• $32,3695
  • 34,9617
  • 2325.4
  • 9079.97
7 Ekim 2011 Cuma 01:33 | Son Güncelleme:

Entelijansiyayı Cihangir böldü

Entelijansiyayı Cihangir böldü

‘Cihangir’in imajı’ tartışılıyor... Fazıl Say ve Ahmet Hakan, ‘sanatçı muhiti’ni bombardımana tuttu, ortalık karıştı. İşte Cihangir merkezli ‘entelektüel/ entel’ polemiği

Selin BAYRAKTAR - Emine ÖZCAN

Edebiyatçı, oyuncu, ressam, müzisyen, yazar sakinleriyle ‘sanatçı muhiti’ olarak kodlanan Cihangir’in imajı sorgulanıyor. Tartışmayı piyanist Fazıl Say’ın “Cihangir entellerini hiç sevemedim. Niteliksizler” sözleri başlattı. Gazeteci Ahmet Hakan ise twitter’da Önder Aytaç’a sataşmak için “O artık Cihangir’e taşınmalı” dedi. Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’ filmiyle gündeme gelen oyuncu Fırat Tanış ise tartışmaya bir röportajında söylediği şu sözlerle dahil oldu: “Cihangir’e uğramıyorum. Sayısal olarak Cihangir, Türkiye entelijansiyasının bir çoğunluğunu ifade ediyorsa, niçin sandıktan AKP çıktı. Orada yaşayanlar ikametgâhlarını bile oraya aldırmadı. AKP gitti bunların barlarını, kafelerini kapattı, hiçbir şey yapmadılar.”

“Cihangir’i küçümsemek, ‘entelektüel’ değil de ‘entel’ mekanı demek asıl entelliktir” diyen felsefeci şair-yazar Hilmi Yavuz, konuyu başka bir noktaya taşıdı. İşte Cihangir üzerinden yapılan ‘kim entel, kim entelektüel’ tartışması...


Aydınların rekabet alanı

ERTUĞRUL KÜRKÇÜ (Milletvekili): Cihangir, oralı olana ait olmayan bir yer haline geliyor. 1986’da yoksulların, gayrimüslimlerin ve Taksim’in renkliliğini sevenlerin yaşadığı bir yerdi. Galataport projesiyle semtlerin işgalinden Cihangir de payını alıyor. Burası hiçbir zaman Fırat Tanış’ın sandığı gibi bir yer olmadı. Sandıktan AKP çıkmışsa geçmişte de ANAP çıkıyordu. Cihangir’in ünlüleriyle sakinleri arasında ideolojik fark var. Eskiden arada saygı vardı. Tartışmanın sebebiyse semtin aydınlar arası rekabetin alanı haline gelmesidir.

Kentsel dönüşüm olmadan değişti

UĞUR TANYELİ (Mimarlık Tarihçisi): Cihangir’de yaşayan kesimin yıllar geçtikçe değişmesi doğal bir süreç. Burada farklı olan, bu değişimin Tarlabaşı’ndaki gibi kentsel dönüşümle olmaması. Semt, 1911’deki yangınla küle döndü ve sonrasında mimarisi bugünkü halini aldı. Cihangir’de önceden üst orta sınıf Rumlar da yaşıyordu, onların semti terk etmesiyle mülk fiyatları düştü ve el değiştirdi. Kent merkezi olması ve ailelerin tercih etmemesi nedeniyle bu süre içinde marjinal diyebileceğimiz gruplar yerleşti. Zaman içinde iç tutarlılığı olan bir yere dönüştü. Kafelerin açılması kendi özelliğinden kaynaklanıyor. Paris’te veya Londra’da da böyle yerler var.

Esas entel küçümseyenler
HİLMİ YAVUZ (Yazar, Şair, Filozof):
Paris’te Montparnasse, New York’ta Greenwich Village gibi yerler daha çok sanatçı barındırıyor. İstanbul’da bir bölgenin de ‘sanatçı semti’ adıyla anılması anlaşılabilir bir durum. Cihangir’i küçümsemek, ‘entelektüel’ değil de ‘entel’ mekanı gibi bir aşağılama kelimesiyle atıfta bulunmak bence asıl entelce olan.

Sol eğilimden Rahatsızlar

TUĞRUL ERYILMAZ (Gazeteci): 20 senedir Cihangir’deyim. Burası sol eğilimi olan bir yer, yani buraya ‘entel semti’ diyenler bence bundan rahatsız. Son genel seçimlerden belli: Cihangir’deki sandıklardan üçüncü olarak çıkan Sırrı Süreyya bizim sayemizde vekil oldu. Ayrıca sanatçı semti olma gibi bir derdi yok ama burada yaşamak tercih ediliyor. Çünkü ressam, oyuncu veya müzisyen şehrin kalbinin attığı yere yakın olmak ister.

Faydasız tartışma
SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Milletvekili): Cihangir’i tartışma şenlikleri her yıl yapılır. Ama hiç kimseye fayda sağlamaz. 8 yıldır burada yaşamamın tek nedeni işime ve gitmek istediğim yere yakın olması.

Sevmeyin madem
ZEYNEP TANBAY (Dansçı): Cihangir’den nefret edenler ne kadar çoğalırsa, popülaritesi ne kadar düşerse, ne kadar az konuşulursa o kadar rahat ederiz bu semtte. 20 yıldır Cihangir’de yaşıyorum.

Huzuru bozan kuru gürültücüler
AYŞEGÜL ALDİNÇ (Oyuncu): Doğma büyüme Cihangirliyim. Sonradan bozulduysa bunda kimsenin suçu yok. Huzuru bozan sakinler değil, dışarıdan kuru gürültü yapanlar. Kimse öyle kolay sallamasın, herkes kendi semtine baksın.

Nişantaşı’nda oturmak daha utanç verici
FUNDA ŞİRİNKAL (Oyuncu): Eskiden operacılar, biz (birkaç oyuncu, gazeteci) ve travestiler yaşardı. Şöhretlerin buraya gelmesiyle magazinselleşti. O hallerini bilmeyenler şimdi laf çakıyor. Oysa Nişantaşı’nda oturmak daha utanç verici. Hiç değilse burada sabah kahveye gidip Kürkçü’ye veya Eryılmaz’a günaydın diyorum.


Masa operasyonuna minderli misilleme

‘Sanatçı semtidir, değildir’ tartışması bir yana,  Cihangirliler adlarını bir de ‘masa operasyonu’na karşı yaptıkları eylemle duyurdu. Beyoğlu’nda Ramazan’da başlayan operasyona Asmalımescit’ten sonra Cihangir de maruz kalmıştı. Ancak Cihangirliler, belediye ve polisin ortak operasyonuyla ‘dağılan’ muhabbetlerine yere koydukları minderlerin üzerinde devam etti. Bu konuda birçok kişinin görüşü, masaları toptan kaldırmanın çözüm olmadığı yönünde. Uğur Tanyeli, “İnsanların dışarıda olması yaşam kalitesini yükseltir. İçeriye kapandıkça kalite düşüyor” derken, Sırrı Süreyya Önder’e göre düzenlemeyi semt inisiyatifleri yapmalı.

Ünlü görmeye gelen de var

‘CİHANGİRLİ portresi’ni bir de ‘içindekiler’ anlattı. Emlakçı Ender Öz’e göre, sanatçısından eski İstanbullusuna birçok kişi, manzara görmek ve Beyoğlu’na yakın olmak için burada yaşıyor. Öz, daire fiyatlarının Boğaz’daki semtlerle kıyaslanamayacağını söylüyor. Kahveci Mustafa Öger, “Semtte yaşayan Orhan Pamuk, Sırrı Süreyya, Zeki Demirkubuz ve Yıldırım Türker’in kahveye gelip gelmeyeceğini soruyorlar” diyor. AKŞAM’ın işi gereği ‘Cihangir müdavimi’ muhabiri Hakan Uç’a göre,  burada karşınıza B sınıf bir oyuncu da çıkabilir, süperstar da. Yani  sanatçının gerçeği de var çakması da...

140 karakterde Cihangir
- ’Nişantaşı, Etiler, Cihangir beni down eder; İstiklal ve Asmalı yeter’ diyen birine tek sözüm; Nolur oralarda kal ve sakın çıkma habitatından!
- Moda da Cihangir olma yolunda. Yanımdaki bir grup insan dizi senaryosu tartışıyor.
- Erdoğanın ustalık dönemi zenginleri ve faşistleri mutlu ediyor. Bunları başımıza saran Cihangir solcularına selam olsun.
- Bebek, Cihangir ve Bağdat Caddesi temalı semt çoraplarımıza göz atın.
- Masaların kaldırıldığı kaldırımlar neden park yeri olarak kullanılıyor?
- Arabayla Cihangir’den son ses FM açık geçtim. Peygamber Sevdalıları ve Kürtçe ilahi çalıyordu. Epey şaşırdılar.
- Cihangir kedisi bile tikican, nezaketen mırlıyor.
- Markette, “Her ay bi dergide çıkarsan, dergi almaktan batıcaz..” diye artistlik yapan gördüm.. Evet burası Cihangir...


Nobel’in ruh hali şairane!
2011 Nobel Edebiyat Ödülü, İsveçli şair Tomas Tranströmer’in oldu. Aynı zamanda psikolog olan şairin, ‘İzmir Saat Üç’ adlı bir kitabı da bulunuyor

İsveçli şair Tomas Tranströmer, Edebiyatın Nobel’ini kucakladı. Şiirin ustasını dünyanın en büyük şairlerinden biri olarak niteleyen İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, “O’nun anlatımları bize gerçeğe yeni erişimler sağlar” dedi. Nobel Komitesi ise, 80 yaşındaki şairin “yoğun ve şeffaf imgeleri aracılığıyla gerçekliğe yepyeni bir yol açtığı için” ödüle layık görüldüğünü açıkladı. Tranströmer, 15 Nisan 1931’de Stockholm’de doğdu. Stockholm Üniversitesi Edebiyat Bölümü’nde psikoloji ve şiir üzerine öğrenim gördü.

ŞİİRLERİ 50 DİLDE
İnsan aklının gizemleriyle ilgili sürrealist eserler üreten ve çok sayıda yerli ve uluslararası ödüle sahip olan Tranströmer’in şiirleri 50’den fazla yabancı dile çevrildi.


En çok Pamuk satıyor
2006’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Orhan Pamuk’un, ödülü alan yazarlar arasında kitabı en fazla satılan yazar olduğu açıklandı. İsveç televizyonu SVT’nin internet sitesinde kitapçılardan alınan bilgilere göre, ödülü aldığı 2006’dan sonra Pamuk’un 200 bin adet kitabı satıldı. İsveç’te Pamuk’un en çok talep edilen kitapları arasında ‘Kar’, ‘İstanbul- Hatıralar ve Şehir’ başta geliyor. Pamuk’u diğer Nobel alan yazarlar arasında Perulu Mario Vargas Llosas ile İngiliz Doris Lessing izliyor.


"audrey.jpg"AKŞAM ARŞİVİ'NDEN...
1966 yılının 7 Ekim'inde yayımlanan haber, dünyaca ünlü İngiliz oyuncu Audrey Hepburn'le ilgili bombayı patlatıyor... Manşetten verilen haber, Hepburn'ün, kocası ABD'li oyuncu, yönetmen ve yapımcı Mel Ferrer ile ayrılacağını ilan ediyor: '... pek mesud olduğu sanılan bu evliliğin artık bitmiş olduğuna şüphe kalmadı. Sebep de araya başka bir adamın girmesidir. Bu adam Bill Holden'dir... Bunu duyunca Mel Ferrer, aynı filmde çalıştığı Sophia Loren'in omzuna yüzünü kapattı ve ağladı.

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız
Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlamış olacağız

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı
Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı

Diyarbakırlı Saliha Gündüz'ün Başkan Erdoğan sevgisi: O anları 24 TV'ye anlattı