Yapılan çalışmalar, çocuğun zihinsel gelişimi ve akademik başarısında babanın önemli bir faktör olduğuna dikkat çekiyor. Baba örneğinin kötü olması ve babasızlık özellikle erkek çocuklarının zekâsını ve okul başarısını olumsuz etkiliyor.
Baba modeli çocuğun ahlaki gelişimi için de çok önemli! Araştırmalar davranış ve uyum sorunları olan çocukların babaları tarafından dışlandıklarını ve kötü baba modelinin çocuğu suç, madde bağımlılığı gibi tehlikeli noktalara sürüklediğini söylüyor.
BABALARINI DOĞMADAN TANIYOR!
“Çocuk daha doğmadan kişilik sahibi olmaya başlar” diyen Dr. Catherine Dolto-Tolitch, hamilelik sırasında biriken birçok duygu ve anının geleceği hazırladığını, dolayısıyla ebeveynlerin bu dönemde bebekle, bebeğin de onlarla ilişki kurarak sevgi ve güvenin temelinin atılması gerektiğini söylüyor.
Dr. Veldman, hamileliğin son 3 ayında yaptığı araştırmalarda, ultrason imajlarında, şu görüntüyü defalarca yakalamış: Baba, annenin çıplak karnına dokunduğunda, bunu bir davet olarak algılayan bebek, sokulmak istercesine babanın eline yaklaşıyormuş! El çekildiğinde, bebek de uzaklaşıyormuş ve bu da bebeğin iletişim kurma arzusundan ileri geliyormuş...
Sonuçta, anneyle kurulan bağ dışında babayla kurulan bağ da bebeklerin büyüme ve güven duymaları için gerekli. Bu nedenle, babalar, doğumdan sonra tüm bakımı annelere bırakmamalılar. Onlar da emzirmek hariç, her türlü bakımı bebeklerine vermeli; altlarını değiştirmeli, uykuya geçmelerine eşlik etmeliler... Öyle ki araştırmalar, bebeğin bakımında aktif rolü olan babaların olmayanlara göre, bebekle daha çabuk ve köklü bir bağ kurduğunu kanıtlıyor.
KALP KRİZİ RİSKİNİ DE DÜŞÜRÜYOR
Öte yandan, bebekler de babalarına iyi geliyor. Stanford Üniversitesi’nin araştırmasına göre, çocuksuz erkeklerin kalp krizi riskinin babalara oranla yüzde 17 daha fazla olduğu saptandı. Yaklaşık 138 bin erkeğin üreme ve ölüm oranları üzerinde yapılan araştırmada, babaların, kalp rahatsızlıklarından ölme olasılığının baba olmayan erkeklere oranla daha düşük olduğu belirlendi. Daha önce yapılan araştırmalar da, evlilik, çok sayıda arkadaş ve hatta köpek sahibi olmanın, kalp rahatsızlıkları ve bu rahatsızlıklardan ölme olasılığını azalttığını ortaya koymuştu.
Babasız çocuk doğurmak!
‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisiyle tanıyıp sevdiğimiz oyuncu Meryem Uzerli, iş adamı Can Ateş ile olan 11 aylık ilişkisinden kazara hamile kalınca, doğurmaya karar verdi. Ve kararını da Ayşe Arman’a verdiği röportajda şöyle açıkladı:
İlla “Sen baba olacaksın!” denmez, demedim.
Mesele, Can istemedi, Meryem istedi değil… Dünyaya gelmek isteyen bu bebek. Ben bu bebeği bir hediye olarak kabul ediyorum. Ama şunu da biliyorum, bir erkek istemiyorsa, “İlla sen baba olacaksın!” denmez. Ben de demedim.
Sonuç: Bir adam sevdim aslında yoktu, diyerek özetlendi.
Uzerli şimdilerde babasız çocuk büyütmeye hazırlanıyor. Tabii ki bu onun seçimi ve seçimlerinden dolayı bir diğerini yargılamak hiç birimizin haddi değil.
Fakat insan o bebeğin yerine kendini koyunca iyi de hissetmiyor işte! Babasız bir çocuk dünyaya getirmeye karar vermek çok radikal bir karar… Belki Meryem, Almanya gibi sosyal destekleri gelişmiş bir ülkede yaşadığı için, ailesi ve arkadaşları destek olduğu için böyle bir karar verebildi. Yani, baba yok ama sosyal desteklerim var, altından kalkabilirim, diye düşündü.
İtiraf etmeliyim ki, ben asla bu cesareti gösteremezdim! Çünkü her çocuğun bir anne ve bir babayla hayata başlama hakkı olduğuna inanıyorum.
Evet, babası ölmüş çocuklar var bu dünyada, anne-babanın ayrılığı nedeniyle genellikle babasına doyamadan büyüyen çocuklar var hatta aynı evin içinde ‘var yok baba’ya sahip olup da baba yoksunluğu çeken çok sayıda çocuk var! Ama bir çocuğun babasızlığına karar vermek, o başka, çok başka…
Babası (ya da annesi) tarafından istenmediğini bilmek bir çocuğa nasıl anlatılır? Babasızlık nasıl anlatılır bir çocuğa…
Hep anne daha önemli sanılıyor bir çocuk için… Anne şüphesiz çok önemli ama baba, anneden daha az önemli değil ki… Bir elmanın yarısı anne ise, diğer yarısı da baba! Ve çocuk büyürken annenin çocuğa kattıklarıyla, babanın çocuğa kattıkları o kadar farklı ki, olmak için ikisine de ihtiyacı var. Yani, kimse ne bir annenin ve ne de bir babanın yerini tutabilir. Anne ve baba bir tanedir çocuk için, biriciktir, benzersizdir.
Ve dileyelim ki, her çocuk daha rahme düşmeden önce anne ve babasının O’nu istemesiyle, çok istemesiyle ve anne ve baba olmanın sorumluluğunu sevgiyle almasıyla bu dünyaya gelsin. Çünkü dünyaya analı babalı gelmek, annesinin-babasının sevgisiyle, güveniyle, bakımıyla gelmek her çocuğun hakkıdır!