Sözlükte “dikilmek, ayağa kalkmak, durmak ve canlıların Allah huzurunda saygıyla duracakları gün” anlamlarına gelen kıyamet, dini kavram olarak Yüce Allah'ın ezelde takdir ettiği zaman gelince, dünyadaki bütün canlıların ölmeleri ve bu dünya hayatının sona ermesidir.
Yine Kur'an'da kıyametin kesin olduğu ve yakın bulunduğu (İsra, 17/51) şiddet ve dehşeti hakkında bilgi verilmektedir.
Dağların renkli pamuklara döneceği, herkesin yaptığının karşılığını -zerre kadar bile olsa- göreceği anlatılmaktadır
Buna nefha-i ula denir. Bunun olabilmesi için yeryüzünde hiçbir iyi insanın kalmaması gerekir.
Bu hususta bir hadiste şöyle buyrulmuştur: “Kıyamet ancak kötü insanlar ve kafirler üzerine kopacaktır.” (Müslim, Fiten, 131)
İsrafil ikinci kez sura üfürünce, bütün insanlar yeniden dirileceklerdir. Buna da ikinci nefha denilmektedir.
Kıyametin ne zaman kopacağı bilinmemekle birlikte Hz. Peygamber (s.a.s.), onun meydana gelme zamanına işaret eden bazı önemli olay ve belirtiler hakkında açıklamalarda bulunmuştur.
Kıyametin küçük alametleri olarak, din ve inanç hakkında bilgisizliğin yaygınlaşması, içkinin çokça içilmesi
Fitne, öldürme ve kargaşanın çoğalması, maddi refahla birlikte kanaatsizlik ve nankörlüğün artması
Bu hadiste geçen alametlerin bir kısmı aynı zamanda Kur'an'da da muhtelif ayetlerde yer almaktadır.