Batılı iktisatçılar uzun zamandan beri durgunluk yaşayan Japonya yöneticilerine geçmişteki varlık balonu döneminden sonra yaptıkları ekonomi politikası yanlışları konusunda nutuk üstüne nutuk atmışlardı.
Ancak Lehman Brothers’ın 2008'de krizi su üstüne çıkaran iflasından altı yedi yıl sonra bile Batı ekonomileri hâlâ kabul edilebilir boyutta büyüme gerçekleştirmeyi beceremediler. Merkez Bankaları hâlâ faizleri yüzde 0 civarında tutmaya mecbur ve aynen Japonya’da olduğu gibi kamu borç senetlerinin faizi de sıfıra yakın. Nomura Research Institute üyesi Richard Koo adlı iktisatçı tarafından yazılmış olan yeni bir kitap Batı’nın da krizde aynen Japonya gibi çok önemli ekonomik hatalar yaptığını ortaya koyuyor. ” Sadece bir ekonomik kriz yaşamıyoruz, bir de ekonomi politikası mantığı krizi yaşanıyor!” diyen Koo iktisatçıların çoğunun krizi öngöremediğini ve ne tür bir çözüm gerektiğini de anlayamadıklarını vurguluyor.
Ekonomi teorisinin tam tersi!
Koo’ya göre 2008 krizi bir bilanço krizi idi. Bu, özel sektörün varlık almak için aşırı borçlanması ve sonra da varlık fiyatları düşünce borcun nominal değerinin miras kalması demek. Bu durumda faizleri biraz düşürmek borç servisi açısından yardımcı olabilir ama bu yaklaşım insanları daha da borçlanmaya ve harcamaya ikna etmiyor.
Koo’ya göre şu anda hemen hemen her yerde insanlar borçlarını minimize etmek veya tasarruflarını maksimize etmekle uğraşıyorlar ve bu yaklaşım faizlerin nerede ise sıfır olduğu bir ortamda yapılıyor. Bu da klasik ekonomi teorisinin söylediğinin tam tersi. Bu durumda para politikası tamamen etkisiz hale gelebiliyor. QE denen ve varlık alarak parasal genişleme yaratma politikası neden enflasyona yol açmadı diye düşünülürse, Merkez Bankalarının bilançolarının büyümesinin de bankaları borç vermeye ve şirketleri ve hane halkını da harcamaya itmediği ortada. Sonuçta Koo’ya göre QE pek etkili olamadı ve toparlanma zaman alıyor.
Peki ne yapılmalıydı? Koo hükümetlerin politika belirlerken kamu maliyesine müracaat etmeleri gerektiğini söylüyor. 2009'da bir miktar kamu harcaması kullanılmıştı ama bütçe açıkları büyük olduğundan çabucak kamu harcaması politikası durdurulmuştu. 1937'de Amerika’da ve 1997'de Japonya’da hangi politikaların etkili olduğu unutulmuştu. Bazılarının Japonya’nın maliye politikasını başarısız bulmasına rağmen Koo aslında çok başarılı olduğu kanısında. Japon GSYİH sayısı hiçbir zaman kriz öncesindeki değerin altına düşmemişti. Koo’ya göre bütçe açıkları olmasa idi Japonya büyük depresyon yaşardı. Uzun süreli krizlerde Japonya’da işsizlik hiçbir zaman yüzde 5.5'i aşmamıştı. Koo’ya göre esas yanılgı aşırı devlet harcamasının kamu borçlanma faizini dev boyutlara yükselteceği korkusu idi.
Koo’ya göre faizler QE türü parasal genişleme politikaları olmasa da zaten sıfıra doğru düşerdi. Koo Avrupa’da yapısal reform konusunda ısrarlı olmanın da işe yaramayacağını söylüyor.
Koo’ya gelen bazı eleştiriler de var ama Keynes sağ olsaydı, Koo’yu ayakta alkışlardı!