Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Açılış Töreni'ne iştirak ederek, katılımcılara hitap etti.
2/165
Konuşmasına, Almanya'nın Hanau kentindeki ırkçı terör saldırısında hayatını kaybeden Türk vatandaşlarına Allah'tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine sabır niyaz ederek başlayan Erdoğan, "Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Başta büyükelçiliğimiz görevlileri olmak üzere ilgili tüm birimlerimiz süreci hassasiyetle takip ediyor, vatandaşlarımıza gereken desteği sunuyorlar. Alman makamlarının, saldırıyı tüm boyutlarıyla aydınlatmak için gereken her türlü çabayı göstereceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
3/165
4/165
Bugün Türkiye ve Ankara için tarihi bir ana şahitlik edildiğine işaret eden Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nin açılışındaki mutluluklarına ortak oldukları için Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'e ve eşi Ziroat Mirziyoyeva'ya teşekkür etti.
5/165
6/165
Erdoğan, "Özbekistan, bizler için medeniyet tasavvurumuzu şekillendiren alimlerin yetiştiği, ilim, irfan ve kültür dünyamızı besleyen hayat pınarlarımızdan en önemlisidir. Biruni, Mirza Uluğbek, İbn-i Sina, Harezmi, Ali Kuşçu gibi ilim erbabı, İmam Buhari, İmam Maturidi, İmam Tirmizi, Bahauddin Nakşibendi gibi manevi önderlerimiz bize Maveraünnehir'in armağanıdır." dedi.
7/165
8/165
"Amelde Birlik ruhuyla çalışarak ilişkilerimizde çığır açtık"
Uluğ Bey'in, 36 yıl devlet yönetmenin yanında, yaptırdığı rasathane ile bugüne kadar sönmeyen bir ilim ateşi yaktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
9/165
10/165
"Sarayını adeta bir akademiye dönüştüren, zamanının meşhur bilginlerini buluşturan bu ilim sevdalısı hükümdar, Buhara Medresesi'nin girişine 'İlim tahsil etmek, kadın ve erkek herkese farzdır' Hadis-i Şerifini nakşettirmişti. Zic-i Uluğ Bey dediğimiz yıldız kataloğu, teleskop bulununcaya kadar hazırlanmış en mükemmel eser kabul ediliyordu.
11/165
İşte bu ilim iklimi, asırlar boyunca Taşkent ile Ankara, Semerkant ile Konya, Buhara ile Bursa, Hive ile Edirne'yi aynı şekilde beslemiş, zenginleştirmiştir. Bu anlamlı günde Millet Kütüphanemizin açılışını Zat-ı Devletleriyle birlikte yaparak, ortak medeniyetimiz konusunda tüm dünyaya çok önemli bir mesaj verdiğimize inanıyorum. Zat-ı Devletlerinin ata yurdumuzun Yurt Başı olmasını müteakip, 3 sene gibi kısa bir sürede, Amelde Birlik ruhuyla çalışarak ilişkilerimizde çığır açtık."
12/165
"Türk-Özbek kardeşliğini perçinleyeceğiz"
Türkiye-Özbekistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyini kurarak ekonomiden ticarete, kültürden turizme kadar her alanda iş birliğini derinleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, "Dün de konseyimizin ilk toplantısını icra ettik. İnşallah bundan sonra da ülkelerimiz arasındaki ortak tarihi, kültürel ve beşeri mirasa uygun şekilde Türk-Özbek kardeşliğini perçinleyeceğiz." dedi.
13/165
Özbek mevkidaşının sabah Türk iş insanlarıyla bir araya geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcılar, girişimlerini bundan sonraki süreçte Özbekistan'da devam ettirmelerini tavsiye ettiklerini belirtti.
14/165
Abbasi halifelerinden biri hakkındaki bir rivayeti anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
15/165
"Halife, sohbetinden istifade etmek için devrin büyük alimlerinden birini sarayına davet eder. Görevli şahıs, durumu bildirmek üzere alimin evine gider ve kendisini ciltlerce kitabın ortasında otururken bulur. Bu güzel manzarayı kısa bir süre seyreden görevli, halifenin davetini tebliğ eder.
