• $32,3924
  • 35,0855
  • 2326.67
  • 9141.72
26 Ekim 2021 Salı 07:13 | Son Güncelleme:

Büyükelçilerden geri adım

- ANKARA

Elçilerden geri adım. ‘Kavala bırakılsın' bildirisi yayınlayan elçiler, Başkan Erdoğan'ın “Yargıya ve içişlerine karışamazlar, istenmeyen adam ilan edilecekler” çıkışından sonra, “Viyana Sözleşmesi'ne bağlıyız” açıklaması yaptı. Erdoğan, “Gereken cevabı vermek devletin başı olarak öncelikle benim görevimdi. Amacımız kriz çıkarmak değil, ülkemizin onurunu korumaktı. Bühtandan döndüler, artık daha dikkatli olurlar” dedi.

Türkiye'ye 'cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni değiştirmek' ve 'casusluk' suçlamasıyla yargılanan Osman Kavala hakkındaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına dayanarak 'derhal serbest bırakılması' bildirisi yayınlayan 10 ülke büyükelçiliği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Viyana Sözleşmesi'nin 'elçiler bulundukları ülkenin iç işlerine karışamaz, iç hukukuna uygun davranır' maddesini hatırlatarak, "istenmeyen adam ilan edilmeleri için talimat verdim" açıklamasından sonra geri adım attı. Büyükelçilikler, art arda Viyana Sözleşmesi'nin ilgili 41. maddesine bağlılıklarını teyit eden açıklamalar yayınladı.

ABD, Kanada, Yeni Zelanda ve Hollanda elçilikleri Twitter hesabından Viyana Sözleşmesi'nin 'içişlerine karışmama' ilkesini içeren 41. maddesine uyacaklarına dair açıklama yaparken Almanya, Fransa, Norveç, İsveç, Danimarka ve Finlandiya ise ABD Büyükelçiliği'nin açıklamasını paylaştılar.

İLK AÇIKLAMA ABD'DEN

İlk açıklamayı ABD'nin Ankara Büyükelçiliği yaptı. Elçiliğin Twitter hesabından yapılan açıklamada, 18 Nisan 1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesini hatırlattı. "... bütün şahıslar, kabul eden devletin kanunlarına ve nizamlarına riayet etmekle yükümlüdür. Anılan devletin içişlerine karışmamakla da bu şahıslar keza yükümlüdür."

ERDOĞAN: GÖREVİMİ YAPTIM

Cumhurbaşkanı Erdoğan da, açıklamayı kabine toplantısı sonrasında değerlendirdi.

Türkiye'nin ülke ve millet olarak güvenlikten ekonomiye kadar her alanda mücadele verdiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Boş bıraktığımız, gereken tedbiri almadığımız her alanın, ülkemizin istiklali ve istikbali için bir tehdit olarak karşımıza çıktığı gerçeğini defalarca yaşadık. Türkiye'nin varlığına bile tahammülü olmayanlar bugün de boş durmuyor. Kendi güvenlikleri söz konusu olduğunda dünyayı ateşe atmaktan çekinmeyenlerin, konu Türkiye olursa aynı şekilde yaklaşmalarını elbette beklemiyoruz. Geçmişte uzunca bir süre bu anlayışla ülkemizi yönlendirenler, Türkiye artık kendi duruşunu sergileyince paniğe kapıldılar. Türkiye'nin nezaketini, zaaf olarak görerek eski alışkanlıklarına yönelenler, yaptıkları yanlışları kabullenmedikleri sürece cevaplarını alacaklardır. Son dönemde bazı ülkelerin büyükelçiliklerinden yapılan açıklamayı da aynı şekilde kabul ediyoruz. Bu tavır ülkemizdeki yargı teşkilatını, savcılarımızı, avukatlarımız tüm yargı mensuplarına karşı yapılmış bir hakarettir. Türk yargısı kimseden talimat almaz, kimsenin emrine girmez. Dünyada nice acılar yaşanır, adaletsizlikler sergilenirken Türkiye'yi dillerine dolayanların amaçlarının hukuk olduğuna kimse bizi inandıramaz."

KRİZ DEĞİL, ONURUMUZU KORUMAK

Erdoğan, "Bağımsız ve tarafsız yargımız ile gereken cevabı vermek devletin başı olarak öncelikle bizim görevimizdir" dedikten sonra, şöyle devam etti: "Ülkem ve milletim adına koyduğumuz tavır, bu sorumlu ve samimi duruşun tezahürüdür. Bizim amacımız kriz çıkarmak değil, Türkiye'nin onurunu, gururunu haysiyetini korumaktır. Bugün büyükelçiliklerden yapılan açıklamayla ülkemize yönelik bühtandan geri dönülmüştür. Bu elçilerin artık daha dikkatli olacağına inanıyoruz. Ülkemizin bağımsızlığına saygı duymayan hiç kimsenin sıfatı ne olursa olsun, bu ülkede barınamayacağını da ayrıca ifade etmek istiyorum."

TESADÜFEN KARAR ALMAYIZ

Erdoğan ayrıca, "Türkiye gibi misyon sahibi bir ülkede hiçbir hadise rastgele yaşanmaz. Hiçbir karar tesadüfen alınmaz. Biz niçin yaptığımızı da bunun sonucunda ne olacağını da gayet iyi biliyoruz. Çalışmadığımız lider, arka planına vakıf olmadığımız hadise kalmadı" ifadesini de kullandı.

GERİ ADIM SİNYALİ YOKTU AMA...

Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, daha önce konuyu ABD ve Fransa ile konuştuklarını belirterek, "gelişmeleri endişeyle takip ettiklerini" söylemişti. Norveç Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Trude Maaseide de, "Büyükelçimiz istenmeyen kişi ilan edilmeyi hak edecek hiçbir şey yapmadı" demişti. Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli de "Sindirilmeyeceğiz. Osman Kavala'ya özgürlük" tweeti atmıştı. Yeni Zelanda Dışişleri Bakanlığı ise "Türkiye ile ilişkilerine değer verdiklerini" söylemekle yetinmişti.

ABD'de Türkiye karşıtı çalışmalarıyla bilinen Washington Institute'tan Soner Cağaptay da, "Erdoğan için bunun iyi sonuçları olmayabilir" yorumu yaparken, İngiltere, İtalya ve İspanya gibi ülkelerin büyükelçilerinin bildiriye imza atmamasını, "Ankara ile karşılaşmaktan kaçınmakta usta bir ülkeler grubu ortaya çıkıyor" diye değerlendirmişti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter'dan, Erdoğan'ı 'mahvettiği ekonomiye suni gerekçeler yaratma çabasında olmakla' suçlamış, İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, "Bundan sonra salt kuru hamaset yetmez" paylaşımı yapmıştı.

Bazı partilerin genel başkanları da "Türkiye'nin tarihindeki en büyük diplomasi kriziyle karşı karşıya kalacağını" öne sürmüştü.

Elçilerin geri adım atmasıyla, Türkiye'yi sorumlu tutan ve karamsar tablo çizenler de açığa düşmüş oldu.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI GEREKÇELİ UYARMIŞTI

Türkiye, elçileri Dışişleri Bakanlığı'na çağırarak, AİHM gerekçesine karşı "Yunanistan'ın Batı Trakya Müslüman Türk azınlığa karşı hukuk dışı uygulamalarına yönelik AİHM kararlarını yerine getirmediğini" hatırlatmış, ancak bu konuda Atina'ya herhangi bir uyarı yapılmamasının ikiyüzlülük olduğunu vurgulamıştı. Türkiye ayrıca, elçilerin yargıya müdahale anlamına gelen açıklamalarının diplomatik görevlere dair Viyana Sözleşmesi'ne aykırı olduğu, ortak bildiri yayınlanmasının ise ayrıca kabul edilebilir ve görevle bağdaşır olmadığı uyarısında bulunmuştu.

ALMAN SİYASETÇİDEN BÜYÜKELÇİLERE TEPKİ

Almanya'daki siyasi partilerden Team Tödenhöfer'in Genel Başkanı Jürgen Todenhöfer, elçilere tepki göstererek "Neden Assange'ın, Guantanamo mahkumlarının hapsedilmesini protesto etmediler" dedi.

VİYANA SÖZLEŞMESİ'NİN 41. MADDESİ NE DİYOR?

Sözleşmenin 41. maddesinde "... şahıslar, devletin kanunlarına ve nizamlarına riayet etmekle yükümlüdür. Anılan devletin iç işlerine karışmamakla da bu şahıslar keza yükümlüdür" deniliyor.

BAHÇELİ'Yİ KABUL ETTİ

Başkan Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli'yi kabine toplantısı öncesi kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki kabul, 1 saat sürdü.

'BAŞKANIMIZIN LİDERLİĞİNE MİNNETTARIZ'

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'deki 10 büyükelçiliğin yayımladığı kabul edilemez açıklamaya karşı gösterdiği liderliğe minnettar olduklarını belirtti. Altun, sosyal medya hesabından, "Teşekkürler Erdoğan" etiketiyle paylaşımda bulundu. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da, "Hiç kimse Türkiye'nin bağımsızlığına ve egemenliğine gölge düşüremez" dedi. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da, ülkenin yargı bağımsızlığına ve içişlerine müdahale girişimlerine karşı gösterdiği kararlı duruştan dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.

'GÜÇLÜ BİR DURUŞ ORTAYA KONULDU'

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik "Cumhurbaşkanımız devletimizin başı olarak bu duruşu en net ve en güçlü şekilde ortaya koymuştur" dedi. HSK'dan da büyükelçiliklerin açıklaması sonrası olumlu tepki geldi. Açıklamada, "Tüm resmi ve özel kurum ve kuruluşlar ile birey ve toplulukların yargı bağımsızlığına saygı göstererek, yargılama süreçlerine müdahale niteliği taşıyacak her türlü eylem ve söylemden kaçınması önem arz etmektedir" denildi.

ABD: TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİ ARAYIŞINDAYIZ

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 10 ülkenin büyükelçilerine yönelik, "Ülkemizin bağımsızlığına saygı duymayan hiç kimse bu ülkede barınamaz" sözlerinin 'not edildiğini' söyledi ve Osman Kavala'ya yönelik açıklamanın Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesiyle tutarlı olduğunu iddia etti. Price "ABD olarak Türkiye ile ortak önceliklerde işbirliği arayışındayız. Herhangi bir anlaşmazlığı gidermek için diyalog kurmaya devam edeceğiz" açıklaması yaptı. Biden yönetimi olarak, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarına saygıyı küresel olarak desteklemeye devam edeceklerini belirten Price, "İlerlemenin en iyi yolunun karşılıklı çıkar konularında iş birliği yapmak olduğuna inanıyoruz ve Türkiye ile birçok konuda ortak çıkarlarımız olduğunu biliyoruz" diye konuştu.

Dış ticaret açığı yüzde 44,2 azaldı
Dış ticaret açığı yüzde 44,2 azaldı

Dış ticaret açığı yüzde 44,2 azaldı

Emeklilere indirimli bilet müjdesi!
Emeklilere indirimli bilet müjdesi!

Emeklilere indirimli bilet müjdesi!

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi
Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi