BM Genel Kurulu, Suriye'deki gelişmeleri tartışıp, Esad karşıtı bir karar tasarısını oylarken ABD Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi toplantı halindeydi. Konu ABD ve silah olunca doğal olarak önem kazanıyor. Komite üyelerine bilgi vermek amacıyla konuşan ABD Ulusal İstihbarat Konseyi Başkanı James Clapper, çok önemli şeyler söylüyordu. Clapper bakın ne diyordu: 'Suriye'nin Şam ve Halep'teki intihar eylemlerini Kaide'nin Irak koluna bağlı militanlar gerçekleştirmiştir. Kaide, Suriye muhalefetinin içine sızmış ve Esad yönetimine karşı eylemleri yönlendirmektedir. Dağınık ve kendi aralarında birlik olmayan Suriye muhalefet örgütlerinin bundan haberi olup olmadığını henüz bilmiyoruz.''
CIA ve FBI başta olmak üzere ABD'deki 16 istihbarat örgütünün başkanlığını yapan Clapper'in bu önemli konuşmasını başta El-Cezire ve El-Arabiye gibi Suriye'de kıyameti koparan medyanın görmemesi oynanan oyunun nitelik ve niceliğini yeterince kanıtlıyor. Çünkü daha üç gün önce Kaide'nin Mısırlı lideri Eymen Zavahiri Suriye'deki militanlara Esad yönetimine karşı mücadele etmeleri talimatını veriyordu. ABD Savunma Bakanı Panetta da 'Kaide'nin Suriye'de yerleşme çabası bizi endişelendiriyor'' diyordu. Oysa Panetta, Libya'daki Kaide liderlerinden ve CIA tarafından 2005'te yakalanarak Kaddafi'ye teslim edilen Abdülkerim Bilhac ile şimdi işbirliği yapıyor. Ayaklanma sırasında NATO ile işbirliği yapan Bilhac, şimdi Trablus'un en önemli adamı ve emrinde 30 bin kadar silahlı militan var.
Clapper, her nedense ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nulland'ın daha bir ay önceki demecini unutmuşa benziyor. Nulland, Suriye'deki muhalefetin tümüne seslenerek 'Sakın silahlarınızı bırakmayın' diyordu... Yani Nulland, 'Kaide elemanları' demiyordu...
19 Eylül'de Türkiye'ye gelerek Suriye ve benzeri bölgesel konuları görüşen Clapper'in Kaide ile ilgili tespitlerinin bir diğer önemli tarafı zamanlamasıdır. Çünkü herkes ABD ile Taliban arasında görüşmelerin sürdüğünü ve Taliban'ın Katar'ın başkenti Doha'da irtibat ofisi açtığını biliyor. Çeşitli kaynaklar Katar Emiri Şeyh Hamed'in Taliban'a 'Sizi ABD ile barıştırır tekrar Kabil'de iktidar olmanıza yardımcı olabilirim ama karşılığında bazı militanlarınızı Suriye'ye göndermenizi isteyeceğim'' dediğini aktarıyor. Yani Emir Hazretleri'nin bu ricasının yerine gelip gelmediğini bilmiyoruz ama Clapper'in Kaide ile ilgili söylemleriyle Zavahiri'nin konuşması arasında bir bağ olduğu kesindir.
Durum böyle olunca Suriye'deki gelişmelerin ne denli vahim olduğu ve bundan sonra daha da tehlikeli olacağı görülmektedir. Çünkü Katar ve Suudi Arabistan belki de Kaide ya da benzeri grupların silahlı ayaklanmasının Esad'ı devirmeye yetmediğini gördükleri için şimdi açıktan 'Hep beraber Suriye muhalefetine silahlı destek verelim'' demeye başladı. Tunus'ta önümüzdeki hafta yapılacak toplantıda bunlar konuşulacak. Yani ABD ve yandaşları Suriye'ye resmen savaş ilan etmeye hazırlanıyor. Rusya ve Çin vetolarını aşamadıkları için bunu legal olarak yapamayanlar şimdi bunu illegal olarak yapamaya hazırlanıyor. Clapper'in sözlerini bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Yani Clapper yakında Suriye'de tırmanması beklenen kanlı çatışmalarla ilgili olarak şimdiden 'Suriye'deki olaylarda bizim bir ilişkimiz yok. Olayları Kaide yapıyor'' diyeceğinin işaretini veriyor. Anlaşılan Kaide ve Taliban'ı kurduran CIA eski dostlarını özlemiş!