• $32,4123
  • 35,266
  • 2326.77
  • 9079.97
14 Mart 2014 Cuma 04:05 | Son Güncelleme:

Nazi liderinin düşünen adamları

Nazi liderinin düşünen adamları

NURİYE BİLİCİ
nuriyebilici@gmail.com

Yvonne Sherratt, bir tıp öğrencisi olarak üniversiteye başladığı yılın ilk derslerinden birinde, hocasının sorduğu bir soru üzerine ikileme düşer: İnsan vücuduna dair hayat kurtarabilecek ama Nazi Almanya’sında Yahudiler üzerinde yapılan deneylerden elde edilmiş bilgiler öğretilmeli midir? Soru, yıllarca aklını kurcalamaya devam eder, sonra da hayatını tamamen değiştirir. Tıp fakültesinden ayrılır ve ders programlarında etik ikilemlere yer veren felsefe bölümüne kaydolur. Felsefe bölümünde hayatın büyük bilmecelerini ele alan önemli kişilerin çalışmalarını öğrenirken, özellikle Alman felsefe geleneğinin çok zengin ve heyecan verici olduğunu keşfeder. Keşfettiği bir diğer şey ise, bu felsefecilerden bazılarının hırslı Naziler olduğu, bazılarının da Nazi felsefesinin temelini oluşturduğudur.
Sherratt’a göre felsefe Alman kültürünün simgelerinden biridir. Felsefecilerin toplumsal itibarları oldukça yüksektir. Öne sürdükleri düşünceler, yaptıkları ve davranışları Almanların fikir dünyası üzerinde inanılmaz bir etkiye sahiptir. Bu düşüncenin altında felsefecilerin soyut düşüncelere gömülerek fildişi kulelerinde yaşadıkları, bencil ve sıradan sorunların ötesine geçtikleri inancı yatmaktadır. Yine de bu kişilerin her zaman çıkarcı dürtülerinin önüne geçtikleri söylenebilir mi?
Sherratt bu sorunun yanıtını aramak üzere yazdığı Hitler’in Filozofları’nda soykırım öncesinde, sırasında ve sonrasında Hitler’in çevresinde yer alan düşünürlerin yaklaşımlarını incelemektedir. Yaptıkları etkinin farkında olmayanlar vardır, işbirlikçiler vardır, Hitler’e muhalif kişiler vardır. Bu kişilerin tümü Alman kültürüne son derece yerleşik bir gelenekten gelmektedir. Kant’tan Nietzsche’ye, Alfred Baeumler’den Martin Heidegger’e, Hannah Arendt’ten Walter Benjamin’e varana kadar bütün filozoflar bu düşünceleri tartışmışlardır. Bunlardan birçoğunun hayatı iç içe geçmiştir; birbirlerinin öğrencileri, hocaları, iş arkadaşları, dostları, hatta sevgilileri olmuşlardır.
Hitler’in Filozofları’nda ilk bölüm Hitler’in kendisine ayrılmış. Sherratt’a göre Hitler felsefeyi kendine bir hak gibi görmüş ve konuya dair egoist yaklaşımı, kendisinin de büyük bir düşünür olduğu sanrısına kapılmasına yol açmış, fikirlerini dile getirdiği Kavgam adlı kitabını bu bağlamda yazmıştır. Hitler Kavgam’da kaba bir üslupla da olsa, Kant ve Schopenhauer gibi Alman geleneğinin fikir babalarından alıntılar yapmıştır. Nietzsche’ye duyduğu hayranlıktan sık sık bahsetmiştir. Darwin’in eserlerine de oldukça düşkün olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca Alman felsefesinde Yahudi düşmanlığına dair akımlar bulmuş ve projesini meşru kılmak için ırk, güç ve savaşa dair fikirlerinden yararlanmıştır.

KİMLERDEN ETKİLENDİ

Kitabın ikinci bölümü Hitler’i etkilediği öne sürülen Kant, Nietzsche ve Darwin’in hayatlarına ayrılmış. Düşünsel dünyaları son derece zengin, kendileri de birer deha olan bu insanları Hitler için çekici kılan nedir? Almanya’nın geçmişinde yer alan filozofların, Hitler onların mirasını kullanırken yapabilecekleri bir şey yoktur ama aynı şeyi Nazi Almanya’sında yaşamış kişiler için söylemek mümkün değildir. Dolayısıyla Sherratt üçüncü bölümü, işbirlikçi olarak adlandırdığı, Nazilere saygınlık kazandırma yarışına giren bu hırslı kişilere ayırmıştır. Hıristiyan, öjenik ve aşırı milliyetçi olan Baeumler, Krieck, Schmitt ve Heidegger gibi filozoflar Nazi propagandasının yayılmasına katkıda bulunmalarının yanı sıra, bu kârlı işbirliğinin meyvelerini toplayarak Almanya’nın önde gelen üniversitelerinde prestijli makamlara gelmişlerdir. Bu kişiler aslında kimdir, geçmişleri, hayat hikâyeleri nasıldır ve neden ırkçılık ve savaş yandaşlığı yapmışlardır? Nazi anayasasını hazırlayan ve Hitler’in kanun yapıcısı olarak ün ve servet kazanan Carl Schmitt’in hayatını dördüncü bölümde; Hitler tarzı ulusalcılığı doğrulayan, otoriteye duyduğu hayranlıkla Nazi iktidarı arasında bir ayrım yapmayan Heidegger’i beşinci bölümde irdeliyor Sherratt.
Hepsi kariyerlerini kaybetmiş, toplama kampına alınmış, sürgüne gönderilmiş veya öldürülmüş Yahudi kurbanlar ve muhalif düşünürler kitabın altıncı bölümünde yer alıyor. Bunlardan biri, hayatı trajik biçimde sonlanan Walter Benjamin için özel bir bölüm oluşturulmuş. Hayatının büyük bir bölümünü mülteci olarak geçiren Adorno’nun bu politikalardan nasıl etkilendiğinin, Hitler iktidarındaki toplumda bir Yahudi olmanın çalışmalarını nasıl şekillendirdiğin peşine düşmüş.
Örnekler bu şekilde ilerliyor. Alman felsefe topluluğundaki birliğin Nazilerle birlikte tarihe karışması, sonrasında neler olduğu, örneğin adaletin yerini bulup bulmadığı, 1945 senesinden sonra Alman üniversitelerinden Nazilerin temizlenip temizlenmediği, kısacası Hitler’in filozoflarının kültürel mirası ve günümüzdeki uzantıları da kitabın konuları arasında bulunuyor. 
Sherratt, kitabı yazmasına vesile olan ikilemin hâlâ karşısında durduğunu, soykırımı asla kınamamış Heidegger gibi filozofların hâlâ var olduğunu, sözlerinin içeriğine bakmadan bu filozofların kitaplarının ve öğretilerinin yeni nesillere aktarılmasının ne derece doğru olduğunu, dikkatli olunmadığı sürece üstü kapalı sözlerin önyargıları gizleyebileceğini söylüyor ve okurlarına şu soruyu yöneltiyor: 
Hitler’in felsefesinin tohumları yeni nesillere aşılanabilir mi?

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür