Merkeze bağlı Sevdiğin köyü sınırlarındaki bir tepede bulunan ve köylülerin "Malkayası" ismini verdiği, milattan önce 2000 yılına tarihlenen kaya parçası, definecilerin gazabına uğradı.
2/9
Üzerinde filografi ve çivi yazısı ile çeşitli şekiller bulunan kaya, hazine bulma umuduyla izinsiz kazı yapan defineciler tarafından tahrip edildi. Tonlarca ağırlıktaki kayanın dinamit ve beton kırıcı inşaat malzemesi kullanılarak kırıldığı tespit edildi.
3/9
Kültür ve Turizm Müdürlüğü, kayanın koruma altına alınması ve üzerinin örtülmesi için çalışma başlattı.
4/9
Kaya anıtında inceleme yapan Kırşehir Müze Müdürlüğünde görevli arkeolog Mehmet Göktürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırşehir'deki Hitit dönemine ait kaya yazıtının Anadolu'da bulunan 100-150 kayadan biri olduğunu söyledi.
5/9
Organik bir anıt kayanın defineciler tarafından dinamit ve inşaat aletleriyle parçalanmasının ibret verici olduğunu belirten Göktürk, doğal bir kayanın içinde altın, hazine ve maden olmayacağını vurgulayarak, definecilerin bu davranışının bazı vatandaşların Anadolu tarihine olan ilgisizliğini gösterdiğini dile getirdi.
6/9
Göktürk, kaya anıtıyla ilgili şu bilgileri aktardı:
"Halk tarafından 'Malkayası' adı ile bilinen Hitit Dönemi kaya anıtıdır. Günümüzden 3000-4000 bin yıl öncesine ait Hitit dönemi eseridir. Anadolu'da sayısı 100-150 civarında olan kaya anıtlarından bir tanesi. Bunlardan kimisinde kabartma olarak insan ve hayvan figürleri vardır.
7/9
Bu kaya anıtına filografi ve çivi yazısı işlenmiştir. Kaya 1940'lı yıllarda bir Alman avcı tarafından tespit ediliyor. Vatandaşı olan dilbilimci Helmut Bossert'e haber veriliyor. Bossert buraya gelerek inceleme ve araştırma yapıyor. Aynı zamanda Kırşehir'deki Kalehöyük'te yüzey araştırmaları yapan İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerindendir. Helmut Bossert'in verdiği bilgiye göre, bu kaya eski bir yol yazıtı. Buradaki yazıda Kayseri Kültepe'deki bir prensin adı geçiyor. Aynı dönemlere tarihlendiği belirtiliyor."
8/9
Kaya anıtının, yazının Anadolu'ya ilk girdiği yıllara ait olduğuna işaret eden Göktürk, "Toplumların kültürel varlıklarını koruyabildikleri ölçüde yer sahibi olduklarını biliyoruz. Vatandaşlarımızın tarihi eserler konusunda daha bilinçli olmasını istiyoruz." diye konuştu.