Magazinci arkadaşlarımı çok severim. Aralarında gerçekten dostum diyebileceklerim de vardır.
Bir sanatçı olduğum için elbette birçok fırsatta bir araya geliyoruz.
Adeta bir zincirin halkaları gibiyizdir... İşin bir yarısında biz varız, diğer yarısında onlar.
Birimiz eksilse diğerimiz yarım kalır. Birbirimizin derdini çekeriz anlayacağınız. O yüzden eğer çok mühim bir mazeretim yoksa mutlaka Magazin Gazetecileri Derneği’nin düzenlediği Altın Objektif ödüllerine katılırım. Bu yıl 23’üncüsü düzenlenen törene ben de katıldım ve ‘Yılın Fantezi Kadın Sanatçısı’ olarak ödülümü de aldım sağ olsunlar…
Özel ödüller iki dev sanatçıya verilince yine kendim almış kadar mutlu oldum. Çünkü eğer bu ödülleri Cengiz Kurtoğlu ve Orhan Gencebay hak etmiyorsa kimse etmiyordur.
Tarkan keşke katılsaydı.
Ama belki de beşik sallamıştır.
Yine de videolu teşekkürü çok sevimliydi.Tören çok güzeldi.
Kırmızı halı bölümünden başlayan şıklık ve samimiyet tüm salona yayılmıştı... MGD Başkanı Okan Sarıkaya ve Yönetim Kurulu üyelerinin ev sahipliği muhteşemdi..
Ve sunucu… Yani Ali Sunal, her zamanki güleç suratı ve afacan bakışıyla hepimizi keyiflendirdi
Biz sanatçılar bu kadar seçkin konuk görüp, bu kadar magazinciyi bir arada bulursa, hele bir de neredeyse bir aile ortamı oluşmuşsa sahnede olmayı pek severiz.
Tabii ki ben de bu güzel geceye kendi emeğimle katkı verdim.
Tıpkı Oğuzhan Koç, Resul Dizdar, Aylin Coşkun ve Ceylan Ertem gibi.
Bana göre ödüller gayet isabetliydi. Kimse şaşırmadı.
Aleyna Tilki, Tarkan, son yıllarda şahane klipler çekmeyi başaran Gülşen Aybaba ve ekibindeki tüm pırıl pırıl, o genç kızlar takımı, bence hak ettikleri ödülleri aldılar.
Ne yalan söyleyeyim ikisine de bayılıyorum. Bergüzar Korel ve eşi Halit Ergenç’e.
Ödüllerini alırlarken birbirlerine ne kadar yakıştıklarını düşündüm.
Yılın dizisi benim de severek izlediğim Çukur olunca sevindim.
Benim ve MGD Jürisinin beğenileri ortakmış diye.Velhasıl kelam sanatçısıyla, gazetecisiyle ve tabii sizlerle koskoca bir aile olan bizler muhteşem bir geceyi daha bitirmiş olduk. Seneye 24’üncü ödül törenini sabırsızlıkla bekliyorum.
HAYDi HANIMLAR SAHAYA
Türkiye Futbol Federasyonu Türkiye’de futbol faaliyetlerini yürüten, futbolun gelişmesini ve dünya geneline yayılmasını sağlayan önemli kurumlarımızdan bir tanesi…
Bu yıl Türkiye, Euro 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’na ev sahipliğinde aday…
Tarih her ne kadar uzak gibi görünse de zaman dediğin şey bir varmış bir yokmuş misali, bakmışız ki o gün gelmiş çatmış…
Bugün bu konuyu yazan biri olarak inşallah ev sahipliğini de yaparız dileklerimle zamanın akışına bırakacağım ve Allah ömür verirse o günleri de göreceğiz…
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı’nın eşi sevgili Revna Demirören bu bağlamda bir etkinlik düzenledi.
Ve ”Haydi hanımlar biz başı çekelim, kadınlar isterse dünyayı değiştirir” dedi.
Sanat ve spor camiasını bir araya getirdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya’nın da katıldığı bu buluşma Riva’da futbol federasyonunun bizzat kendi sosyal tesislerinde gerçekleşti.İlk defa tesislere gittiğim için ister istemez etrafı şöyle bir süzdüm.
