Ülkemiz ve Milletimizin kader anı, tünelden önceki son çıkışı niteliğindeki bir seçimi daha geride bıraktık.
Milletimiz, icraatlarıyla Türkiye’ye çağ atlatan, dünyaya adından söz ettiren liderine “şartlar ne olursa olsun yanındayız, seni Abdülhamid Han’ın, Menderes’in, Özal’ın ve Erbakan’ın yalnızlığına terk etmeyeceğiz” mesajını verdi.
31 Mart bir seçimin değil bir duruşun adıydı ve millet duruşunu BEKA’dan yana gösterdi.
Bu seçim aynı zamanda yaklaşık 9 ay önce yine milletin oyları ile yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin de adete bir sınavı mahiyetinde olmuştur. Milletin adamları çıktıkları beka yolunda karış karış arşınladıkları vatan toprağının her köşesinden birer avuç toplayarak, imar edecekleri Büyük Türkiye’nin geleceğinin hamurunu yoğurmuş, aziz milletimiz eli ile de sandıkta onaylatmışlardır.
Kadim tarihinden beslenen devleti ile bütünleşmiş aziz milletimiz; seçimleri manipüle etmeye, başarıyı bile başarısızlık olarak nitelemeye çalışan karanlık mihraklara karşı daha da kenetlenmiş; bu memleketin, kendileri tarafından sahiplenilmediği zaman neler olacağı konusunda kesin bir yargıya varmıştır.
31 Mart’ta; 15 Temmuz’lara mal olan süreçler dikkate alınmış ve kirli tezgahlara yalancı baharlara müsaade edilmemiştir.
Sokağında huzurla dolaşan insanımız, sokakları savaş alanı olarak gören zihniyetlerle sandıkta savaşması gerektiğini anlamış ve oyunu ona göre kullanmıştır.
Terörle ilişkilendirilmeye, ötekileştirilme tehdidi ile güdümlenmeye çalışılan Kürt kardeşlerimiz alnından öpülesi bir cevapla terörü ve teröristi ötekileştirmiş, “bu vatanın her köşesi bu aziz milletindir, bir karışı dahi feda edilemez” demiştir!
Bu seçimin millet nezdinde kaybedeni yoktur ama kaos ortamı oluşturmaya çalışan, bekayı tehdit eden, gelecek imar eden Türkiye’yi karanlık bir geçmişe mahkûm etmeye çalışan dış mihraklar ve içimizdeki figürleri için ciddi kayıplar vardır ve hezimet düzeyinde bir tokat ile yüzlerine çarpılmıştır.
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın 15. seçim zaferi olarak tarihe geçen 31 Mart; bekayı, istikbali, İstiklali hedef alan hain senaryoları, yazıldıkları kirli masalara, yazan kinli ellerle birlikte çivilediği bir vicdan ve demokrasi zaferinin adıdır!
Aziz milletimiz tarafından sandıkta verilen mesajlar Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından “Bu seçimde arzu ettiğimiz neticeleri alamadığımız yerlerdeki sonucun tek sebebini, milletimize kendimizi yeterince anlatamamış, gönüllere yeterince girememiş olmamız olarak görüyorum. Eksikliklerimiz varsa, bunları düzeltmek, boynumuzun borcudur. Bunu halkımızda, milletimizde arayamayız. Yine kendimizde arayacağız. Yarın sabahtan itibaren eksiklerimizi tespit ve telafi etmenin çalışmalarına başlıyoruz” ifadeleriyle doğru anlaşılmış ve ifade edilmiştir.
Türkiye sadece kendinden mesul bir ülke değil, milletimiz sadece kendi kaderini oylayan bir seçmen değildir... Bu coğrafya Asya ile Avrupa’yı birleştiren bir köprü olmaktan ziyade gönülleri harmanlayan bir ummandır da aynı zamanda. Milletimiz bir mirasyedi değil, bu tarihi mirasın geleceğe taşınma noktasında her bir ferdi birer neferdir!
Bu anlayış ve inanışla en doğru karar yine milletimiz tarafından verilmiştir. Yapılan seçimin ülkemiz, milletimiz ve bizden bir ses, bir nefes bekleyen coğrafyalar için de hayırlı olmasını diliyorum.
Merak Ediyorum;
Dünya üzerinden gerçekleşen hangi yerel seçim sonrası ABD ve Batı, seçimleri bu kadar yakından takip etmiş ve mazbata takibi yapmıştır?
Sağlık ve afiyet içinde kalınız…