İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Zooloji Kürsüsü Başkanı Curt Kosswick ve eşi Leonore Kosswick tarafından 1938'de keşfedilen Kuşcenneti Milli Parkı bölgesinin sınırları, 2005 yılında 64 hektardan 17 bin 58 hektara çıkarıldı.
Türkiye'nin "sulak alanların korunması sözleşmesi" olan RAMSAR'ı onaylamasıyla milli park ve Manyas Gölü, RAMSAR alanları listesine dahil edildi.
Kuşcenneti'nde, su kuşu yuvalama alanlarının uzaktan izlenmesini sağlayan kamera sistemi bulunuyor. Bölgede tepeli pelikan, karabatak, küçük karabatak, gece balıkçılı, alaca balıkçıl, gri balıkçıl, küçük ak balıkçıl, çeltikçi, kaşıkçı, bıyıklı sumru ve tepeli batağan gibi kuş türleri üremeye devam ediyor.
"Milli parkımızın turizme katkısı oldukça fazla"
Kuşcenneti Milli Parkı Şefi Ayşegül Coşkun Akpulat, AA muhabirine, kış aylarının ardından kuşların hem üreme hem de göç dönemine girdiğini söyledi.
Bölgede popülasyonun arttığını belirten Akpulat, şöyle konuştu:
"Popülasyon arttığı için buraya gelen vatandaşlarımız da keyifli şekilde onları izleyebiliyor. Kovid-19 öncesi dönemlere baktığımızda alan ziyaretçi sayımızın bu yılın başından itibaren arttığını görüyoruz. Ziyaretçiler kuş gözlem kulesinin yanı sıra yapımı yeni tamamlanan sergi salonumuzu gezebiliyor, kameraların canlı görüntülerini izleyebiliyor. Milli parkımızı okul döneminde öğretmenleriyle gelen öğrencilerimiz ücretsiz ziyaret edebiliyor. Buraya gelen öğrencilere kuşlar hakkında bilgiler veriyoruz."
Milli parkın, insanların doğayla buluşabileceği, rahat vakit geçirebileceği önemli lokasyonlardan biri olduğuna işaret eden Akpulat, "İnsanlar dinlenmek için de burayı tercih ediyor. Ayrıca burası kuş gözlemcileri için önemli bir lokasyondur. Özellikle yaz aylarında tatile giderken yakından geçen vatandaşlar burayı tercih ediyor. Milli parkımızın turizme katkısının oldukça fazla olduğunu söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.