Adana'da Neolitik Çağ'dan Erken Roma Dönemi'ne kadar kesintisiz yerleşim yeri olarak kullanılan Tatarlı Höyük'teki kazılarda, Orta Demir Çağı'nda gıdaların depolanması amacıyla kullanılan alan bulundu.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Serdar Girginer, AA muhabirine, höyükte Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile ÇÜ adına Adana Büyükşehir Belediyesi ve Türk Tarih Kurumunun desteğiyle kazıları sürdürdüklerini söyledi.
Girginer, üç açmada 16 işçiyle devam eden kazılarda, dört bin yıl önce Orta Tunç Çağı'nda kullanılan çöp çukurunu ortaya çıkardıklarını hatırlattı.
Tarihe ışık tutacak yeni buluntularla karşılaştıklarını ve son olarak bölgede depolama alanı bulduklarını dile getiren Girginer, "Orta Demir Çağı'na ait mekanda çeşitli depolama kapları bulduk. Onları kazı evine kaldırdık. Bu kapların içi toprakla dolu. Botanikçi ekip üyelerimizle içindeki karbonlaşmış hububat kalıntılarını bulacağız. Büyük kapların içinden ölçü kapları da çıktı ama içerisinde mercimek mi, arpa mı veya buğday mı var onları uzmanlar söyleyecek. Bunun dışında Helenistik Dönem'e ait bir sığır iskeletiyle karşılaştık. Bu iskelet özel bir çukura gömülmemiş. Eğer özel bir çukura gömülmüş olsaydı belki o dönemin Helenistik Dönem'in tanrılarına adak olduğu akla gelebilirdi" dedi.
Girginer, ayrıca "Sığır her zaman zenginlerin kestiği, beslediği bir tabakanın hayvanı. Suyu çok seven bir hayvandır, dolayısıyla burası çok sulak bir bölge. Ölü yemeğiyle ilgili de bir yorum yapılabilir ama bizim sığır iskeletimiz büyük ihtimalle olduğu yerde ölmüş. Onunla ilgili de zooarkeolog arkadaşımız bir sürü ayrıntıyı verecek" diye konuştu.
"BU HÖYÜK ADANA'NIN TARİHİNİ YENİDEN YAZIYOR"
Bu sezon Kalkolitik Çağ ile ilgili de bir açmada çalışma yapılacağını belirten Girginer, şunları kaydetti:
"Bakalım Tatarlı Höyük hangi sürprizlere gebe. Tatarlı Höyük'teki kazılarla Neolitik'in en erken seramiksiz döneminden başlayarak Erken Roma'ya kadar yerleşme şekilleri, karakterleri, insanların elinden çıkan her şeyi incelediğimiz için herhalde bu höyük Adana'nın tarihini tekrar yazıyor."