Şehirler vardır koca bir coğrafya eder, umut eder.
Bugün o şehirlerden birini, şehrimi, memleketimi, umudumu ve aidiyetimle onur duyduğum Trabzon'umu ve tabii ki şehriyle özdeşleşmiş Trabzonspor'umu yazmak istedim. Böyle bir zamanda aksi de mümkün değildi zaten sevgili okurlarım.
Anadolu'nun ruhunu, Karadeniz'in hırçınlığını, insanımızın gönül dünyasını topyekün bir formaya sığdıralım derseniz o forma bordo-maviden başkası olamazdı diye düşünüyorum. Bugün bir şampiyonluğun sevincini yaşamaktayız; lâkin bugün bir şampiyonluğun da ötesinde anlam yükünü kaleme alıyorum esasen. Sekizinci kez şampiyonluk sevinci ile Anadolu'yu ve Anadolu insanını tarifi mümkün olmayan bir mutluluğa gark eden Trabzonspor'umuzu; teknik heyetinden futbolcularına ve tabii ki vefalı taraftarına kadar ayrı ayrı tebrik ediyorum. Bu şampiyonluk yıllardır aksiliklerle heba olmuş sezonların telafisi oldu.
Sevinenleri olduğu kadar üzülenleri de vardır şampiyonlukların elbet. Onlar, emeği, alınterini sadece kendine yakıştıranların üzüntüleridir ve bu sevinci gölgeleyemezler. Tek yürek olup şampiyonluğa inanmış ve nihayet bunu da başarmış bir takımı tebrik edebilmenin erdemini Rabb'im herkese nasip etsin. Methiyeler düzülmesini kimse kimseden bekleyemez. Başkalarının başarılarını herkes de methedemez zaten.
Bugün Trabzonspor, şampiyonluğu ile yıllardır süren bir makus zinciri kırdı. Hep dokunduğu ama kavrayamadığı o kupayı şimdi onurla, gururla kucakladı bizim uşaklar. Anadolu'ya şampiyonluk alışkanlığını getiren, kazanmayı ve ayakta kalmayı temsil eden Trabzonspor bir şehrin adı ile anılsa da, muhtevası 81 ilin de ötesindedir.
Örnek karakterleri futbol ve spor camiasına armağan etmeyi kendisine şiar edinmiş Trabzonspor aynı zamanda bir eğitim yuvasıdır. Geleneği gelecek ile harmanlayarak güncel ve zinde kalmış bir abide olarak spor dünyasının kalesi olmuştur Trabzonspor. Üreten ve üretkenliğin önünü açan yapılanmasıyla göğsümüzü dünyanın her yerinde kabartmıştır bu güzide kulübümüz.
Şimdi tüm bu donanımın ve onca yıllık emeğin mükafatı geldi hamdolsun.
Şampiyonluk kadar onu sindirmek de önemlidir. Bu duyguya aşina bir kitledir zaten Trabzonspor camiası. Ama nedendir bilinmez silahlı ve taşkın kutlamalar beklendi bu asil taraftardan. Belki de temenniler bu yöndeydi! Trabzonspor taraftarı kendine ve Türk spor severine yaraşır sevinç gösterileriyle gönülleri okşamasını bildi ama çok şükür. Sırf bunun için bile bir kupa verilebilir mi, ne dersiniz? Bilvesile, kutlamaların merkezi olan Trabzon Büyükşehir Belediyesine ve kıymetli hemşehrilerime örnek ve asil organizasyonları için tekrar tekrar huzurlarınızda teşekkür etmek isterim.
Bu ilk değildi elbet. Şampiyonluk alışkanlığı olan bir camiadır nihayetinde Trabzonspor. Şimdi bu uzak kalınan yılları telafi zamanıdır. Anadolu'yu yeniden hak ettiği yerde görme zamanıdır. Yeni şampiyonlukların fitilini ateşlemeli bu başarı. Futbolun birtakım markalara rezerve olmadığını, her emeğin bir karşılığı olduğunu yeniden anlama vaktidir. Bu bir milat olmalı. Bu şampiyonluk, umarım ki, sporun dostluk, kardeşlik ve paylaşmak olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatır. Bu vesileyle, Süper Lig yarışına renk katan tüm takımlarımıza tekrar teşekkür ederim. Her yarışın bir şampiyonu olur. Bu yılki lig maratonunun şampiyonu da Trabzonspor oldu. Olmasaydı ne olurdu? Şimdi olduğu gibi gönüllerin şampiyonu olmaya devam ederdi. Ama iyi ki de şampiyon oldu. Yakışan oldu, güzel oldu, çok güzel oldu.
Şimdi Trabzonspor yöneticilerine düşen şudur:
Öncelikle Trabzonspor forması giymiş olan tüm futbolcuları şampiyonluk şölenine davet etmek, tüm eski teknik ekipleri ve yöneticileri bu sevinç yumağında birleştirmek.
Bunlardan hayatta olmayanların aile fertlerini davet ederek hatıralarını onurlandırmak.
Hatta, Süper ligde bulunan ve rekabet edilen tüm takımların temsilcilerini de bu törene davet etmek...
Bu ve benzeri güzellikleri yapmak "Mutluluğa kurşun sıkmayan" ŞAMPİYON şehre çok yakışır.
Ne de olsa "o sene bu sene".