• $32,3667
  • 35,0888
  • 2325.09
  • 9126.91
15 Mayıs 2019 Çarşamba 15:08 | Son Güncelleme:

Fatih Sultan Mehmet'in hayatı: Fetihle çağ açıp çağ kapatan padişah

Fatih Sultan Mehmet'in hayatı: Fetihle çağ açıp çağ kapatan padişah

Sultan 2. Murad'ın oğlu olan 2. Mehmed, 30 Mart 1432'de Edirne'de doğdu. İşte İstanbul'u 21 yaşında fethederek çağ açıp çağ kapatan ve Osmanlı'yı devletten dünya imparatorluğuna dönüştüren padişah Fatih Sultan Mehmet ve hayatı…

Sultan 2. Murad'ın oğlu olan 2. Mehmed, 30 Mart 1432'de Edirne'de doğdu. 1444-1446 yılları ve 1451-1481 olmak üzere toplam 32 yıl hüküm süren Fatih Sultan Mehmet, 3 Mayıs 1481'de, 49 yaşında vefat etti.

2. Mehmet, 1443'te Manisa'ya vali olarak gönderilirken, aynı yıl ağabeyi Amasya Valisi Şehzade Alaeddin Ali Çelebi'nin vefatı üzerine tahtın tek varisi durumuna geldi.

Babası Sultan 2. Murat'ın 1444 yılında isteğiyle 12 yaşında tahta çıkan 2. Mehmet, içeride ve dışarıda yaşanan buhranlar sebebiyle ancak 2 yıl tahtta kaldı.Tahtı 1446'da babasına devreden 2. Mehmet, 19 yaşına geldiğinde yeniden tahta çıktı. 

İSTANBUL FETHETTİ... TOPRAKLARI  2 KAT ARTIRDI

2. Mehmet, 1453 yılında henüz 21 yaşındayken uzun yüzyıllar boyu ele geçirilemeyen Bizans'ın elindeki İstanbul'u 54 günlük bir kuşatmanın ardından fethederek "Fatih" unvanını aldı. Fetih sırasında gemileri karadan yürütüp Haliç'e indirerek savaşın seyrini değiştiren Fatih Sultan Mehmet, bu fetihle Orta Çağ'ı kapatıp Yeni Çağ'ı açtı.

İstanbul'un fethinden sonra şehrin yağmalanmasına izin vermeyerek can ve mal güvenliği garantisi verdiği halkın gönlünü kazanan Fatih Sultan Mehmet, fethin sembolü olarak Ayasofya Kilisesi'ni camiye çevirdi.

Sultanlığı döneminde 25 seferi bizzat yöneten Fatih, babası 2. Murat döneminde 880 bin kilometrekare olarak devraldığı Osmanlı topraklarını, 2 milyon 214 bin kilometrekareye ulaştırdı.


Fatih Sultan Mehmet'in Fâtih Camii avlusundaki türbesi ve sandukası

FATİH SULTAN MEHMED’İN ÖLÜM NEDENİ

Yeni bir imparatorluğun gerçek mânada kurucusu olan Fâtih Sultan Mehmed, yeni bir sefer için Üsküdar’a geçtikten sonra Üsküdar ile Gebze arasında Hünkârçayırı (Maltepe civarında) denilen yerde vefat etti. Ölüm sebebi nikris (gut) hastalığına bağlanır (Halik İnalcık). Zehirlenerek öldüğü yolundaki iddialar Âşıkpaşazâde’de yer alan bilginin yorumuna dayanır ve başka kaynaklarla doğrulanmaz. 

ASKER SAYISINI ARTIRDI

Tarihçiler tarafından büyük bir devlet adamı ve askeri deha olarak gösterilen Fatih Sultan Mehmet, orduda düzen olarak yeniliklere gidip ateşli ve son teknoloji silahları üretip, asker sayısını artırdı.

Arapça, Farsça, Latince, İtalyanca, Slavca bilen Fatih Sultan Mehmet, matematik, coğrafya, astronomi, fizik gibi pek çok alanda da yetenekli ve bilgi sahibi bir entelektüeldi.

Devrinin en büyük alimleri Molla Hüsrev, Molla Gürani, Molla Yegan, Hızır Bey ve Hocazade Muslihuddin'den ders alan Fatih Sultan Mehmet, merak ettiği alanlarda da uzman kişileri getirtip özel eğitim aldı.

Şiire de ilgi duyan Fatih Sultan Mehmet, "Avni" mahlasıyla şiirler de yazdı.

