Türkiye 2009 yılında global krizden etkilendikten sonra 2010 ve 2011 yıllarında iç talebi arttırarak ve sermaye girişlerinin sağladığı kredi artışı ile rekor düzeyde reel büyüme yaşamıştı. Ancak çok hızlı ve iç talep ile azdırılmış büyüme de , 2012 yılında fren yapılmasını gerektirmişti, çünkü dev boyutta cari denge açığı oluşmuştu. Üstelik Avrupa o günlerde yerde sürünürken de Türk parasını devalüe etmek ihracatı artırmayacağından, bizim kendi büyüme hızımızı 2012 yılında yüzde 2.2 ve 2013 yılında da yüzde 4 civarında tutmamızı gerektirmişti. Bu durumda akıllara gelen soru cari denge sorunu nedeni ile hep mi düşük yani yüzde 3-4 civarında büyümeye mahkum olacaktık?
Bu sorunun cevabı ise eğer dünya ve Avrupa yeniden büyümeye başlarsa biz de dış ticarete, net ihracata bağlı büyüyebiliriz, büyüme hızımız cari denge çok sorun yaratmadan artabilir olmuştu. Şu anda TL hızlı devalüe olmuş durumda, bu da faizleri yükseltti, o zaman kurtuluş nasıl olacak?
İşte burada özellikle Avrupa’nın ekonomik verilerinin düzelmesi çok büyük önem içermekte. Avrupa’ya ihracat Türkiye için olmazsa olmaz bir olgudur. Peki Avrupa’nın büyümesi hızlanmaya artmaya başladı mı?
En büyük problem istihdam
En son veriler cuma günü medyaya döküldü. Özet olarak verilirse Avrupa büyümeye devam ediyor ve toparlıyor ama büyüme hızı düşük. Markit tarafından hazırlanan ve 18 ülkeden oluşan euro bloku ülkelerini içeren satın alma yöneticileri endeksine göre, euro bölgesi ekonomisi 2014 yılının ikinci çeyreğinde 2011 yılından bu yana en yüksek büyüme oranını yaşamakta. Nisan ayında 54 olan bu endeks değeri mayıs ayında da 53.9 olarak devam etmiş. Yüzde 50 değerinin üstündeki değerler büyüme demek. Bu veri 5000 kadar euro bölgesi şirketinden toplandığından oldukça itibarlı bir öncü gösterge. Şirketler imalat sanayii sektöründe hafif yavaşlama görseler de 2011 yılından bu yana en hızlı şekilde işe insan almaktalar.
Avrupa Birliği’nin bütününün 28 ülkesinde bilindiği gibi en büyük problem istihdam. Ama Markit verileri birkaç aydır istihdamda da artış sinyali vermekte idi. Euro bölgesi geneli işsizlik oranı birkaç aydır yani aralık ayından bu yana yüzde 11.8 düzeyinde çakılı idi ve değişmiyordu. Hele İspanya ve Yunanistan’da nüfusun dörtte biri iş aramakta idi!
Almanya için derlenmiş bir Markit satın alma yöneticileri endeksi ise yüzde 56.1 değeriyle büyüme sinyali vermekte, ama aynı endeksin Fransa için değeri ise Nisan ayındaki yüzde 50.6 değerinden yüzde 49.3 değerine düşmüş bulunuyor, bu da büyümede daralma demek. Yani durum karışık, hem iyi hem de kötü haber var.
Özet verilirse Avrupa’da büyüme var ama dozu şimdilik yavaş ve ülkeden ülkeye farklı . Gidişatı izlemeye devam etmemiz gerek.