İlçede eşi ve kızıyla bahçeli bir evde yaşamını sürdüren Hasan Hüseyin Atar, AA muhabirine, çocukluk yıllarında çobanlık yaptığını, kış aylarında da su değirmeninde çalıştığını söyledi.
Hem okula gidip hem de bu işlere devam ederken oynamak için etraftan topladığı odun parçalarıyla oyuncaklar yaptığını anlatan Atar, "8-10 yaşlarında davar güderken ağaç parçalarını toplar oyuncak yapardım. Aşağı mahalleden yukarı mahalleye giderken de önümü kesip oyuncağımı elimden alırlardı. Yaptığım oyuncaklar bu şekilde yok olur, giderdi. Şimdi tekrar oyuncak yapmaya başladım ve bu oyuncakları biriktirerek atölyemde sergiliyorum. Çeşit çeşit oyuncaklar yapıp, biriktirmek içimde uhde kalmıştı." diye konuştu.
Atar, küçük yaşlarında kör bir keserle yaptığı oyuncaklar elinden alınınca çok üzüldüğünü, çocukluğu boyunca doya doya oyuncaklarıyla oynayamadığını belirtti.
"Oyuncaklarım hep el emeği"
Oyuncakları yaparken ayrı ayrı parçaları işleyerek bir araya getirdiğini anlatan Atar, şöyle konuştu:
"Yaptığım oyuncaklarım hep el emeği. Bunlar tek değil, baktığınız zaman küçük bir şey görünüyor ama bir parçayı bulmak için belki 6-7 saat uğraştım. Bunlar ceviz ağacı. Çam ağacı işlemeye gelmez, kırılır. Ben gittiğim yerde uygun ahşap parçalar ararım, sanayiye giderim onlar da sağ olsun yardımcı olur, odun parçaları toplarım. 4 senedir oyuncak yapıyorum. Topladığım parçaları küçük küçük titizlikle işliyorum. Bunları yapmaktan çok hoşlanıyorum. Ruhumu temizliyor bunları yapmak. Moralim bozukken gelip oyuncak yapıyorum, rahatlıyorum."