• $32,3791
  • 35,1471
  • 2323.98
  • 9079.97
11 Temmuz 2014 Cuma 01:13 | Son Güncelleme:

Karanlık bir hiciv

Karanlık bir hiciv

Sakın Yere Bir Şey Dökme, mimarlık ve tasarım konularındaki yazılarıyla tanınmış, İngiltere’de yayımlanan mimarlık ve iç dekorasyon dergisi Icon Magazine’in editör yardımcısı Will Wiles’ın, eşyaları ve mekânları odak noktası olarak aldığı ilk romanı. Wiles’ın yumuşak ve aşırıya kaçmayan espri anlayışı, insan yalnızlığını ve bireyin toplumdan soyutlanmışlığını Kafka’nın romanlarını andıran bir anlatımla gözler önüne seriyor.

Gül Ülgen
kitap.eki@aksam.com.tr

Romanın adını bilmediğimiz anti-kahramanı, üniversite arkadaşı Oskar’ın “soğuk, minimalist ve son derece steril’’ apartman dairesine iki kedisiyle birlikte “ev bakıcılığı’’ yapmak için, adını bilmediğimiz bir Doğu Avrupa ülkesine geliyor. Kitap bu anti-kahraman ağzından, birinci kişi sesiyle yazılmış. Anti-kahramanımız, Londra’daki yaşamını küçücük ve bakımsız bir kiralık dairede yerel belediyeler için reklam ve tanıtım broşürleri yazmakla geçiren, uzun ve ciddi hiçbir ilişkisi ve Oskar’dan başka yakın arkadaşı olmayan bir insan. Bu arkadaşlık kıskançlık, fikir ayrılıkları ve geçmişteki kırgınlıklarla zedelenmiş ve uzun süredir görüşmemişler.
Roman kahramanı ve Oskar geceyle gündüz, siyahla beyaz, ateşle su kadar farklı birbirinden. Oskar, Tramvay Tarifeleri Üzerine Varyasyonlar adlı eseriyle dünyaca tanınan bir besteci. Yaşamı düzenli, planlı, kusursuz. Evliliği dışında. Amerikalı eşiyle boşanma işlemlerini tamamlamak için Kaliforniya’ya giden Oskar, aynen kendisi gibi düzenli, minimalist ve kusursuz apartman dairesine ve iki kedisine göz kulak olması için davet ediyor arkadaşını. Kahramanımız da sevinçle kabul ediyor bu daveti. Oskar’ın bembeyaz, tertemiz, cam ve kromdan oluşan evi ve daha önce hiç görmediği bu Doğu Avrupa ülkesi yepyeni bir deneyim romanın kahramanı için, evin her köşesine bırakılmış, daireye ve kedilere nasıl bakması gerektiğini uzun ve ayrıntılı bir şekilde açıklayan notlar da öyle. En az bir hafta, muhtemelen iki, belki üç hafta da sürebilecek tatili başlangıçta bir fırsat olarak görüyor adını bilmediğimiz İngiliz “yazar’’. Bu kusursuz evde, kusursuz ortamda, bu yepyeni ülkede her zaman yazmak istediği gerçek edebiyat eserini yazabilir belki de. Ancak olaylar beklediğinden son derece farklı gelişiyor, küçük bir dikkatsizlik, ciddiyeti giderek artan bir felaketler zincirine yol açıyor.

İLİŞKİLER KOMEDİSİNDEN ÜRKÜTÜCÜ ÖYKÜYE

Sakın Yere Bir Şey Dökme, Oskar’ın  dağınık yaşamına bir yön verememiş olarak gördüğü arkadaşına tepeden bakarak tekrarladığı bir uyarı. Oskar’ın varlığı, binlerce kilometre uzakta olmasına karşın, çekmecelerin, dolapların içine, evde akla gelebilecek her yere bıraktığı notlarla ve kahramanımızın Oskar’la arkadaşlıklarının başlangıç ve devamını anımsadığı “flashback’’lerle hissediliyor. Bıraktığı notlar, her zaman küçük gören, tepeden bakan bir tonda ve çok ayrıntılı olarak yazılmış mesajlar. Oskar’ı kahramanımızın anılarında dinlediğimizde bile varlığını bu sinir bozucu notlarla bağdaştırmaktan alamıyoruz kendimizi. 
Kitabın tek kötü kahramanı Oskar değil, hatta bir insan bile değil; pırıl pırıl cilalı, pahalı, soğuk, steril ahşap yer döşemeleri! Roman kahramanının, giderek daha umutsuz ve gerçek dışı bir şekil alan olaylar karşısında belirttiği gibi, sanki kendisine karşı “bir komplo planlıyor” bu yer döşemeleri. Will Wiles, bir eşyayı, cansız bir varlığı yaşayan bir organizmaya, sürekli gözleyen kötücül bir canlıya, bir düşmana dönüştürmüş bilinçli olarak. Döşemelerdeki şarap lekeleriyse kan damlalarını getiriyor akla. Kitabın sonlarına doğru gerçek kan damlaları da karışıyor bu sahneye. Bir ilişkiler komedisi olarak başlayan roman daha karanlık, yer yer ürkütücü bir öyküye dönüşüyor. 
Wiles, “Kötücül İç Mekanlar: Kurgu, Mimari ve Ev’’ adlı bir kitap kulübüne de başkanlık ediyor. Kitabında mekânları, eşyaları insanlar kadar, hatta daha fazla ön plana çıkarması bir rastlantı değil. Mimarlık ve iç tasarım konusundaki bilgisini, ayrıntılara verdiği önemi kitabın başından en son satırına kadar hissedebiliyor okur. Ancak, ayrıntılara gösterilen bu özen bazı okurlar için biraz yorucu, hatta sıkıcı olabilir. Kitabın bazı bölümlerinde, yapayalnız bir adamı dört duvar arasında oturmuş, düşünürken görüyoruz yalnızca. Mutemelen bu nedenle, Wiles, ayrıntılara gösterdiği özeni, ilişkileri irdelediği geri dönüşlerde ve geçmişteki diyaloglarda da göstermiş. 2012’de National Book Awards finalistleri arasına giren, yeni yazarlara verilen Waterstones 11 ve Betty Trask ödüllerini alan Sakın Yere Bir Şey Dökme, kusursuzluk arayışı, sorumluluktan kaçış, dostluk, yalnızlık, insanın çevresi ve mekânlarla mücadelesi hakkında. Mimarlık ve tasarıma hiç ilgi duymayanların bile severek okuyacağı yılın en ilginç romanlarından biri.

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Başkan Erdoğan ile görüştü: O anları 24 TV'ye anlattı: Saliha Gündüz'den 'birlik olalım' mesajı
Başkan Erdoğan ile görüştü: O anları 24 TV'ye anlattı: Saliha Gündüz'den 'birlik olalım' mesajı

Başkan Erdoğan ile görüştü: O anları 24 TV'ye anlattı: Saliha Gündüz'den 'birlik olalım' mesajı

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür
Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür

Belçika'dan terör provokasyonlarına ilişkin açıklama: PKK Avrupa'da tanınmış bir terör örgütüdür