CHP ve liderini anlamakta güçlük çekiyorum. Belki ağır olacak ama özellikle Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinin Kandil’dekilerden neredeyse farkı yok!
PKK terör örgütünün, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bölge insanına kan kusturan ‘hendek siyaseti’ sırasında, devletin örgütle mücadelesini kınayan, hatta ‘katil devlet’ sloganını içeren bildiriye imza atan akademisyen bozuntularını hatırlarsınız. Biz, bu akademisyenleri ağız dolusu eleştirirken, CHP lideri akademik özgürlükten dem vurarak, onları cengaverce savunmuştu. Yani terör örgütüyle saf tutanların yanında yer ayırtmıştı.
Bugünse, nisan ayında yapılacak sistem değişikliğiyle ilgili referanduma ‘evet’ diyeceğini açıklayan akademisyenleri neredeyse ‘hain’ olarak suçluyor. Tercihini ‘Hayır’dan yana kullanacaklar göğüslerini gere gere, meydan okurcasına oyunun rengini açıklayabilecek, ‘Evet’çiler ise her türlü baskıya maruz kalacak, hatta ‘hain’ ilan edilecek!
Akademisyenler özelinde verdiğim, en yakın zamanda yaşadığımız bir örnek. Geçmişte, o karanlık günlerdeki akademik skandalları da hatırlamakta fayda var.
Karargahta askerden brifing alanları mı dersiniz, darbe çağrısı yapanları mı?
Tuttukları otobüslerle, dersleri erteleyerek taşıdıkları öğrencilerle birlikte cumhuriyet mitinglerine imza atan akademisyenleri unutmadı bu millet!
İşte bu nedenle Kılıçdaroğlu ile Kandil benzetmesi yaptım. Referandumda ‘hayır’ için birlikte çalışan onlar, terör örgütüne destek veren akademisyenleri himaye edenler de yine onlar.
ByLock’ta sona yaklaşıldı
FETÖ militanlığı konusunda en önemli kıstas olan ByLock soruşturmasını yürüten istihbarat birimleri sona yaklaştı. Türkiye genelinde şu ana kadar ByLock server’ı içerisindeki 215 bin satır veriden 110 bin aktif ByLockçunun ismi tespit edilmiş durumda. Çalışmanın bir ay içinde tamamlanacağı belirtiliyor. Bu, şu anlama da geliyor; önümüzdeki günlerde geniş çaplı operasyonlar olabilir. Özellikle yüzde 1’lik kısmından çok kritik
kripto isim çıkabilir.