Bel ağrısı durumu, genel olarak her 5 kişiden 4’ünde görülen dolayısıyla sık karşılaşılan önemli bir rahatsızlıktır. Bu kadar sıklıkla karşılaşılan bu semptom, en çok 35-60 yaş arasında olan kişileri etkilemektedir. Belimiz, birbiriyle sıkı bir şekilde bağlı olan; eklemler, kaslar, kemikler ve sinirlerden oluşmaktadır. Örneğin boynumuzda 7, sırtımızda 12, belimizde ise 5 adet omur kemiği bulunmaktadır. Omurgamızın ana yapısını bu kemikler ve kuyruk sokumu oluşturmaktadır. Bel fıtığı durumu tespit edilmiş olan kişilere öncelikle ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Şayet olumlu bir cevap alınmıyorsa fizik tedavi sürecine geçilmektedir. Fakat bu tedavi de fayda etmezse, cerrahi operasyon aşamasına geçilmek zorunda kalınabilir. Genel olarak hastalar ameliyat olmaktan kaçındıkları için bitkisel tedavi, alternatif tıp ve şifalı kür yöntemlerine yönelmektedirler.
DEFNEYAPRAĞI KÜRÜ
10 gram kadar defneyaprağı, 5 dakika süreyle kaynatılır. Bir süre demlendikten sonra günlük 2 bardağı aşmayacak şekilde tüketilir.
REZENE KÜRÜ
5 gram kadar rezene tohumu, 1 bardak kaynamış suyun içine atılır ve demlenmesi beklenir. 3 dakika kadar demlendikten sonra günde 2 bardağı aşmayacak şekilde tüketilir.
KIRKKİLİT OTU KÜRÜ
Bir bardak kadar klorsuz su, cezvenin içine alınır. Üzerine 2-3 parça kırkkilit otu eklenir. 5 dakika kadar kaynatılır. Ilıyınca, lapa olan kısmı bele sürülür. Bu uygulamanın 2-4 hafta süre boyunca tekrarlanması gerekmektedir. Lapa kısmından kalan suyu ise günde bir bardakla sınırlı kalmak şartıyla içilebilir. Ya da banyo sonrasında bu su, son durulama suyu olarak bel kısmına dökülebilir.
TAZE KOZALAK KÜRÜ
4-5 gram taze temiz kozalak, 1 bardak suyun içerisine atılır ve 10 dakika kadar kaynatılır. Hazırlanmış olan bu karışım tatlandırılarak, günde 1 bardak ölçüde içilir.
SARIMSAK
Bel ağrısı tedavisine yardımcı olabilecek bileşenler içerir. Hafif sırt ağrıları için 2-3 karanfili sabah aç karınla yiyin. Ayrıca, sarımsak yağı ile sırtınıza masaj yapabilirsiniz.
ANANAS ÖDEM ATTIRIR
Beslenme uzmanları, kalori bakımından oldukça düşük değerlere sahip olan ancak lezzeti ve sağladığı yararlarla herkesin tüketmesi gerektiğini ifade ettiği ananasın yararlarını anlattı. Uzmanlar, ananas meyvesinin büyük bir kısmının sulan oluştuğunu, içeriğindeki A, B ve C vitaminleriyle cildi, saçları, tırnakları ve gözleri güçlendirdiğini aktardı. Öte yandan ananasın zayıflamayı sağlayan bromelain enzimini içerdiğini, iltihap ve şişkinliklerin önüne geçtiğini ve besinlerde zor bulunan magnezyumun da içeriğinde olmasıyla bağışıklık sistemini güçlendirdiği dile getirildi. Hamileler açısından da önemli bir besin olan ananasın hamilelikte oluşan el ve ayakların şişliğini indirdiği de özellikle vurgulandı.