Şarkıcı Güllü, Çınarcık'taki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetti. Güllü'nün ölümünün ardından yapılan otopsi sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı. Güllü'nün toksikolojik, histopatolojik ve biyolojik örnekler alındığı belirtilen otopsinin laboratuvar incelemelerinde, "Histopatolojik incelemede, otopside saptanan travmatik bulgular ile uyumlu sonuçlar tespit edilmiştir. Toksikolojik incelemede, kanda 3.53 promil etanol tespit edilmiştir. Biyolojik incelemede, alınan sürüntü ve tırnak örneklerinde Gül Tut haricinde herhangi bir DNA profiline rastlanmamıştır" denildi.
Ezmeci, "Güllü hanımın kanında 3,58 promil alkol çıktı. Herkes için yüksek bir miktar olsa da düzenli alkol kullananlar tolerans geliştirdiği için içmeyen bir insanın bir iki bardak içmesiyle yaptığı kafa durumuna denk gelebilir. Yıllarca içilen bir alkolün geliştirdiği tolerans var.
Ama kanında yeşil reçeteli bir ilaç bulundu. Bu ilaç genelde kaygı azaltıcı olarak biliniyor ve sadece reçete ile satılıyor. Öte yandan bu ilacın gece içilmesi tavsiye ediliyor. Uyku yapan, rahatlatan ve bağımlılık yapabilen bir ilaç olarak biliniyor. Güllü'nün kanında bulunan bu ilaç alkol ile birlikte alındığı zaman konsantrasyon ve denge bozukluklarına; uzun süre kullanımda kalp krizi riskine alkolle birlikte alındığında ve bilişsel becerilerde bozukluklara sebep oluyor.
Güllü hanım düzenli olarak bu ilacı kullanıyor muydu diye ilaç raporlarına baktık. Güllü hanım, bu ilacı en son 2025 Ocak'ta almış yani 10 ay önce... 1 mg bu ilacın paketinde sadece 50 tablet var. Ocak ayında alınmış bu ilaç bir buçuk ay kullanımla birlikte Şubat ayında bitmesi gerekiyor. Güllü hanımın bu ilacı Eylül'de aldığını görüyoruz. 9 ay içerisinde bir tane alınan bu ilacın hala onda olması neredeyse imkansız. O gece içip üzerine alkol alması ne demek? Hayatını kaybettiğinde bu ilaç kanında bulunuyor" dedi.
Burada yapılan incelemenin ardından hazırlanan raporda, alınan örneklerde parkeleri kayganlaştırılabilecek herhangi bir madde kalıntısına rastlanmadığı belirtilerek, "Laboratuvarımız imkanları ile yapılan inceleme ve analizlerde, 1 ve 2 numaralı svap numunelerinde kayganlık sağlayıcı herhangi bir madde kalıntısına rastlanmamıştır" ifadesi kullanıldı.