Türkiye laiktir laik kalacak" sloganları atarlardı eskiden. Artık işe yaramıyor ki, son zamanlarda hiç duymuyoruz.
Şimdi fetva veriyorlar. Helal, haram, emr-i bi'l m'aruf ve nehy-i an'ilmünker nedir anlatıyorlar.
Referandumda, "Cumhurbaşkanlığı sistemi İslam'a uygun değildir" demişti Kılıçdaroğlu.
Hani "nerden nereye" diyesi geliyor insanın. Öyle ya, eskiden olaydı laikliğe aykırı eylemlerin odağı olmaktan CHP'ye kapatma davası açılmıştı.
Bütçe görüşmelerinde; "Bu bütçeyi onaylamak haramdır" diyen de Kılıçdaroğlu. (Hâlâ ne olduğunu bilmediğimiz şu, "güçlendirilmiş parlamenter sistem" de Şeriat'a uygun mu acaba?..)
Seçmene ayar vermeyi de ihmal etmiyor...
"AK Parti'ye oy vermek haramdır" demişti. Kılıçdaroğlu'na göre halkın yarıdan fazlası yıllardır haram işliyor. Hafazanallah!..
Demek ki neymiş?.. Makbul seçmen, helal oy veren seçmen, haram oy veren seçmen, günahkar seçmen, lüzumsuz seçmen varmış!..
Helal oy-haram oy ile ilgili yeni bir açıklama da yaptı.
"Kul hakkı yiyen hiç kimse CHP'ye oy vermesin, haram oya ihtiyacımız yok!" dedi...
Ona göre!..
Helal oyun varsa, eminsen CHP'ye vereceksin. Bilmiyorsan hocaya gidip soracaksın "oyum helal mi" diye!.. (Kolay değil, mübarek CHP tekkesine derviş olmak?!..)
Ama hakkını yemeyelim. Bir taraftan da "tebliğ" çalışmalarına devam ediyor!
"AK Parti'ye oy veren öğretmene öğretmen demem" diyor.
Neden?.. Çünkü Kılıçdaroğlu'na göre o öğretmenin verdiği oy haram. (Tövbe estağfirullah...)
Keza "AK Parti'ye oy veren çiftçinin yakasına yapışacağım" diyor.
Neden?
Çiftçiyi haramdan sakındırmak, ona helal yolu göstermek için!..
Son çağrısı da şuydu; "Sizden ricam, yalvarıyorum; bu haramzadelerin sofrasına oturmayı reddedin, selamı sabahı kesin." (Kimseyi ötekileştirmeyecekler, kutuplaştırmayacaklar, herkesi kucaklayacaklar ya?!..)
İyi de adama sormazlar mı;
Kötü bir kaset kumpasıyla genel başkanlık koltuğuna oturandan âlâ haramzade mi olur?!