Geçtiğimiz gece saatlerinde rahatsızlanarak Beşiktaş Ulus'ta bulunan özel bir hastanede tedavi altına alınan ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Yeşilçam'ın efsanelerinden Cüneyt Arkın, eşi Betül Arkın'a olan aşkıyla adından söz ettiriyordu.
Aile yaşantısıyla da örnek olan Arkın, eşini ilk gördüğü anı, "Kocaman gözlerindeki ılık, hüzünlü mavilik içime aktı..." diyerek, tarif etmişti.
Usta oyuncu, 2020 yılında sosyal medyadan paylaştığı bir fotoğrafta, "Ölümden korkmuyorum. Sadece Betül'den evvel ölmek isterim. Allah göstermesin onun yokluğunu, yalnız kalmak istemem. Bir günlüğüne bir yere gittiğinde bile onu çok özlüyorum. Onsuz bir günü bile düşünemiyorum ya!. Hiçbir şeyden korkmadığım kadar eşimi kaybetmekten korkuyorum. Karımı, canımı, bebeğimi, Betül'ümü kaybettiğim an ben de yok olurum..." ifadelerini kullanmıştı.
EŞİYLE TANIŞMA HİKAYESİNİ ANLATMIŞTI
Cüneyt Arkın, eşiyle tanışma hikayesini şu sözlerle anlatmıştı: "Şöhret olduğumu, hayatımın altüst oluşundan anladım. Artık kendimi yaşamıyordum. Sinemada var olma kavgası, gereğinden fazla tanınmak, önemsenmek, bütün gençlik hayallerimi, kendim olarak yaşama isteğimi yok etmişti. Gene de direniyordum. Çoğu kez öylesine bunalıyordum ki, hasretle, yoldan geçen, bana sırtı dönük uzaklaşıp giden bir kadının arkasından koşup, ona usulca dokunayım ve ne olur benimle evlen diye yalvarayım hayallerini kuruyordum.
Bir gün bu yok oluşun içinde bir partide onu gördüm. Baştan aşağı maviydi ve tarifsiz kederler içinde bir partide onu gördüm. Usulca yaklaştım. Bana bir garip baktı. Kocaman gözlerindeki ılık, hüzünlü mavilik içime aktı. Kendimi bir çocuk gibi hür hissettim. 'Ben Dr. Fahrettin' dedim. 'Betül' dedi. Sonra hiç konuşmadık. Kısa bir zaman sonra da evlendik. Bebeğim Betül, cennetim oldu."