16/165
Alim ise 'Müminlerin emirine söyleyiniz, şu anda yanımda bulunan ilim, irfan ve hikmet ehli bir grup insanla sohbet ediyorum, onlarla işim biter bitmez davetine icabet edeceğim' der.
17/165
Halife, ertesi gün huzuruna çıkan alime sitemkar bir edayla sorar. 'Dün davetimiz size ulaştı, ancak bugün geldiniz. İlim, irfan ve hikmet ehli bir grup insanla sohbet halindeymişsiniz. Sizi, bizim yanımıza gelmekten alıkoyan dostlarınızı pek merak ettim, onlar kimlerdir?' Alim tek kelimeyle cevap verir; 'kitaplar'."
18/165
"Asırlara meydan okuyan kütüphaneler görürsünüz"
Her kitabın bir alim olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer yüzlerce kitabınız varsa yüzlerce alimin dostusunuz ve onların ilminden faydalanıyorsunuz demektir. Bu da, bir nevi dünyada cennet hayatı yaşamak, cennet meyvelerinden tatmaktır. Zira biz, her alimi, gölgesinden istifade edilmesi gereken bir cennet ağacı, kitapları da o ağacın meyveleri olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız." ifadelerini kullandı.
19/165
Ecdadın, duvarları kitaplarla dolu bir kütüphaneyi en kıymetli hazinelerden daha üstün tuttuğunu belirten Erdoğan, "Hangi şehrimize giderseniz gidin, orada bir kandil gibi etrafını aydınlatırken asırlara meydan okuyan kütüphaneler görürsünüz. O kütüphanelerin kimi Sivas'taki Ziyabey Kütüphanesi gibi şirin, kimi de İstanbul'daki Beyazıt Kütüphanesi gibi heybetlidir. Raflarında arzı endam eden her bir eser, üzerinden zaman geçtikçe kıymeti artan mücevherler gibidir." dedi.
20/165
O kütüphanelerde, Sadi'nin Gülistanının gül kokuları saçmaya, Mevlana'nın Mesnevisinin gönüller açmaya devam ettiğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
21/165
"Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi ile çıktığınız gezinin sonunu getiremez, Gazali'nin İhyasını bir türlü bitiremezsiniz. Bizim kütüphanelerimiz, ilim yolunda bir ömrü fikirle yazıyla mücadeleyle dolduran ecdadın, tıptan astronomiye, mühendislikten sosyal bilimlere bütün alanların en seçkin eserleriyle donatılmıştır.
22/165
Eğer bizler bu nadide mücevherleri, okumaktan, incelemekten mahrum bırakırsak, gurbet diyarında bir başına kalmış yetimlere çeviririz. İlk emri 'İkra' yani 'Oku' olan bir dinin, bilenle bilmeyenin eşit olmadığını vazeden bir inancın müntesipleriyiz. 'Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz' buyuran ve mescide girdiğinde 'zikir halkası' yerine 'ilim halkasına' oturmayı tercih eden bir Peygamberin ümmetiyiz."
23/165
"İlk hedef yine kütüphaneler olmuştur"
Tarih boyunca nerede bir medeniyet kurma, ihya etme gayreti varsa orada bir kütüphane inşa çabasının da mevcut olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nerede bir soykırım, savaş, medeniyet yıkımı varsa ilk hedef yine kütüphaneler olmuştur. Hülagü'nün başında olduğu Moğol orduları kütüphaneleri yakarken, Semerkand gibi asude bir şehri inşa eden Timur, kütüphaneler kurarak, Semerkand'ı bilimin başkenti yapmıştır." dedi.
24/165
İslam medeniyetinin parlak yıldızı Endülüs'ün bu vasfı kazanırken de kaybederken de işin merkezinde yine kütüphanelerin olduğunu belirten Erdoğan, "Bugün de benzeri kültür katliamları ne yazık ki yine kütüphaneleri hedef alarak devam ediyor. DEAŞ ve diğer terör örgütleri, Irak'ta, Suriye'de binlerce nadide eserin bulunduğu kütüphaneleri bombalayarak, İslam kültür ve medeniyetinin en önemli eserlerini yerle bir etmişlerdir. Halbuki bizim medeniyetimiz, asırlar boyunca hep ilmi gelişmelerin merkezinde yer almıştır." diye konuştu.
25/165
Ecdadın, bilgiye ulaşmak için dünyanın en ücra köşelerine gitmekten çekinmediğini ve bütün ömrünü ilmi araştırmalara vakfettiğini bildiren Erdoğan, şöyle konuştu:
26/165
"Varisi olmakla iftihar ettiğimiz bu sevgi ve bilgi medeniyetini bizlere miras bırakmıştır. Bu medeniyetin en önemli remzi, Adriyatik kıyılarından Çin Seddi'ne kadar uzanan o geniş coğrafyada inşa ettiği külliyelerdir. İşte o külliyeler, günümüzde de medreseleri, camileri, sanat merkezleri ve kütüphaneleriyle bilginin, hikmetin, aşkın, zarafetin sembolleri olarak varlıklarını sürdürüyorlar.
27/165
Devrinin en zengin kütüphanelerini bünyesinde barındıran külliyeler, merkezinde yer aldıkları şehirlerin hem kültürel, hem de ekonomik yönden birer çekim merkezine dönüşmesini sağlamıştır. Hiç şüphesiz kütüphaneler, insanlığın ortak hafızasıdır. Babil'den Mısır'a, Asur'dan Yunan ve Roma'ya kadar insanlığın bütün mirasını bir arada bulabileceğimiz yegane mekanlar kütüphanelerdir.
28/165
Avrupa'nın Orta Çağ karanlığına mahkum olduğu yıllarda Bağdat, Kahire, Şam, Kurtuba, Buhara, Merv, Semerkand, Konya, Mardin, Erzurum gibi İslam şehirleri, medreseleri ve kütüphaneleri ile dünyaya ışık saçıyordu. 800'lü yılların başında kurulan Beyt'ül Hikme'nin karşısına Dar'ül Hikme inşa edilerek çıkılıyordu. Kaynağı Hind'den Eski Yunan'a kadar uzanan binlerce cilt eseri bu kütüphaneler muhafaza etmiş, sonraki nesillere ulaştırmıştır."
29/165
Daha sonra, insanların vahşice katledildiği, şehirlerin yerle bir edildiği kara günlerde, kütüphanelerin ve kitapların yakılarak, ırmaklara atılarak adeta soykırıma uğratıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
30/165
"Fakat onca yağma ve talana rağmen, kütüphanelerimiz, her zaman değerini ve itibarını korumuştur. Hatta Batı'nın Eski Yunan metinleri ile buluşması bile bizim kütüphanelerimiz sayesinde olmuştur. Ancak o dönemin Avrupasında bağnaz düşünce o kadar hakimdir ki bu eserlerden faydalanmak için Rönesansa kadar beklenmek zorunda kalınmıştır."
31/165
"Kütüphanemiz, 4 milyon basılı esere kavuşmuştur"
32/165
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
"Bugün açılışını yaptığımız Millet Kütüphanesi ile Külliyemizi tamama erdirmiş oluyoruz. Kütüphanemiz, 4 milyon basılı esere kavuşmuştur. Bu kitap seferberliğini daha da genişletecek, 5 milyonu da aşan bir hacme kavuşacağız. Nadide eserlerden oluşan kütüphanesi bulunan tüm ilim, fikir ve sanat erbabımızı, Millet Kütüphanesi'ne bağışta bulunmaya davet ediyorum. Rami Kışlası'na inşa ettiğimiz muhteşem kütüphaneyi de yakında milletimizin hizmetine sunacağız. Bu kütüphane ile tarihe uzanan köprüler kuruyor, coğrafyalar arasında kavşaklar inşa ediyoruz. İstiyoruz ki gençlerimiz, araştırmacılarımız, milyonlarca kitabın bulunduğu rafların arasında dolaşsın."
33/165
"İstiyoruz ki gençlerimiz, araştırmacılarımız milyonlarca kitabın bulunduğu rafların arasında dolaşsın"
Erdoğan, Millet Kütüphanesi'ne ilişkin, "Bu kütüphane ile tarihe uzanan köprüler kuruyor, coğrafyalar arasında kavşaklar inşa ediyoruz. İstiyoruz ki gençlerimiz, araştırmacılarımız milyonlarca kitabın bulunduğu rafların arasında dolaşsın." dedi.
34/165
Başbakanlığı döneminde, devlet yönetim merkezi olarak tasarladıkları Külliye'de, mutlaka medeniyetlerine ve Türkiye'ye yakışır bir kütüphanenin de yer almasını istediklerini dile getiren Erdoğan, "Camimiz, kültür ve kongre merkezimiz, sergi salonumuz ve kütüphanemiz ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin, medeniyetimize layık bir eser haline gelmesini sağladığımıza inanıyorum." diye konuştu.
35/165
Külliye'nin diğer birimlerini daha önce hizmete sunduklarını hatırlatan Erdoğan, "Bugün açılışını yaptığımız Millet Kütüphanesi ile Külliye'mizi inşallah tamama erdirmiş oluyoruz. Kütüphanemiz, daha inşa aşamasında yurt içinden ve yurt dışından 134 farklı dilde kitap akışı ile zenginleşmiş, çok farklı disiplinlerden 4 milyon basılı esere kavuşmuştur." ifadesini kullandı.
36/165
Kütüphanenin 120 milyon makale ve rapor yanında, 550 bin elektronik kitapla önemli bir seviyeye ulaştığını bildiren Erdoğan, "İnşallah bu kitap seferberliğini daha da genişletecek, en kısa sürede 5 milyonu da aşan bir hacme kavuşacağız. Yani sizin kitaplarınıza da burası açık, sizler de buraya Mirziyoyev kardeşimin hediyesi olduğu gibi hediyelerinizi kitaplarla buraya getirebilirsiniz." şeklinde konuştu.
37/165
"Bugün toprağa attığımız bu tohumlar, hepimiz için bir sadaka-i cariyedir"
38/165
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kitap bağışında bulunan tüm kitapseverleri tebrik ederek şunları söyledi:
39/165
"Abdülbaki Gölpınarlı, Cemil Meriç, Cinuçen Tanrıkorur, Hasan Celal Güzel, Mehmet Şevket Eygi, Şefik Can gibi nice önemli ismin adları, inşallah koleksiyonlarıyla burada yaşamaya devam edecek. Özellikle nadide eserlerden oluşan kütüphanesi bulunan tüm ilim, fikir ve sanat erbabımızı, eserlerini ve isimlerini yaşatmak üzere buraya bağışta bulunmaya davet ediyorum. Yani kitap dilencisi olarak eğer beni kabul ediyorsanız ben bunu kabul ederim.
40/165
Gelecekte gölgesinde oturamayacağımızı bilsek de, bugün toprağa attığımız bu tohumlar, hepimiz için bir sadaka-i cariyedir. Böyle bir eserin medeniyetimize ve milletimize kazandırılmasında, mimari projesinden inşasına, donanımından işletmesine kadar tüm safhalarında emeği geçen, katkısı olan, özellikle Rönesans Grubuna huzurlarınızda teşekkür ediyorum."
41/165
"İstiyoruz ki gençlerimiz, araştırmacılarımız milyonlarca kitabın bulunduğu rafların arasında dolaşsın. Burada, çayını kahvesini, simit, kek onları yesin içsin, ücretsiz, para yok... Bu şekilde bunu yapacağız. Cihannüma adını verdiğimiz kubbenin altında, ilmin denizinde yüzsün, İbn-i Sina ile insan bedenine, Farabi ile insan ruhuna insin, Aristo ile düşüncenin koridorlarında gezsin, Gazali ile hikmete kulak versin. Büyük okuma salonumuzun kubbe çevresinde, çok çok önemli, Alak Suresi'nin 'O kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir' ayetleri yazıyor.
42/165
"Bu kütüphane ile tarihe uzanan köprüler kuruyor, coğrafyalar arasında kavşaklar inşa ediyoruz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
43/165
Bu ayet-i kerimenin ışığında gençlerimiz, Yunus’un ifadesiyle 'İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir' diyerek kendi özlerini özellikle tanısın. Az önce Şevket Mirziyoyev kardeşim aslını okudu, ben de bizim dilimize şöyle çevirerek okuyayım 'Benim dilim kuş dilidir, benim ilim dost ilidir, ben bülbülüm dost gülümdür, bilin gülüm solmaz benim'. İlim erbabımız da yine bu ayet ve bu ayetlerden istifade eden işte bu gönül ehillerinin şiirleriyle istikametlerini çizdi."
44/165
Divan şairi Latifi'nin, "İskender’in karanlıkta bulamadığı ölümsüzlük suyunun, bir kitabın siyah mürekkebinde akmakta olduğunu" söylediğini aktaran Erdoğan, "Latifi, kitabı, 'Kenz-i la Yefna' yani bitimsiz bir hazine olarak görerek, 'Gül-i sad berg-i fasl-ı nev bahardır' yani ilkbaharda açmış yüz yapraklı eşsiz bir gül olarak tanımlıyor. İnşallah gençlerimiz bu mekanda, hakiki bir dost olan kitapla bağlarını güçlendirecekler." dedi.
45/165
"Burayı bir cazibe merkezi haline getireceğiz"
46/165
Millet Kütüphanesi'nin tam bir külliye olarak hizmet vereceğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
47/165
"Burasını, sadece kitap raflarının dizili olduğu bir mekan değil, aynı zamanda ilim erbabını buluşturan bir ilim merkezi, bir kültür merkezi olarak tasavvur ettik. Öncelikle Ankara'mız, sonra tüm Türkiye için, şimdi bir benzerini de inşallah İstanbul'da inşa ediyoruz, yerli ve yabancı, dünyaca ünlü bu tür merkezlerimizle özellikle burayı bir cazibe merkezi haline getireceğiz. Kitap kültürü etrafında çalışmaların icra edileceği, ilim meclislerinin toplanacağı bir mekan olarak inşa ettik."
48/165
Kütüphaneye gelecek kullanıcılara günün 24 saati çay, kahve, simit ve kek ikramlarının olduğunu ve tüm hizmetlerin ücretsiz yapılacağını bildiren Erdoğan, kütüphaneye yeni kimlik kartlarının sisteme okutularak doğrudan giriş yapılabileceği bilgisini verdi.
49/165
Gençlerin teknoloji alanındaki gelişimlerine katkı sağlamak üzere kurdukları "Deneyap Teknoloji Atölyeleri"nden birinin de kütüphane içinde faaliyet göstereceğini hatırlatan Erdoğan, "Öyle zannediyorum ki burası İstanbul'u kıskandıracak bir kütüphane olacak. Ama İstanbullular da üzülmesin, inşallah Rami Kışlası'na inşa ettiğimiz muhteşem kütüphaneyi de inşallah yakında milletimizin hizmetine sunacağız." dedi.
50/165
Kütüphanede, çok önemli iki serginin de açılışını yaptıklarını belirten Erdoğan, bu sergilerden birinin Devlet Arşivleri tarafından düzenlenen Hatt-ı Hümayun Sergisi olduğunu bildirdi.
51/165
Bu sergiyle, milletin ilk defa göreceği orijinal belgeleri gün yüzüne çıkardıklarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
52/165
"Türkiye olarak öyle bir arşive sahibiz ki onlarca ülke kendi tarihini yazmak için buradaki milyonlarca belge deryasına dalmak durumunda kalıyor. Üç ay boyunca açık kalacak bu sergide o ummandan sadece bir avuç diyebileceğimiz padişah el yazıları milletimizin nazarına sunuluyor. Gençlerimiz, Kanuni Sultan Süleyman'ın bizzat el yazısını görecek, Gülhane Hatt-ı Hümayunu diye derslerden ezbere bildikleri metnin orijinali ile ilk kez karşılaşacaklar. Bu sergide bir devlet adamının, bir padişahın sanatta ne derece ileri gidebildiğini gösteren Sultan İkinci Mahmut'un zevk-i selimi ile de karşılaşacağız."
53/165
Diğer serginin Yazma Eserler Kurumu tarafından düzenlenen "Mürekkebin İzi Sergisi" olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kitapların anası Kur'an yazmaları arasında, 'yazının yüzünü ağartan hattat' olarak bilinen Karahisari başta olmak üzere, Şeyh Hamdullah, Hafız Osman, Hasan Rıza Efendi'nin meşhur mushafları, ilk kez böyle kapsamlı bir sergide bir araya gelecekler, buluşacaklar. Uluslararası çok sayıda ziyaretçinin de gelip göreceğini umduğum bu sergide, Süryanice, Yunanca, Arapça, Ermenice İnciller, Tevrat ve Zebur gibi kutsal metinler de yer alıyor. Bunların yanında sergimizde, Kelile ve Dimne'den Kitab-ı Bahriye'ye, Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nden 800 yıllık bir satranç kitabına kadar dini ve akli ilimler alanında birçok yazma eser de göreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
54/165
Gençlere ders kitaplarında adlarını öğrendikleri bu eserlerin asıllarını gelip görmelerini tavsiye eden Erdoğan, "Evlatlarımız, kültür ve medeniyet dünyamızın müstesna eserlerini, akl-ı selim, kalb-i selim ve zevk-i selim bir medeniyetin mücevherleri olan kitap sanatlarını burada tanısınlar." dedi.
55/165
Sergide yer alan önemli eserlerden birisinin de Divan-ı Lügati't-Türk olduğunun altını çizen Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
56/165
"Türkçemizin hafızası, ilk sözlüğümüz olan bu eser, bize müellifi Kaşgarlı Mahmut kadar bir ismi daha hatırlatır ki, onu da anmadan geçmeyelim. İstanbul Fatih'teki Millet Kütüphanesi'nin kurucusu Ali Emiri Efendi bütün varlığını kitaba adamış bir hafız-ı küttaptır. Divan-ı Lügati't-Türk'ü, bir sahafta tesadüfen görüp satın almış ve millete hediye ettiği kütüphanesine koyarak, eseri ölümsüz hale getirmiştir. Tıpkı Ali Emiri Efendi gibi muhibban-ı kütübün önemli isimlerinden 'ayaklı kütüphane' olarak bilinen İbnül Emin Mahmut Kemal İnal ile 'kütüphane içinde bir kütüphane' olan Bayezid Devlet Kütüphanesi emektar müdürü İsmail Saib Sencer'i de rahmetle yad ediyoruz. Kütüphane ve arşivciliğimize hizmeti geçmiş bu isimlerin emanetlerine sahip çıkma sözünü buradan bir kez daha tekrarlıyoruz."
57/165
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Arşivleri Başkanlığına, Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı nezdinde Kültür ve Turizm Bakanlığına sergiler için teşekkür ederek, emeği geçenleri kutladı.
58/165
Millet Kütüphanesi'nin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Özbekistan Cumhurbaşkanı aziz kardeşim Mirziyoyev ve muhterem hanımefendiye heyecanımıza ortak oldukları için özellikle teşekkürlerimi sunuyorum. Dünyanın farklı ülkelerinden kütüphanemize katkı sunan, destek veren tüm dostlarımıza buradan ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum." dedi.
59/165
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, dua etti.
60/165
Erdoğan, konuğu Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ve beraberindekilerle, kütüphanenin hayırlı olmasını dileyerek kurdeleyi kesti, açılışı gerçekleştirdi.
61/165
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Türk Dünyası Topluluğu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Klasik Türk Müziği Korosundan 220 sanatçı açılışta sahne aldı.
62/165
Törene, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yüksek İstişare Kurulu üyeleri ve Türkiye'deki misyon temsilcileri katıldı.
63/165
64/165
65/165
CUMHURBAŞKANLIĞI MİLLET KÜTÜPHANESİ TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜĞÜ
66/165
İnşa çalışmalarına 2016’da başlanan kütüphane, 125 bin metrekare kapalı alana sahip ve aynı anda 5 bin kişiye hizmet verebilecek. Kütüphanede 4 milyon basılı, 120 milyonun üzerinde elektronik yayın ile 550 bin e-kitap ve nadir eser bulunuyor.
67/165
Basılı kaynakların yanı sıra elektronik kaynak aboneliklerine de başlanan kütüphanede, 100 farklı ülkeden 134 farklı dilde basılı kitap ile 120 milyon makale ve rapor, uzunluğu 201 kilometreyi bulunan raflarda yer alıyor.
68/165
KUBBESİNDE AYETLER YAZIYOR
Tarihteki 16 Türk devletini temsilen 16 sütunun bulunduğu Cihannüma Salonu, 3 bin 500 metrekare alanda, 224 kişilik oturma kapasitesi ve 200 bin kitaptan oluşan koleksiyona sahip.
69/165
Salonun kubbesinde, Alak suresinin “O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir” şeklindeki 4. ve 5. ayetleri yer alıyor. Türkiye’nin yurt dışı temsilciliklerinin bulunduğu tüm ülkelerden getirilen, ilgili ülkenin kültür, tarih konularını içeren kitaplar, kütüphanenin Cihannüma Salonu’ndaki “Dünya Kitaplığı” kısmında sergilenecek. Dünya Kitaplığı’nda, aralarında Özbekistan, Hindistan, Şili, Fransa, Çin ve Belarus’un da bulunduğu bazı ülkelerin kitaplarını, bu ülkelerin büyükelçileri ve temsilcileri bizzat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gelerek teslim etti
70/165
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise özel temsilcisini göndererek, Fransa Milli Kütüphanesi ile ortak çalışmalar yapılabileceğini Türk yetkililere iletti.
71/165
KİMLİKLE GİRİŞ YAPILACAK
Kütüphaneden faydalanmak isteyen yeni kimlik kartı sahibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, turnikelerdeki haznelere kimlik kartlarını okutarak kolaylıkla ve hızla giriş yapabilecek. Eski kimlik kartı sahipleri kütüphane giriş bankolarından “hızlı giriş kartı” alarak kütüphaneden yararlanabilecek.
72/165
Henüz 15 yaşını doldurmamış kullanıcılar, kütüphane giriş bankolarından hızlı giriş kartı alarak turnikelerden geçebilecek. Kütüphaneye üyelikler, e-Devlet üzerinden gerçekleştirilebilecek.
73/165
ÇOCUK VE GENÇ KÜTÜPHANELERİ
Kütüphanede 5-10 yaş arası kullanıcılar için Nasreddin Hoca Çocuk Kütüphanesi, 10-15 yaş arası kullanıcılar için Gençlik Kütüphanesi ile Ses ve Görüntü Kütüphanesi, Nadir Eserler Kütüphanesi, Araştırma Kütüphanesi, Cihannüma Salonu, Süreli Yayınlar Salonu, Selçuklu Müze ve Sergi Salonu, Anadolu Salonu, Divan Salonu, Mücellithane, Kitap Şifahanesi ve davet kabul alanları, 500 kişilik konferans salonu, teknoloji sınıfları, mesleki eğitim sınıfları, özel grup çalışma ve film izleme alanları, yemek salonları, seminer salonları, mescit, personel çalışma alanları ve dinlenme alanları yer alıyor.
74/165
Yazarlar kitaplarını bağışladı
Kütüphanede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra gazeteci-yazar Mehmed Şevket Eygi, edebiyat araştırmacısı ve tarihçi Prof. Dr. Abdülbaki Gölpınarlı, tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, bestekar ve ud virtüözü Cinuçen Tanrıkorur, sanat tarihi araştırmacısı Mustafa Kamil Dürüst, şair ve yazar Mustafa Şerif Onaran, yönetmen Muhsin Mete, gazeteci Ahmet Güner Elgin, eski AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Ahmet Burak Erdoğan, yayınevi sahipleri Saman-Hatice Helvacıoğlu, araştırmacı yazar Şefik Can, eski bakanlardan Hasan Celal Güzel, yazar Cemil Meriç, Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ve edebiyatçı Prof. Dr. Abdurrahman Güzel’e de ait çok sayıda bağışlanan kitap bulunuyor.
75/165
DEVLET ARŞİVİNDEN 45 MİLYON BELGE
Teknoloji sınıfları ve atölyeleri Dijital Dönüşüm Ofisi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Turkcell ve Türk Telekom iş birliğiyle yapılan kütüphanede Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı’nın sayısallaştırılmış 45 milyon belgesine ve Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı’nın 500 bin kitabının künye bilgisi ile 100 binin üzerinde nadir/yazma eser görüntüsüne ulaşılacak.