Ne doğası bozulmuş bu memleketin, ne de insanı... Yeşili bir başka yeşil, mavi bir başka mavi... Organik çayın diyarı, yeşil ve mavinin horona durduğu şehir Artvin’deyiz... Lokman DAĞ/lokmandag@gmail.com
Bu kaçıncı gidişim bilmiyorum ama her gittiğimde aynı yerleri bile yeniden keşfediyorum. Seviyorum bu memleketi. Huzur doluyor insan, şöyle uzun uzun baktığında doğa ananın bize söyleyecekleri kulaklarımıza küpe olacak türden...
Bir yandan tulum sesi, bir yandan kemençe, ama akordeon bir başka güzel bu şehirde...
2/10
Artvin’e doğru yola çıktığımızda hava belki de ilk kez bu kadar güneşli...
Arabanın camlarını sonuna kadar açtık, oksijeni bol bol çektik içimize...
Dilimde Karadeniz Türküleri, ormanları dolana dolana gidiyoruz. İlk hedefimiz her zaman olduğu gibi Kafkasör Yaylası...
3/10
KAFKASÖR’DE DOĞAL KAHVALTI
Kafkasör Yaylası’nda, İspanya kadar nam salmış boğa güreşleri yapılır her yıl. Aslında boğalar güreştirilmez, barıştırılır orada. Kış boyunca ahırlarda bekleyen boğalar, yaylaya çıkmadan önce arenada kozlarını paylaşır, lider seçildikten sonra da yaylalarda güllük gülistanlık yaylanırlarmış. Daha da kavga çıkmazmış boğalar arasında...
Biz bir dağ evinde doğal bir kahvaltı yaptık bir de muhlama yedik ki sormayın, bizi tüm gün tok tutar sanırım. Yaylayı, küçük göleti gezdikten sonra doğru Karagöl’e...
4/10
SAKLI CENNET KARAGÖLLER
Şavşat’ da yola koyulduğumuzda ilk kez bu kadar rahatız, yağmur, sis yok. Yolları da epey düzelmiş, çıkarken çok zorlanmadık açıkçası... Ama daha eksikleri var. Sevdiklerini alanlar, doğru mangala…
Havası ve bakir doğası ile efsane bir yer. Daha fazla tesisleşme olmamalı bence. Güzel bir yürüyüş parkuru var. Harika bir göl gezisinin ardından leziz etlerden yedik. Herkes mangal olunca işin rengi değişiyor tabii… Ama sadece Şavşat'ta değil Borçka da var Karagöl; daha önce yazmıştım. Muazzam bir yer… Şenlik zamanı herkes oraya akın ediyor.
5/10
ÇİFT KEMERLİ KÖPRÜ
Herkesin görmesi gereken bir yer… O güzel manzaraya karşı çay yudumladığınızı hayal edin… Son zamanlarda gördüğüm en güzel manzara…
Çok sevdim orayı, fotoğraf çekmekten uzun süre oradan ayrılamadık. Mevsim nedeniyle altından gürül gürül akan deresi ve yemyeşil tepelerle çevrili bölge harika… Eski Karadeniz evleri ise doğa ile o kadar uyumlu ki; hiç zeval gelmesin diyorsunuz o evlere…
Derelerden ve denizden gelen taşlar ile ormanlarından kesilen ağaçlar ile yapılan o evler tam bir tablo gibi…
6/10
ODUN ATEŞİNDE ÇAY KEYFİ
Hopa’dan Borçka’ ya giderken Cankurtaran geçidinde çaycı Yaşar'a muhakkak uğramalısınız. Ankara’da İngilizce İktisat bitirdikten sonra, kendini çaya adamış.
Bir çiftliği var. Gelen yabancı turistlere çayı, çay toplamayı, lezzetli bir çay nasıl yapıldığını öğretiyor. Çayın yanına en güzeli de hoş sohbeti...
7/10
BARAJ GÖLÜ’NDE IZGARA
Çok yer gezdik. Çok eğlendik. Ama artık yemek zamanı diyor herkes, Borçka Karagöl’den inerken, baraj gölü üzerinde bulunan bir restorana giriyoruz.
Bize harika ızgaralar hazırladılar. O güzel gün batımı ile afiyetle yedik. Hepsi çok mu lezzetliydi yoksa biz mi çok açtık bilmiyorum. Çok lezzetliydi yemekler.
Daha ne duruyorsunuz sevgili kardeşlerim, ömrünüze ömür katmak için doğru yeşil Artvin’e...