bir işaret fişeği olduğunu görmeliyiz.
Trump’ın yeni ekibi ‘savaş boyalarını’ sürmüş bekliyor.
İran’a saldırı seçeneği kısık ateşte pişiriliyor.
Bu ortamda ayakta kalabilmenin tek yolu var.
Birlik ve istikrar...
Kararlı duruştan taviz vermemek...
Yani yılmadan, korkmadan mücadeleye devam etmek.
Lazımsa özet...
Yurtta cesaret, cihanda cesaret...