Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin önemli merkezlerinden biri olan Hakkari'deki mera ve yaylalar, çevre il ve ilçelerden gelen göçerlere ve binlerce küçükbaş hayvana ev sahipliği yapıyor.
Mayıs-haziran aylarında gelerek yaklaşık 4 ay yaylada kalan göçerler, temiz havanın tadını çıkararak teknolojiden ve sosyal hayatın imkanlarından uzakta doğayla iç içe bir yaşam sürüdürüyor.
Erkekler koyunları güdüp bakımlarıyla ilgilenirken, kadınlar da günlük ev işlerinin yanı sıra koyunların sağılmasına yardımcı oluyor, elde edilen sütü peynir yapmak için çadırlara taşıyor. Çocuklar da anne, babalarına yardım ederek zaman geçiriyor.
Buraya gelen hayvan yetiştiricilerinin ayrı bölgelerde kaldığını belirten Akdoğan, şunları kaydetti:
"Buranın doğal güzelliği, havası, suyu çok farklı. Buraları herkesin görmesi lazım. Haziran ayı olmasına rağmen karlar bazı yerlerde erimemiş. Biz şu an kuzuları koyunlardan ayırıyoruz. Bu işlem zorlu ve renkli geçiyor. Sabah erkenden koyunlarımızı sağacağız. Elde ettiğimiz sütle çobanların parasını çıkartıp geçimimizi sağlıyoruz. Göçer hayatı oldukça zorlu geçiyor."
Şükrü Ayhan ise göçerliğin zorluğu kadar güzelliklerinin de olduğunu dile getirerek, 4 aylık bir sürenin ardından tekrar Şırnak'a döneceklerini ve elde ettikleri ürünleri satarak ailelerini geçindireceklerini aktardı.