Ekim ayında Merkezi Yönetim bütçe açığı 3.2 milyar TL oldu. Faiz dışı bütçe ise 0.8 milyar TL açık verdi. Geçen yılın ekim ayında ise bütçe açığı 4.4 milyar TL olmuş, faiz harcamaları hariç tutulduğunda 0.7 milyar TL’lik açık gerçekleşmişti. Faiz ödemelerinin geçen yıla göre 3.7 milyar TL’den 2.4 milyara gerilemesi bütçe açığını da yıllık bazda iyileştirdi.
Son on yılda hükümetin en başarılı olduğu alan açık arayla kamu maliyesi oldu. Ekim ayındaki düşüşle birlikte 2013’ün ilk on ayında bütçe açığı 7.7 milyar TL oldu. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam 18.8 milyar TL idi. Geçen yıl 24.5 milyar TL olan faiz dışı fazla rakamı da 38.6 milyar TL’ye yükseldi. Yıl sonu için hedefler bütçe açığı için 34 milyar TL, faiz dışı fazla rakamı için de 19 milyar TL olarak belirlenmişti. Yılın son iki ayında büyük bir değişme olmazsa, faiz dışı fazla hedefi aşılacak, bütçe açığı hedefinin de altında kalınacak.
Zaten Orta Vadeli Program’da bütçe açığı gerçekleşme tahmini 19.4 milyar TL olarak verilmişti. Yıl sonunda merkezi yönetim bütçe açığının bu rakamın da altında kalması sürpriz olmaz. On iki aylık toplam verilere baktığımızda bütçe açığının ekim ayı sonunda 17.7 milyar TL’ye indiğini görüyoruz. Bu da kabaca GSYH’nın yüzde 1.1’ine denk geliyor. Orta Vadeli Program’da tahmin yüzde 1.2 idi. Aşağıdaki tablo bütçede ilk on aylık gerçekleşmeleri geçen yıla göre karşılaştırarak özetliyor. Değişim oranlarını hesaplarken, maliye bakanlığı verilerini ve TÜİK’in enflasyon (TÜFE endeksi) rakamlarını kullandık:
Tabloda son iki sütuna dikkat çekmek istiyoruz. Son sütunda yer alan bütçe hedefi karşılaştırmasına baktığımızda büyük oranda hedeflerin tutacağını söyleyebiliriz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi faiz dışı fazla hedefi aşılacak ve bütçe açığı da hedefin çok altında kalacak.
Yıllık değişim oranlarına (üçüncü ve dördüncü sütunlara) baktığımızda ise faiz dışı harcamaların reel olarak yüzde 6.2 oranında arttığını, ancak bu artışın gelir artışının altında kaldığını görüyoruz. Toplam gelirler reel bazda yüzde 9.9 oranında artarken vergi gelirlerindeki reel artış yüzde 9.5 olmuş. Vergi dışı gelirlerde ise reel yüzde 11.6 oranında artarak öngörülen hedef aşılmış. Ancak uzun vadede gelirlerin sürekliliği açısından vergi gelirlerindeki artış daha önemli. Bu artış da aylık bazda ekim ayında biraz yavaşlamasına rağmen olumlu bir trendden söz edilebilir. Sık sık vurguladığımız gibi, ekonomik büyümede hızlanma, ithalattan tahsil edilen vergilerdeki artış ve aynı zamanda genel tahsilat performansında iyileşme vergi gelirlerini reel olarak artırıyor.