Sanata ve ilme verdiği önemle de bilinen Fatih, padişahlığı süresince birçok medrese yaptırarak, dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanlarını İstanbul'a davet etti.

Tarihteki imparatorluk kurucularının vasıflarını taşıyan Fatih Sultan Mehmet, dünya hakimiyetini amaç edinmiş kudretli bir asker ve geniş görüşlü bir kültür adamıydı.

Hatta, bazı Rum tebaalar onu, İstanbul'u elinde tutması sebebiyle "imparator" olarak gördü.

2. Mehmet'in Manisa’ya gelen İtalyan misafirleri

Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi (FSMVÜ) Fatih Sultan Mehmet ve Dönemi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdülkadir Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada 2. Mehmet'in entelektüel kişiliğinin oluşmasında özellikle ikinci şehzadelik dönemi denilen 1446-1451 yıllarının büyük önemi olduğunu söylemişti.

Fatih'in, iki senelik padişahlık deneyiminin ardından başarılı bir izlenim bırakamadığını aktaran Prof. Dr. Özcan, "O beş yıllık dönemde, dönemin çok önemli alimlerinden, bilginlerinden dersler aldı. İtalya'da Rönesans hareketleri başlarken bazı İtalyan hümanistler de sık sık Manisa'ya gidip geliyordu. O dönemin Batı dünyası hakkında bilgiler edindi. Hatta İstanbul'u alma, cihangir olma fikri o dönemde oluştu diyebiliriz." Diyor.

Fatih Sultan Mehmet'in 1451 yılında ikinci kez tahta çıktığında, Yeniçeriler'in dönemin güçlü Veziri Çandarlı Halil Paşa'nın emri altında olduğunu anlatan Özcan, sözlerine şöyle devam ediyor:

"Fatih Sultan Mehmet'in, Yeniçerileri Çandarlı Halil Paşa'nın emrinden kurtarmak için yaptığı ilk iş, 1451 Karaman Seferi'nden dönerken, saraydaki avcı birlikleri olan Sekbanlar'ı doğrudan Yeniçeriler'in arasına katması oldu. Yeniçeri Ağalığına, Sekbanbaşılardan atamalar yapmaya başladı. Amacı, Yeniçeri Ocağı'nı doğrudan kendisine bağlamaktı. Daha sonra Yeniçeriler'in atlı birliklerinden yeni birlikler oluşturdu. Sipahi Ocağı'nı kurdu ve bunları en üst düzeye getirdi. Böylece askeri ve idari alanda yönetimi doğrudan eli altına almaya başladı ve muvaffak da oldu."

"Fetihle devletin iki yakası bir araya getirildi"

İstanbul'un fethinden önce devletin parçalı halde olduğunu, Anadolu ve Rumeli'de topraklarının bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Özcan, İstanbul'un fethiyle bu iki toprağın birleştirildiğini, adeta devletin iki yakasının bir araya getirildiğini söyledi.

Böylece Fatih Sultan Mehmet'in, ideal olarak da sınırlarına ulaşmaya çalıştığını belirten Özcan, "İdeal sınırlar da Bizans İmparatorluğu'nun doğal sınırlarıydı. En azından doğuda Fırat Nehri, batıda Tuna Nehri. 30 yıllık saltanatı süresince de bunu gerçekleştirmeye çalıştı. Rodos, İtalya ve Mısır seferleri var. Bir yandan İslam hilafetinin merkezi Mısır, diğer yandan Hristiyan dünyasının merkezi İtalya'ya yönelik seferleri olduğunu söyleyebiliriz." diye konuştu.

Fatih Sultan Mehmet'in fetih politikasının tamamen plan, proje dahilinde yapıldığını belirten Prof. Dr. Özcan, "Fatih Sultan Mehmet'i bir maceracı olarak görmemek lazım. 1453'te İstanbul'un fethinden sonra Fatih, Bizans'ın doğal sınırlarına ulaşma siyasetini adım adım ilerleyerek gerçekleştirdi. Bu yönüyle maceracı değil, tamamen kalıcı ve oraları vatan edinme politikası izledi." diye konuştu.

 

 

Dış ticaret açığı yüzde 44,2 azaldı
Dış ticaret açığı yüzde 44,2 azaldı

Dış ticaret açığı yüzde 44,2 azaldı

Emeklilere indirimli bilet müjdesi!
Emeklilere indirimli bilet müjdesi!

Emeklilere indirimli bilet müjdesi!

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi
Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi