Türkiye ekonomisinin en büyük zayıflığı dış âlemde gerçekleşebilecek sorunlardan etkilenmek. FED Politika değiştirir, bizi gebertir, tezlerinden bahsetmiyorum. Bizim en gündemde olan risklerimiz mesela Rusya ekonomisine uzun yıllardır oldukça endeksli olmamız veya şu anda düşük olan petrol fiyatlarının yeniden yükselmesi veya Ortadoğu’da hemen yanı başımızda çıkabilecek savaşının sonuçlarından etkilenmemiz konusu gibi faktörler.
Hatırlanırsa Türkiye aslında 1998 yılında da Rusya’nın ekonomik sorun yaşaması nedeniyle kendi ekonomimizde daralma yaşamıştı. Asya’daki 1997 krizi petrol fiyatlarını 10 dolara indirmiş ve Rusya ekonomisi 1999 yılının sonunda ancak toparlanabilmişti. Bu süreçte 1998 ‘de Rusya’dan döviz kaçışı ile döviz rezervi 11 milyar dolara inmişti. Ama paranın değer kaybı birkaç yıl sonra Rusya’nın ihracatının artmasına neden olarak nerede ise 10 yıl süren bir büyüme getirmişti. O dönemde Türkiye’de iş başında bir koalisyon vardı, koalisyonu dışarıdan destekleyen Deniz Baykal da sorunlu ekonomik ortama rağmen hükümete desteğini çekmişti. Böylece iz de oldukça kötü duruma düşmüştük ve IMF ile analaşma yoluna gitmeye mecbur kalmıştık.
Ruble yüzde 25 düştü
2008-2009 global krizinde de başta Almanya temel ihracat piyasamız olan Avrupa’nın göçmesine ek olarak, Rusya’daki finansal gelişmeler nedeniyle de teklemiştik. Ancak Rusya bu yıl Ukrayna nedeniyle içine girdiği türbülansta da üçüncü kere ciddi sorunlar yaşamakta.
Geçen haftanın son günlerinde Ukrayna’da sorunların yeniden büyümesi riski gündeme gelince ülkenin parası Ruble iyice hırpalanmaya başlamıştı. Geçen hafta Ruble yüzde 8 değer kaybetti ve bu da Ruble’nin son on bir yıldaki en yüksek bir haftalık değer kaybı oldu. Petrol fiyatlarının düşüşü Rusya’nın bir numaralı problemi. Haziran ortasından bu yana Ruble yüzde 25 kaybetmiş bulunuyor. Ukrayna nedeniyle Batı tarafından getirilen yasaklar Rus firmalarını da Batı’nın sermaye piyasasının dışına itmiş bulunuyor.
Merkez müdahale edebilir
Rusya Merkez Bankası döviz sorununun büyüklüğü konusunda ikaza başlarken, dolar talebinin çok aşırı arttığını ve bunun finansal yapıyı fena halde bozmakta olduğunu belirtti. Merkez Bankası döviz talebinin artması halinde derhal müdahalelere başlayacağını da vurguladı. Perşembe ve cuma Ruble büyük bir dalgalanma geçirdi. Önce perşembe günü geç saatlerde başlayan ve bir gün içinde yüzde dört değerine gelen bir değer kaybı yaşandı, ama sonra cuma günü içinde yeniden yüzde 2 artışı gündeme geldi. Rusya bu sefer 650 milyar dolar döviz rezervi ile başlamıştı. Bu hafta rezervi 200 milyar dolar kadar azalarak 430 milyar dolara indi. Son günlerdeki gelişmeler Rusya’nın gelişen ülkeler arasında en çok zorlanan ülkeler olduğunu gösterdi, ülkenin parası da büyük değer kaybetti. Rusya Merkez Bankası bu sefer bugüne kadar 30 milyar dolar civarında döviz satarak kurları durdurmaya çalıştı ama kurlar durulmadı. Ruble yılbaşından bu yana toplam yüzde 40 değer kaybetti. Son günlerde Rus ordusu bir kere daha Donetsk’e doğru yürüdüğüne göre Ruble çöküşü de devam edecek gibi duruyor.