Girer girmez dikkatimi çeken güler yüzlü personel ve son derece şık dizayn edilmiş, duvarları boydan boya ışıl ışıl, plaketlerin ve ödüllerin bulunduğu koridorlardı.
Yıllar içinde aldığım ödüller plaketler gözümün önüne gelmedi desem yalan olur.
Hepsinde ayrı anı, ayrı meşakkat olan bu plaketler şimdi burada ne kadar güzel arzı endam ediyorlardı… Bu düşüncelerle ilerlerken Revna Demirören’in samimi gülümsemesiyle karşılaştık.
Tüm içtenliğiyle hepimize şahane ev sahipliği yaptı.
Kahvaltı eşliğinde kadın kadına yapılan sohbetlerin yanı sıra yeter ki isteyelim ve çalışalım, kadının ne kadar güçlü olduğunu, bizlerin gittiği her yere başarının, samimiyetin de gideceğini ve her şeyde olduğu gibi futbolda da sahaya inmemiz gerektiğini tekrar vurguladık. Ve finalde Sayın Bakanımız’ın attığı başlama vuruşuyla herkes sahadaydı.
Yapılan mini maçta tabii ki A Milli Kadın Takımı bize kıyamayarak 3-2 mağlup oldu.
SOSYAL MARKET iÇiN EL ELE
Yüce Peygamberimiz Resulullah Hazreti Muhammed’in (S.A.V.) ne güzel bir hadisi şerifidir.
“Yanı başındaki komşusu açken tok olarak geceleyen kişi (olgun) mü’min değildir.”
Toplumsal dayanışmayı bu kadar güzel anlatan başka ne olabilir?
İşte bu bilinçle yola çıkan bir etkinliğe katıldım.
Bu konuyu anlatmadan önce size Sosyal Market’i anlatmam gerekiyor.
Sosyal Market, Beyoğlu Belediyesi tarafından ihtiyaç sahiplerine yardım amaçlı kurulan bir yapı.
Ve 8 yıldır Beyoğlu İlçesi’nde yardıma ihtiyacı olanlara el uzatıyor.
Öylesine güzel düzenlenmiş ki alan el utanmıyor, veren el gururlanmıyor.
Yani tam olması gerektiği gibi… Böylesi önemli bir sosyal ihtiyacı karşılayan Sosyal Market’in annesi, yürütücüsü ve tabii beyni Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın eşi Ferda Demircan.
Tanımaktan gurur duyduğum Ferda Hanım’a yine tanımaktan gurur duyduğum çok kıymetli Monik İpekel el veriyor.
Sosyal market ihtiyaç sahiplerine birer kart veriyor ve ihtiyaçlarını bu yolla sağlamalarını amaçlıyor.
Sosyal bir yara kapatılmaya çalışılıyor.
İşte ben bu Sosyal Market’e destek için verilen yemeğe katıldım. Böylesi kutsal bir amaca destek veren kadınlar bir aradaydık. Organizasyonda başı çeken adeta birer iyilik meleği olan Hanife Akdağ ve Gülsen Kamaşa bizlere ev sahipliği yaptılar…
Elde edilen gelir ise Sosyal Market’in kumbarasına eklendi.
İhtiyaç sahiplerine ulaştırılmak için. Umarım böylesi uygulamaları tüm belediyeler örnek alır.
Biz hanımlar da birbirimizden aldığımız güç ve destekle hiç olmazsa ihtiyaç sahiplerinin yarasına merhem oluruz.
Kuran’a dil uzatmak ne haddinize!
Bu yazının başına oturmadan önce kendimi sakinleştirmem gerekti.
Bir grup Fransız’ın kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’in değiştirilmesini istediklerini biliyorsunuz.
Tek kelimeyle hadsizlik…
Kendilerini nereye koyuyorlar ki, böylesi boylarını aşan bir cüret içindeler anlayamıyorum.
Milyarlarca takipçisi, inananı olan bir dini kendi küçücük dünyalarında tanzim etmeye çalışıyorlar.
Neyse ki gereken cevabı aldılar. Bir daha böyle bir şeye kalkışmayacaklarına inanmak istiyorum.
Ve aslında böylesi olayların bizi inancımıza daha sıkı sarılmaya yöneltmesi gerektiğini düşünüyorum.