Pek çok hastalık tedavisinde ortopedi, plastik cerrahi, göz, veteriner hekimliğinde kullanılan bir yöntemdir. Son yıllarda gelişen teknoloji ile beraber bu yöntem Türkiye'de son yıllarda dermo kozmetik alanında da sık kullanılan bir yöntem haline gelmiştir. PRP, platelet ya da trombosit (pıhtı hücreleri) denilen normalde doku onarımında rol oynayan bu kan hücrelerini içeren plazmanın cilt ve saçlı deri hastalıkları tedavisinde deri altına enjeksiyon yöntemi ile uygulanmasıdır.
Özel iğnelerle uygulanır
PRP tedavisinin amacı; vücudumuzda zarar görmüş hasarlı dokuların onarımını sağlamaktır. Bunu içerisinde bulunan büyüme faktörlerini barındıran plazma sıvısı ile gerçekleştirir. Yüz, boyun, dekolte bölgesine ciltte sarkma, lekelenme, yara izleri, sivilce izleri, cilt çatlakları ve saç dökülmesi durumunda özel iğnelerle uygulanmaktadır. PRP tedavisinde hastanın kendi kanı alınarak belli bir süre ve özel tüpte belli devrede santrifüj edilerek; santrifüj sonucu elde edilen plazma yoğun trombosit (normalin 2 ile 3 katı kadar) ve lökosit (beyaz kan hücreleri) içermektedir. Bu onarıcı maddeleri içeren sıvı, iyileştirici faktörleri ortalama bırakıp kök hücrelerinin bölgeye yönelmesini sağlarlar. Yüz, boyun, dekolte bölgesine ciltte sarkma, lekelenme, yara izleri, sivilce izleri, cilt çatlakları ve saç dökülmesi tedavisinde özel iğnelerle uygulanmaktadır. Uygulama öncesi, tedavi planlanan bölgenin lokal anestezik kremle rahatlaması sağlanmakta ve özel iğnelerle uygulama yapılmaktadır. Lokal anestezi kullanımı, kan alımı, santrifüj işlemi yapılıp PRP elde edilmesi ve uygulanması yaklaşık 30 dakika ile 45 dakika sürmektedir.
Her soruna farklı seans
Uygulama bölgesi, yaşı, sorunu, ne kadar süredir sorunu yaşadığı gibi pek çok etkene bağlı olarak seanslar ayarlanır. Ortalama 2 hafta arayla (2-4 hafta) 3 seans (3-6 seans) şeklinde uygulanabilir. Tedavi planına göre 6 ay ile 1 yıl sonrasında tek uygulama şeklinde idamesi yapılmaktadır. Gerekli görülürse diğer tedaviler de (botox, dolgu, mezoterapi) yapılabilir.
PRP, hem erkek hem kadınlarda her yaşta uygulanabilen; FDA onaylı, Kişinin kendi kanıyla yapılan bir işlen (otolog) olup herhangi bir yabancı madde verilmesi söz konusu olmadığından, alerji riski olmayan güvenli bir yöntemdir. Trombosit sayısı düşük olanlarda, karaciğer hastalığı olanlarda, aktif enfeksiyonu olanlarda, kan sulandırıcı ilaç kullananlarda, pıhtılaşma sorunu olanlarda, kanser tedavisi görenlerde, gebelik durumunda uygun bir tedavi yöntemi değildir.