Amerikan Dışişleri Bakanı Kerry, Moskova ziyareti sırasında, Rusya ile Amerika'nın Cenevre mutabakatı çerçevesinde uluslararası bir konferans düzenleyeceğini, Suriye rejimi ve muhalefetinin toplantıya davet edileceğini açıkladı. Amaç Suriye'de rejim unsurlarını da barındıran ve Esad ile muhalefetin uzlaşısına dayalı bir geçiş hükümeti kurmak, böylece Suriye'de güvenlik boşluğunun olmadığı kontrollü bir geçiş sağlamak.
Fakat bu formülü hayata geçirmek şu sorunun cevabında gizli: Rusya Esad'dan vazgeçmeye hazır mı? Benim cevabım hayır, henüz değil. Putin hâlâ Esad'ın muhalifleri askeri olarak alt edeceğini ve meselenin bu şekilde çözüleceğini düşünüyor. Esad'ın son haftalarda muhaliflere karşı kazandığı askeri başarılar da Putin'i cesaretlendirmiş olmalı.
Rusya'nın Esad'a desteğinin arkasında yatan birkaç temel neden var. Soğuk savaştan bu yana Suriye, Rusya'nın en önemli Arap müttefiki. Ayrıca Şam, Rus silah sanayii için de önemli bir pazar, özellikle de İran'a uygulanan yaptırımların ve Libya'nın iptal ettiği silah anlaşmalarının Rus savunma sanayiine vurduğu 18 milyar dolarlık darbeyi göz önüne aldığımızda. Bir diğer neden Şam'ın kuzeybatısındaki Tartus Limanı'nın Rusya'nın Akdeniz'deki tek askeri deniz üssü olması. Moskova, Arap dünyası ve Akdeniz'deki varlığını devam ettirmek içinTartus üssünü korumak istiyor.
Fakat Putin'in Esad'ı yönetimde tutmak istemesinin en önemli sebebi Rusya'nın Çeçenistan sendromu. Çeçenistan'ın Rusya'ya karşı verdiği iki yüz yıllık direnişte Sünni İslami kimlik önemli rol oynadı. 90'lı yılların sonundan itibaren Çeçenistan'da radikal İslamcı ve cihatçı grupların güç kazanması, 10 yıl süren ve Rusya tarafından kanlı bir şekilde bastırılan iç savaş, Sünni radikalizmini Rusya'nın en korkulu rüyası haline getirdi. 1999 ve 2009 yıllarındaki ayrılıkçı hareketin bastırılmasında önemli rol oynayan Putin'e göre bugün Suriye'de olanlar Çeçenistan'da yaşananların tekrarı. Suriye'deki iç savaşı radikal İslamcıların seküler devlete baş kaldırışı olarak görüyor ve Esad rejimi devrilirse bu grupların güç kazanacağından ve radikal İslamcılığın, çoğunluğu Sünni olan kendi Müslüman topluluğuna da sıçramasından endişe ediyor. Bu endişe Rus dış politikasının da ana eksenlerinden bir tanesi. Rusya'nın 11 Eylül sonrası Amerika'nın Taliban'la mücadelesine destek vermesinin, Sünni İslamcılığın yayılmasında kalkan görevi gördüğüne inandığı İran'la yakın ilişki kurmasının altında yatan da aynı endişe.
SURİYE'DE NASIL BİR ÇÖZÜM?
Suriye'de gelinen noktada rejim ve muhalefetin uzlaştığı bir geçiş hükümetinin kurulması Amerika için en ideal çözüm. Fakat Rusya için bu en iyi ikinci seçenek. Rusya için ideal olan, Esad'ın, Putin'in Çeçenistan'da yaptığını yapıp muhalefeti askeri olarak bastırması. Bu sebeple Putin, Esad'ın günlerinin sayılı olduğuna inanıncaya dek rejimin arkasında durmaya ve her türlü uluslararası müdahaleye karşı çıkmaya devam edecektir.
O halde neden Rusya Washington'ın Cenevre mutabakatını yeniden canlandırma girişimini desteklediğini ilan etti? Çünkü Obama yönetimi, Kerry'nin Moskova ziyaretinden önce, Rusya'yı işbirliğine zorlamak için Amerika'nın Suriye muhalefetini silahlandırabileceğini söylemişti. Rusya mayıs sonunda yapılacak ve Esad ile muhalefeti bir araya getirmesi planlanan toplantıya evet diyerek olası bir silahlandırmanın önünü mayıs sonuna kadar kesmiş oldu.