Maç sonunu istatistiğini yazmaya gerek yok. İki takımınki de, birbirine yakın. Burada Mahmuti'nin G.Saray'ının asla pes etmeyen mücadelesini takdirle karşılıyorum ve G.Saray camiası takımlarıyla gurur duymalıdır diyorum.
İlk defa Euroleague'de mücadele eden G.Saray ile Euroleague'e abone ve son şampiyon Barcelona'ya karşı G.Saray ilk iki periyotta, pota altını genelde, sıkı savundu. Barça içeriden kısırlaşınca, dışarıya yöneldi ve dış şut isabetleri ile oyunu götürdü. G.Saray'u bu anlarda, Tutku maestro gibi yönetirken, skora da katkıda bulundu. Bu da Aslan'ın Barça'ya kafa tutmasına ve tek sayı öne geçmesine yol açtı.
2. periyotun ilk 4 dakikasında G.Saray dış savunması çökerken, hücumlardan da, 'Top kaybı ve boş şut demeti!' ile sürekli kısır dönülünce bu da, Barça'nın 11-0'lık bir seri yakalamasına yol açtı. Böylece devre sonunda fark 15'e ulaştı. 3.periyotun ilk yarısında, G.Saray savunma duvarı, Barcelona hücumlarına dayanamadı. İçeriden-dışarıdan gelen basketler, farkın 20'ye yükselmesine neden oldu.
Barça bu! Fark 30'a gider diye düşünenler vardı. Hepsi yanıldı. Aslanlar, oyun alanını sardı!
Biraz taraftar ateşledi! Savunma gaza geldi! 4 top çaldılar, Barça'ya 5 top kaybı yaptırdılar. Bu başarı, hücumu da tetikledi! Pota altı basketler üst üste geldi. Shumpert ve Lukas'ın skor gücü de buna eklenince, G.Saray bu periyotu 19-17'lik skorla önde tamamlasa da, farkı ancak 13'e kadar düşürebildi.
DEVİREMEDİ AMA...
Son periyotta, 'G.Saray Fırtınası!' vardı.Genelde, bizim takımlar böyle dev ekiplerden fark yiyince teslim olurlar ya! G.Saray, asla bunu yapmadı. Daha da hırslanarak, maça ortak oldu. Maçın son 2 dakikasına kadar neredeyse 'Sıfır Performans'la oynayan ve tek sayı üretemeyen, hayranı olduğum Lakoviç, maç boyunca, eski günlerinden demetler sunsa, bu maçı alır ve 'Avrupa'ya caka satardık!' Lako'dan 2.15 kala bir müthiş dalışla farkı 60-64 ile 4 sayıya indirince, doğrusu içimizi 'Kazanma heyecanı' sardı. G.Saray Barça'yı, deviremedi ama bence tir tir titretti! Helal Cim-Bom'a!